YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/18052
KARAR NO : 2012/2166
KARAR TARİHİ : 07.02.2012
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 89/4, 51/1-3, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 50 ve 51. maddelerinin her ikisinin de kişiselleştirme kurumu olduğu ve birbirlerine karşı öncelikleri bulunmadığından; sanığa hükmolunan sonuç cezanın 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmiş olması karşısında, tebliğnamedeki “TCK’nın 50. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilirken gerekçe gösterilmemesi,” düşüncesiyle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1- Dosya içeriğine göre; 216 promil alkollü sanığın, gündüz vakti sevk ve idaresindeki kamyonet ile Türkistan caddesini takiben Demirkapı kavşağı istikametinden gelerek Saydam caddesi dört yönlü kontrolsüz kavşağa geldiğinde, geçiş önceliğine uymaksızın seyrine devam etmesi üzerine, gidişine göre sağ tarafından Saydam caddesi üzerinden 70. Yıl Devlet Hastanesine doğru seyir halinde bulunan mağdur …’nun yönetimindeki minibüsün sol yan kısmına kendi aracının sağ ön kısmı ile kavşak ortasında çarpması sonucunda aracında bulunan mağdurlardan kız kardeşi …ve yeğeni …’un basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, annesi Nazife’nin kemik kırığı oluşacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde; diğer sürücü …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmalarına sebebiyet vermesi şeklinde gelişen eyleminde bilinçli taksir koşullarının oluştuğu ve mahkemece sanığın eylemi bilinçli taksirle işlediği kabul edildiği halde, sanığa tayin olunan cezadan 5237 sayılı TCK’nın 22/3. maddesi uyarınca arttırım yapılmayarak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması,
2- 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar
birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, dosya içeriğine göre; sanığın sabıkasız olduğu, mağdurların tamamının sanıktan şikayetçi olmadıkları sanığın kaza sonucu hasar gören ticari minibüsün sahibine 05.07.2007 tarihinde 1.800,00 YTL ödemiş olduğunun anlaşılması karşısında suçun işlenmesi sonucu sanık tarafından giderilmesi gerekli maddi bir zararın bulunmadığı; hükmolunan sonuç cezanın 1 yıl hapis cezası olduğu ve sanığın kişilik özellikleri olumlu değerlendirilip, yargılama sürecinde pişmanlık duyduğu belirtilerek cezasının ertelenmesine karar verildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde bu tespitlerle örtüşmeyecek şekilde, 5271 sayılı CMK’nın 231/6. maddesindeki koşullar irdelenip gerekçelendirilmeden, “5728 sayılı Kanun ile değişik CMK’nın 231/5 maddesinin koşulları gerçekleşmediğinden uygulanmasına yer olmadığına” biçimindeki soyut gerekçeyle sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin uygulanmamasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesinin saklı tutulmasına, 07.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.