YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/18035
KARAR NO : 2012/2149
KARAR TARİHİ : 07.02.2012
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 85/1,62/1,51/1,53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre, katılanların şikayetlerinin devam etmekte olup, zararlarının giderilmediği ve kararın gerekçe kısmındaki “suçun işlenmesiyle mağdurun uğradığı zararın tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşulu gerçekleşmediğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı vermek mümkün olmadığından sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemiştir.” şeklindeki açıklama dosya kapsamına uygun, yasal ve yeterli görülmekle, ayrıca mahkemece kararın gerekçesinde, sanık hakkında karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin uygulanmamasına karar verildiğinin belirtilmiş olması; bu hususun kısa kararda belirtilmemiş olmasının hükmün esasını etkilemeyeceği gibi 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesinde “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiş olup; mahkemece sanığın mahkumiyetine karar verilerek mahkumiyete ilişkin uygulanan Kanun ve maddelerinin kısa kararda gösterilmiş bulunması karşısında; tebliğnamedeki bozma öneren (1) numaralı görüşe iştirak edilmemiş; 5237 sayılı TCK’nın 51/3. maddesi uyarınca cezası ertelenen sanık hakkında 1 yıldan az ve 3 yıldan fazla olmamak üzere denetim süresi belirlenmesi gereğine uyulmamış ise de, anılan madde hükmüne göre denetim süresinin mahkum olunan ceza süresindan az olamayacağı ve bu durumun infaz aşamasında dikkate alınabileceği kabul edilerek, bu husus bozma sebebi olarak görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin ceza miktarına ilişkin ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine;ancak,
Kendilerini vekil ile temsil ettiren katılanlar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA , bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükme 8.bent olarak “Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 500,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara ödenmesine” paragrafının ilave edilmesi, hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.