Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2011/12240 E. 2013/5260 K. 05.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/12240
KARAR NO : 2013/5260
KARAR TARİHİ : 05.03.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Müşteki : İzmir Balçova Belediye Başkanlığı
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1) Sanık … hakkında 765 sayılı TCK’nın 102/4 maddesiuyarınca zamanaşımı nedeniyle düşme,
2) Sanıklar …, …, … haklarında 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK’nın 62, 52/2, 51/1-3, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık … hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine, sanıklar …, … ve …’un mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı vekili, müşteki Balçova Belediye Başkanlığı vekili ile sanıklar …, …, … tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hazine vekili tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı adına katılma talebinde bulunulduğu ve katılma kararı bu yöndeki dilekçeye istinaden verildiği halde, gerekçeli karar başlığında “İzmir Muhakemat Müdürlüğünün” katılan olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiş olup, katılma talebinde bulunan ve duruşmalara iştirak eden aynı hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinin “Maliye Bakanlığı” adına sunulmasının maddi bir hatadan kaynaklandığı kabul edilerek, tebliğnamede Maliye Bakanlığı adına yapılan temyiz isteminin reddine karar verilmesini öneren “(2) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
1- Müşteki Balçova Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz isteminin değerlendirilmesinde;
Müşteki Balçova Belediye Başkanlığı’nın 2863 sayılı Kanuna aykırılıktan doğan davalara katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, Balçova Belediye Başkanlığı adına vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2- Sanıklar …, …, … ve … haklarındaki hükümlere yönelik katılan vekili ile sanıklar …, … ve …’un temyiz istemlerinin incelenmesine gelince,
15/09/2006 tarihli yapı tatil tutanağı ile İzmir ili, Balçova ilçesi, İnciraltı mahallesi, 2269 ada, 44 parsel sayılı, İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 17/12/2002 tarih ve 10168 sayılı kararı ile belirlenen 3. derece doğal sit alanı içerisinde bulunan maliki sanık … olan taşınmazda, oto yıkama, oto kurtarma ve düğün salonu olarak kullanılan işletmelerde, çeşitli ebatlarda imalatlar yapıldığının tespit edildiği, düğün ve davet salonu ile kafeterya olarak kullanılan bölümün 05/02/2003 tarihli kira sözleşmesi ile … ve …’a kiraya verildiği ve halen adı geçen sanıklar tarafından işletildiği, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu ile 2003 yılı Nisan ayı uydu fotoğraflarında suça konu alanda 5×10 metre ebatlarında, 50 cm yüksekliğinde bir adet havuz, havuzun kuzey batı istikametinde 70.50 m2 alanlı ve 21 m2 alanlı olmak üzere iki adet yapı bulunduğunun, bu tespitten sonra 2008 yılına ait uydu fotoğraflarında ise havuz ile 70.50 m2 alanlı yapı aynen mevcut iken, 21 m2 alanlı yapının yıkılarak kaldırıldığının ve 8.60×11.00 ebatlarında, 94.60 m2 alanlı ilave bir bina yapıldığının, bu binanın bitişiğinde sundurma bölümleri ile bahçeye etrafı açık sahne, binanın güney kısmında ise üstü kapalı yanları açık sundurma bölümleri ve girişte yürüme yolu yan duvarları yapıldığının belirlendiği, sanıklar … ve …’un savunmalarında suça konu yeri 2003 yılında kiraladıklarını, 2006 yılında açık hava düğün salonu yapmaya karar verdiklerini ve alanı çimlendirerek sahne yaptıklarını, bunun dışında bir faaliyet yapmadıklarını beyan ettikleri, sanık …’ın ise suça konu arazinin 1000 m2 lik kısmını 2003 yılında … ve …’na kiraya verdiğini, bunlardan önce ise … isimli bir şahsa aynı yeri kiraladığını, adı geçen kişinin dava konusu yere prefabrike bir ev yaptığını, bu evi sanıklar … ve …’un devraldıklarını ve araba koymak için bir sundurma yaptıklarını, bu yapıyı daha sonra düğün salonuna çevirdiklerini, ardından beton sahne ile 1,5 metre yüksekliğinde, 5×10 metre ebatlarında havuz yaptıklarını, kiralanan yeri adı geçen sanıkların birlikte işlettiklerini beyan ettiği,
Oto yıkama ve kurtarma olarak kullanılan kısmın ise 2002-2003 yıllarında kiracı …tarafından sera yapılarak kullanıldığı, 2003 yılında ise bu kez aynı yerin sanık … tarafından kiralandığı ve 09/05/2008 tarihine kadar adı geçen sanık tarafından kullanıldığı, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu ile 2003 yılı Nisan ayından sonra suça konu yere 220.52 m2 alanlı oto yıkama yeri, wc, 4.5×5.5 metre ebatlarında tuğla çevrili alan, 3.40×3.50 metre ebatlarında demir konstrüksiyon üzerine saç kaplı müştemilat ve beton zemin yapıldığının, imalatların tamamının yapı niteliğinde bulunduğunun, oto kurtarma adı altında işletilen yerde ise 2003 yılı Nisan ayından önce inşa edilen, dıştan dışa brüt 9.68+14.77+26.75 m2 alanlı yapılar ile girişte sol tarafta bulunan 6.16 m2 alanlı yapı bulunduğunun, 2003 yılı Nisan ayından sonra burada ilave bir imalat yapılmadığının belirlendiği, sanık …’ın savunmasında, suça konu yerde yeni bir bina veya tadilat yapmadığını beyan ettiği, sanık …’ın ise, suça konu yeri 2002-2003 yılında kiralayan …’ın dava konusu yeri prefabrike yapılar koyarak sera olarak kullandığını, 2003 yılında …’a kiraladığını ve …tarafından yapılan yapıları kullanmaya devam ettiğini, adı geçen sanığın sadece müşterilerin beklemesi için prefabrike bir oda yaptığını ifade ettiği,
Sanıklar …, … ve … tarafından gerçekleştirilen uygulamaların taşınmazın maliki olan sanık …’ın bilgisi dahilinde gerçekleştirildiği, 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesi uyarınca, “sit alanına izinsiz olarak inşaî ve fizikî müdahale yaptıran” sıfatıyla söz konusu suçtan sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmakla,
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu ile oto kurtarma adı altında faaliyet gösteren işletme dışında suça konu parselde bulunan diğer işletmelerde mevcut bulunan yapıların 2003 yılı Nisan ayından sonra yapıldıkları belirlenmekle birlikte kesin olarak inşa tarihlerine ilişkin bir saptamada bulunulmaması karşısında, bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak suça konu yapıların
her birinin, kullanılan malzemelerin eskiliği, renkteki solmalar ve yıpranma durumları gözetilerek yapılış tarihleri tereddüte yer vermeyecek şekilde saptandıktan sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik kovuşturmaya ve yetersiz bilirkişi kurulu raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- Sanıklar …, … ve … haklarında tesis edilen hükümde 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi gereğince suçun işleniş biçimi, sanıkların kastı nazara alınarak hapis cezasının asgari hadden belirlendiği gözetilmeksizin, aynı gerekçelerle adli para cezasının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi,
2- 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edilen ve bu cezası ertelenen sanıklar …, … ve … haklarında 5237 sayılı TCK’ nın 51/3 maddesi uyarınca tayin edilecek denetim süresinin, ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
3- 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen sanıklar …, … ve … haklarında sadece kendi alt soyları üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı gözetilmeksizin, bu hak yoksunluğunun tamamen uygulama dışı bırakılması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile sanıklar …, … ve …’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.