YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/11303
KARAR NO : 2011/2172
KARAR TARİHİ : 03.10.2011
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle yaralamaya sebep olmak suçundan sanık …’nın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89/4, 22/3, 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına, sanığın İzmir Buca ilçesinden verilme 53455 sayılı B sınıfı sürücü belgesinin 5237 sayılı Kanun’un 53/6. maddesi gereğince 6 ay süre ile geri alınmasına dair Kozan Asliye Ceza Mahkemesinin 17/11/2009 tarihli ve 2008/275 esas, 2009/704 sayılı kararı ile ilgili olarak;
1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/6-c maddesinde, “Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir.” şeklinde düzenlenen şartın sanık tarafından yerine getirilmediği nazara alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartlarından birisi oluşmadığı hâlde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde,
2-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/1. maddesindeki “… Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve 231. maddesinde yer alan “… Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.” biçimindeki açıklamalar ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 119/2. maddesinde yer alan “Diğer cürümlerden mahkûmiyeti halinde, mahkemece ceza süresini geçmemek üzere geçici olarak sürücü belgelerinin geri alınmasına da karar verilebilir.” düzenleme birlikte değerlendirildiğinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sonrası ortada bir hüküm bulunmadığından sürücü belgesinin geri alınması ile ilgili bir hüküm kurulmasının mümkün olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 17.06.2011 gün ve 34667 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.06.2011 gün ve 2011/237590 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın taksirle yaralama suçundan 5237 sayılı TCK’nın 89/4, 22/3 62.maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hakkındaki hükmün 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına ve TCK’nın 53/6. maddesi uyarınca 6 ay süre ile sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin Kozan Asliye Ceza Mahkemesince verilen 17.11.2009 gün ve 2008/275 – 2009/709 sayılı karara karşı Adalet Bakanlığınca, zarar tazmin edilmediğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşulunun gerçekleşmediği ve 5237 sayılı TCK’nın 53/6. maddesi ile ilgili uygulamanın da hükmün içeriğine dahil olması nedeniyle, açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hüküm içinde yer alması gerektiği gerekçeleriyle, Kozan Asliye Ceza Mahkemesi kararına karşı kanun yararına bozma kanun yoluna başvurulmuştur.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bünyesinde biri açıklanmaması nedeniyle henüz hukuki varlık kazanmayan, bu niteliği itibariyle de gerek olağan gerekse olağanüstü kanun yolları denetimine konu olamayacak hüküm ile, bu hükmün hukuki varlık kazanmasını belirli bir süre engelleyen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından oluşan iki ayrı kararı barındırmaktadır.
5237 sayılı TCK’nın 53/6. maddesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra uygulanması, hangi sırada yapılmış olursa olsun bu güvenlik tedbirinin hükmün içeriğine dâhil olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği ve hüküm açıklanmadığı sürece infaz edilemeyeceği, esasen kanun yollarına ilişkin tüm başvuruların da uygulama sırası nedeniyle doğan tereddüdün giderilmesini sağlamaya yönelik olduğu nazara alındığında,Adalet Bakanlığının bu nedene dayalı kanun yararına bozma isteminin yerinde olmadığı ancak, dosya kapsamından suçun işlenmesi ile mağdurun ve kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle giderilmediği saptandığından 1 nolu bozma isteğinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç; Açıklanan nedenlerle,
1- Adalet Bakanlığının Kozan Asliye Ceza Mahkemesinin 17.11.2009 gün ve 2008/275 – 2009/709 sayılı kararına yönelik,
a) 2 nolu kanun yararına bozma talebinin 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE,
b) 1 nolu kanun yararına bozma sebebi incelenen dosya kapsamı tibariyle yerinde görüldüğünden, Kozan Asliye Ceza Mahkemesinin 17.11.2009 gün ve 2008/275 – 2009/709 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.