Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/943 E. 2023/1583 K. 15.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/943
KARAR NO : 2023/1583
KARAR TARİHİ : 15.03.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1817 Esas, 2022/1847 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/202 E., 2021/673 K.

Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Sabak Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. ve yetkililerini, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını hasım göstererek Gaziantep 5. İş Mahkemesi nezdinde 2020/61 E. sayılı dosya ile hizmet tespit davası açtığını, ilgili şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğini yapılan yargılamada öğrendiğini, iş mahkemesi tarafından ilgili davayı açmaları için taraflarına mehil verildiğini, şirketin ticaret sicilden terkin edilmeden önceki merkez adresinin Alaybey Mah. …Şahinbey/Gaziantep olduğunu, sicilden 29.11.2013 tarihinden tasfiye sonucu silindiğini, şirketin tasfiye/ ek tasfiyesi için karar vererek şirketle ilgili işlemlerin yapılabilmesi için yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan edilmesi gerektiğini, bu nedenle Sabak Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … cevap dilekçesinde; tasfiye sürecinde şirketin kapanış işlemlerinin usulüne uygun şekilde yapıldığını, kurumun kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini, davanın kabulü halinde ise yasal hısım olmaları nedeniyle yargılama gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamalarını istemiştir.
Davalı … vekili; müvekkilinin son tasfiye memuru olduğu şirketin usulüne uygun tasfiye işlemlerinin gerçekleştiğini ve ticaret sicilden terkin edildiğini, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacının şirketin tasfiye döneminde ilgili şirkette çalıştığını iddia ettiğini, davacının hem ilgili şirkette çalıştığını beyan etmesi hem de tasfiye ve terkin sürecinden haberdar olmamasının mümkün olmadığını, alacaklılar ve ilgililer için usulüne uygun olarak üç ilan yapıldığını, bu ilanların herhangi bir hak kaybı yaşanmaması ve ileride doğacak sorunların engellenmesi için yapıldığını, davacının davayı açmak için bulunması gereken şartları taşımadığını, kötü niyetli olarak hareket ettiğini, davayı açmada hukuki yararının bulunmadığını, davacının hizmet tespit davası açılış tarihinin 05.03.2020, şirketin ticaret sicilden terkin tarihinin ise 29.11.2013 olduğunu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (5510 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin dokuzuncu fıkrasında hizmet tespit davası için öngörülen beş yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, kabul etmemek kaydıyla ilgili şirketin kapanmasıyla davacının işten ayrıldığı kabul edilse dahi davacının dava açma süresi 29.11.2013 – 29.11.2018 tarihleri arasında olduğunu, bu nedenle bu davayı açmada hukuki yararının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile Gaziantep Ticaret Sicil Müdürlüğünün 21225 numarasında kayıtlı olan Sabak Teks. San ve tic. Ltd. Şti.’nin Gaziantep 5. İş Mahkemesinin 2020/61 E. sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 547 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın tescil ve ilanına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrarla verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davada zorunlu hasım olup aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, gerekçeli kararda davanın kabul gerekçesi olarak davacının alacaklı olduğunun belirtildiğini, davacının hangi bilgi, belge veya gerekçe ile alacaklı olduğu konusunda ise herhangi bir somut delilden bahsedilmediğini bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, son tasfiye memuru yönünden dava açılarak birleştirildiği, davacının ihya davası açmakta hukuki yararı olduğu, son tasfiye memuru aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğu, sigortalılık tespit davasında taraf teşkilinin sağlanması için ihya davasının zorunlu olduğu, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; tasfiye işlemlerinin usulüne uygun şekilde gerçekleştirildiğini, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, kötü niyetli olduğunu, ayrıca tasfiye sürecinde şirkette çalıştığını iddia eden davacının şirketin tasfiye ve terkin sürecinden haberdar olmamasının mümkün olmadığını, ticaret odasınca yapılan ilanlara rağmen davacının süreçten haberdar olmamasının da mümkün olmadığını, davacının şirketten alacaklı olduğuna dair de herhangi bir somut delil bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı … vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.