Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/887 E. 2023/1668 K. 20.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/887
KARAR NO : 2023/1668
KARAR TARİHİ : 20.03.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1362 Esas, 2022/1473 Karar
HÜKÜM : Direnme

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) Yeniden inceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2016/14326 sayılı TURKCELL ZEKA KÜPÜ ibareli marka tescil başvurusuna davalı şirketin 2009/ 43931 sayılı ZEKA KÜPÜ YAYINLARI ŞEKİL ve 2014/ 11835 sayılı ZEKA KÜPÜ YAYINLARI ŞEKİL markalarını mesnet göstererek itiraz ettiğini, itirazın TPMK ve YİDK kısmen kabul edildiğini, itiraza mesnet gösterilen markalardan 2014 /11835 sayılı ZEKA KÜPÜ YAYINLARI ŞEKİL ibareli markanın diğer davalı şirkete devredildiğini, söz konusu kısmi ret kararına karşı müvekkili tarafından itiraz edildiğini ancak itirazın reddedildiğini, müvekkilinin marka başvurusu ile itiraza mesnet markalar arasında benzerlik ve dolayısıyla bağlantı kurulması ihtimali dâhil karıştırılma ihtimali bulunmadığını ileri sürerek kurum kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1.Davalı şirketler vekili, tarafların markalarında baskın unsurunun Zeka Küpü ibaresi olduğunu, aynı mal ve hizmetlerde ortalama tüketici nezdinde karıştırılacağını, davacının başvurusunun kötü niyetli olduğunu, haksız rekabet teşkil edeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı Kurum vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini
istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.01.2019 tarihli ve 2017/357 E., 2019/4 K. sayılı kararıyla tarafların markaları arasında başvuru kapsamından çıkartılan 35 ve 41. sınıftaki hizmetler yönünden görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerlik bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin 15.10.2020 tarih, ve 2019/470 E., 2020/872 K. sayılı kararı ile davalı EBD Eğitim Ltd. Şti. adına tescilli markalardan 2009/43931 numaralı marka halen anılan davalı adına tescilli ise de, bu davalı tarafından itiraza dayanak yapılan 2014/11835 numaralı markanın 28.06.2016 itiraz tarihinden önce, davalılar arasında noterden düzenlenen 18.01.2016 tarihli sözleşme ile diğer davalı Batuksan A.Ş.’ne devredildiği, dolayısıyla davalı EBD Eğitim Ltd. Şti.’nin sadece 2009/43931 numaralı markasının dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davalı Batuksan Eğt. A.Ş. hakkındaki davanın husumetten reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 26.05.2022 tarih ve 2021/277 E., 2022/4132 K. sayılı kararı ile 2014/11835 sayılı kararıyle Zeka Küpü Yayınları ibareli markaya ilişkin marka devir sözleşmesi ile EBD Eğitim Hizmetleri Basım Yayın Dağıtım San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından Batuksan Eğitim Hizmetleri ve Yayıncılık Tic. A.Ş.’ne 18.01.2016 tarihinde devredilmiş ise de bu devir talebinin 05.09.2016 tarihinde tescil edildiği, uygulanacak olan 556 sayılı KHK’nın 16/son’da yer alan devrin sicile kayıt edilmediği sürece taraflar markanın tescilinden doğan yetkilerini iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri süremez düzenlemesinin mefhumu muhalifinden hareketle sicilde hak sahibi EBD Eğitim Hizmetleri Basım Yayın Dağıtım San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 28.06.2016 tarihinde yayına itiraz etme hakkının bulunduğu kabul edilerek buna göre bir karar verilmesi gerektiği, noterde devir tarihine üstünlük tanınarak 2014/11835 sayılı marka yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalılar yararına bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 556 Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararname’nin 16 ncı maddesinin son fıkrasında yer alan hükmün sözleşmenin taraflarını değil, iyi niyetli üçüncü kişilerin hakkını korumak için vazedildiği, buna göre sicilde hak sahibi olarak kayıtlı kişilerin başkaları ile yaptıkları devir sözleşmelerinden kaynaklanan mülkiyet değişikliği sicile yansımadıkça sadece sözleşmenin tarafları yönünden bağlayıcı olacağı, üçüncü kişilerin hukukunu etkilemeyeceği, bu hükmün mefhumu muhalifinden dahi, sözleşmenin taraflarının menfaatini koruyacak şekilde bir sonuç çıkarılamayacağı, aksinin kabulünün sözleşmenin taraflarının, aralarındaki devir sözleşmesini istedikleri zaman sicile kaydettirip istemedikleri zaman kaydettirmemek suretiyle markanın tescilinden doğan yetkileri diledikleri gibi kullanmaları sonucunu doğuracağı, bu durumun üçüncü kişilerin menfaatini ağır derecede ihlal edeceği açık olduğu gibi, tescil ve ilanın yaratıcı değil, bildirici bir etkiye sahip olduğuna dair temel ilkeye de aykırılık teşkil edeceğinin tabii olduğu, dolayısıyla somut uyuşmazlıkta davalı EBD Eğitim Ltd. Şti.’nin itirazına dayanak markalardan sadece 2009/43931 numaralı markasının kapsamındaki 41. sınıf “Dergi, kitap, gazete v.b. yayımlama hizmetleri” yönünden davacı başvurusu ile bir benzerlik incelemesi yapılabileceği, 2014/11835 numaralı markanın kapsamında bulunan mal ve hizmetler yönünden ise herhangi bir inceleme yapılacağı, yine davalı EBD Eğitim Ltd. Şti.’nin 2014/11835 numaralı markaya dayalı itirazı yok hükmünde olduğundan ve bu davalıdan anılan markayı devralan diğer davalı Batuksan Eğt. A.Ş.’nin de davacı başvurusuna herhangi bir itirazı bulunmadığından, davacı tarafça davalı Batuksan Eğt. A.Ş.’ne husumet yöneltilmesini gerektiren bir hususun da bulunmadığı, dolayısıyla İlk Derece Mahkemesince davalı Batuksan Eğt. A.Ş. hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesinin gerektiği, esasen bu konuda verilen hükmün bozma ilamının kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleştiği gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; markalar arasında benzerlik bulunmadığını, davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğini, markaların hedef tüketicisinin farklı olduğunu ileri sürerek arz edilen ve resen nazara alınacak sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı şirketler vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili … tarafından yapılan itirazın yerinde ve geçerli olduğu, müvekkili Batuksan .. Ltd Şti’nin yargılama giderlerinden sorumlu tutulduğu gibi lehine vekâlet ücretine de hükmedilmediğini, markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu ileri sürerek arz edilen ve resen nazara alınacak sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.

3. Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, TPMK ve YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu görülmüştür. Bu nedenle Dairemizin 26.05.2022 tarih ve 2021/277-4132 sayılı bozma kararının kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi direnme kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca Dairemizin bozma kararının kaldırılması ile direnme kararının
ONANMASINA,

Temyiz harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.