Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/5084 E. 2023/5991 K. 19.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/5084
KARAR NO : 2023/5991
KARAR TARİHİ : 19.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/383 E., 2021/986 K.

Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Kurum zararının tahsili amacıyla açılan davada davalı Elif Gıda ve Yapı Malzemeleri San. Tic. ve Nakliyat Ltd. Şti.’nin resen terkin edilmiş olduğunun anlaşıldığını, müvekkili Kurumun zararı şirketin terkin tarihinden önce doğmuş olduğu gibi halihazırda kesinleşen mahkeme kararı uyarınca şirketin de borcu bulunduğundan, Kurum zararının hüküm altına alınan kısmının tahsil edilmesi amacıyla sicilden terkin olunan tüzel kişiliğin yeniden ihyası gerekmekte olduğunu belirterek söz konusu şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı müdürlüğün 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 32 nci maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, maddede gösterilen usulde şirketin resen terkin edildiğini, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirildiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, şirketin 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesine göre sicilden terkin edilmiş olduğu, davalı … Sicil Müdürlüğünce ihyası istenilen şirket yetkilileri adına tebligat çıkartılmadığı, Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 2020/1896 E., 2020/4397 K. sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, şirketin sicil kayıtlarına göre şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ihtar yollanması gerekmesine rağmen şirket temsilcilerine tebligat çıkarılmamış olduğu ve terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapıldığı ihyası talep edilen şirket aleyhine açılan davanın varlığına rağmen şirketin, 13.08.2014 tarihinde re’sen terkin edildiği, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin dördüncü fıkrası (a) bendi uyarınca sicil kayıtlarına göre şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı anlaşılmakla, terkin işlemini 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesine uygun olarak yapmayan davalı kurumun yargılama giderlerinden sorumlu olacağı gerekçesiyle şirketin ihyasına, tasfiye memuru atanmasına gerek olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müdürlüklerince yapılan terkin işleminin usulüne uygun olduğunu, müdürlüklerinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, müvekkili Müdürlüğün re’sen terkin kapsamında yer alan şirketlerden hangisinin derdest davası veya icra takibi bulunduğunu saptayacak sistemle entegrasyonu bulunmaması, bu hususu tespit etmenin hukuken ve fiilen mümkün olmaması karşısında ve son olarak içtihatların da gözetilerek müvekkili Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka ve nesafet kurallarına aykırılık teşkil edeceğini, yargılama giderinin davanın açılmasında yasal hasım olmaları nedeniyle davalı üzerinde bırakılamayacağını, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemece ve Dairece davalı Sicil Müdürlüğü tarafından, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi kapsamında yapılan terkin işleminin aynı maddede düzenlenen usule uygun olmadığı tespit olunduğundan ve davacı talebi bulunduğundan, usulsüz işlem nedeniyle dava açılmasına sebebiyet veren davalının yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin yargılama giderleri ile vekalet ücretine yönelik istinaf sebebinin yerinde görülmediği, ilk derece mahkemesince şirketin ihyası yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ve tasfiye memuru atanması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, şirketin ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.