Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/507 E. 2023/4383 K. 11.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/507
KARAR NO : 2023/4383
KARAR TARİHİ : 11.07.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/867 Esas, 2020/247 Karar
HÜKÜM : Red
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 20.07.2014 tarihli ve 10 yıl süreli sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre müvekkili şirketin davalının münhasır temsilcisi olduğunu, bu yetki ile görevlendirilen müvekkili şirketin davalının İran’da ürettiği ürünleri tek satıcı sıfatıyla pazarlama hakkını elde ettiğini, davalı Elmek A.Ş.’nin 26.08.2010 tarihinde tek satıcılık sözleşmesini 15.07.2009 tarihi itibariyle sonlandırdığını bildirdiğini, müvekkilinin sözleşmenin 22 nci maddesi uyarınca 1,5 milyon USD cezai şart ile uğranılan diğer zararlarının tazminini talep etme hakkı kazandığını iddia ederek şimdilik 700.000,00 USD alacağın USD’ye uygulanan bir yıllık faiz oranları üzerinden tahsiline karar verilmesini talep ve ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili, sözleşmenin 15.07.2009 tarihi itibariyle feshedildiği iddiasının doğru olmadığını, davacı talebinin öncelikle zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, davalının müvekkili şirketle yedi yıldan beri ticari ilişkisi olmadığını, müvekkili şirketin yoğunluklu olarak enerji üretiminde kullanılan ekipmanların üretimini yaptığını, söz konusu ürünlerin barışçıl amaçlı silahların üretimi için kullanılabilir nitelikte olması nedeniyle Birleşmiş Milletler ve Amerika Birleşik Devletleri kararları ile satışın yasaklandığını, bu durumun müvekkil şirketin tamamen kontrolü dışında geliştiğini ve halen devam etmekte olan mücbir sebep durumu bulunduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeye aykırı davranmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirkette satış temsilcisi olarak çalışan ve işleri takip eden bir çalışanın şirket adına sözleşme düzenleme ve sözleşmeyi feshetme yetkisinin olamayacağı, bunun için ayrıca yetkilendirilmiş olması gerektiği, bu hususun ve taraflar arasında düzenlenen 20.07.2004 tarihli sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği iddiasının davacı tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Yargıtay Kararı
Dairenin 03.11.2022 tarih, 2021/2266 E. ve 2022/7745 K. sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; davalı çalışanı Sunaray Öztürk’ün davalı adına her türlü işlemi yaptığını, görünürde tam yetkili temsilci olduğunu, onun tarafından gönderilen fesih iradesinin de geçerli olduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun ( 1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara mahkeme kararında belirtip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple,
Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE,

Aşağıda yazılı bakiye 206,80 TL karar düzeltme ret harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 1.581,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,

11.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.