Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/4948 E. 2023/5713 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4948
KARAR NO : 2023/5713
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki asıl itirazın iptali, birleşen itirazın iptali, birleşen alacak davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece asıl davada Turgay Akgün hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulüne, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/74 E. sayılı dosyada davanın kabulüne, birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1998/1019 E. sayılı dosyada yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, asıl ve birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/74 E. sayılı davada davacı …G. vekili ve asıl davada davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı Freightmart Ltd. Şirketine kredi verdiğini, kredinin teminatı olarak davalıların avallerinin bulunduğu 2.500.000,00 USD’lik senet aldığını, sözkonusu kredi zamanında ödenmeyince 28.02.1995 tarihinde taraflar arasında yeni bir kredi sözleşmesi akdedildiğini, bu defa davalıların avallerinin bulunduğu 2.300.000,00 USD’lik senet alındığını, vade hitamında kredi borcunun ödenmemesi üzerine Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 1997/4875 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız olarak takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazların iptali ile %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı Deutsche Türkische Bank A.G. vekili Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1998/1019 E. sayılı birleşen dava dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı Freightmart Ltd. Şti.’ne kredi verdiğini, kredinin teminatı olarak davalıların avallerinin bulunduğu 2.500.000,00 USD’lik senet aldığını, sözkonusu kredi zamanında ödenmeyince 28.02.1995 tarihinde taraflar arasında yeni bir kredi sözleşmesi akdedildiğini, bu defa davalıların avallerinin bulunduğu 2.300.000,00 USD’lik senet alındığını, vade hitamında kredi borcunun ödenmemesi üzerine ihtiyati haciz kararı alarak Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 1997/4912 E. sayılı dosyasıyla 310.000,00 USD (55.000,00 TL) alacak için icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız olarak takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazların iptali ile %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

3.Davacı … İnternational AG vekili Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/74 E. sayılı birleşen dava dilekçesinde; daha önce açılan itirazın iptali davasında davalı …’ün davanın açıldığı tarihte henüz takibe itirazı bulunmadığından davanın Turgay Akgün yönünden usulden reddedildiğini belirterek 2.200.000,00 USD alacağın 01.12.1995 tarihinden itibaren işleyecek Libor + %4 faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … vekili asıl davada cevap dilekçesinde; müvekkilinin ikametgahı olmayan adreste müvekkiline 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 21 inci maddesine göre tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, dava dayanağı 28.02.1995 tarihli sözleşmeye göre Frankfurt Am Maın Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, 07.05.1993 tarihli sözleşmede müvekkilinin imzası bulunmadığını, 26.01.1995 tarihli yazıda ise borçlu şirketi temsilen imza atmış olduğunu, icra dosyasında borçluya tebligat yapılmadan ve herhangi bir itiraz vaki olmadan çok önce itirazın iptali davası açılmasının yasaya aykırı olduğunu, Türk Parasının Kıymetini Koruma hakkındaki 32 sayılı karara göre Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın izni olmadan verilen kefaletlerin hükümsüz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Diğer davalılar asıl davada davaya cevap vermemiştir.

2.Davalı … vekili Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1998/1019 E. sayılı birleşen dosyada cevap dilekçesinde; asıl davaya verdiği cevaptaki beyanlarını tekrarlayarak, ilaveten bu davaya konu 310.000,00 USD’lik talebin asıl davaya konu talebin içinde mündemiç olduğunu savunarak derdestlik yönünden birleşen davanın reddini istemiştir.

Diğer davalılar Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1998/1019 E. sayılı birleşen davada davaya cevap vermemiştir.

3.Davalı … vekili Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/74 E. sayılı birleşen dosyada cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
Mahkemece 14.04.2004 tarih, 2004/964 E. ve 2004/178 K. sayılı karar ile davacı banka ile dava dışı borçlu şirket arasında imzalanan kredi sözleşmelerinde davalıların kefil sıfatı ile imzalarının bulunduğu, kredi borcunun teminatı olarak davalıların aval veren durumda olduğu, senet verildiği, davacı bankanın alacağını tahsil için takiplere giriştiği, davalı …’ün taleplere bir itirazının olmadığı, birleştirilmesine karar verilen dava ile ilgili takibe ise diğer davalıların itiraz etmelerine karşılık daha sonra itirazlarından vazgeçtikleri gerekçesi ile asıl davanın davalı … yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne, birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 1998/1019 E. sayılı dava yönünden ise davanın davalı … yönünden reddine, diğer davalılar yönünden ise esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı banka yararına tazminata karar verilmiş, karar davacı banka ve davalılar ERN Makina San. ve Tic. A.Ş. ve … vekillerince temyiz edilmiştir.

B. Birinci Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 21.02.2008 tarih, 2007/11870 E. ve 2008/1533 K. sayılı kararı ile mahkemece davacı banka alacağının tespiti için bilirkişi kurulundan 09.01.2001-24.10.2001 ve 05.02.2003 tarihli rapor ve ek raporlar alındığı, bu raporlara itiraz edilmesi üzerine de yeni bir bilirkişiden 25.06.2003 ve 26.01.2004 tarihli rapor ve ek rapor alındığı, raporlar arasında çelişki giderilmeden itiraza uğrayan ilk rapora göre karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı banka yararına, davalılar vekilinin borçlarına karşılık 2.300.000,00 USD bedelli akreditifin davacı bankaya temlik edildiğini belirterek bankanın temlik alacaklısı olarak alacağını tahsil edip etmediğinin araştırılması gerektiğini savunduğu, mahkemece davalılar vekilinin bu yöndeki savunması üzerinde durulup araştırma yapılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle davalılar … ve ERN Makine A.Ş. yararına karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı banka alacağının akreditif temliki yoluyla ödendiğinin kanıtlanamadığı, bozma öncesi alınan raporlar arasında çelişki intibaını yaratan nedenlerin bozma sonrası alınan raporda denetime uygun olacak şekilde açıklandığı gerekçesiyle asıl davada Turgay Akgün yönünden verilen karar kesinleşmiş olmakla, Turgay Akgün hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak üzere 2.510.882,13 USD’ye itirazlarının iptaline, asıl alacak 2.200.000,00 USD’ye takip tarihinden itibaren 6.1250 oranında libor faizi uygulanmasına, 160.512,00 TL icra inkar tazminatının bu davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1998/1019 E. sayılı davası yönünden evvelce verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/74 E. sayılı davasının kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak üzere 2.200.000,00 USD’nin 01.12.1995 tarihinden itibaren yıllık 6,1250 Libor faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/74 E. sayılı davada davacı … AG vekili ve asıl davada davalı … vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleşen davada davacı … AG vekili temyiz dilekçesinde özetle; birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/466 E. sayılı dosyasında mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ancak yargılama gideri ve vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını, dava değerinin 2.200.000,00 USD, harca esas değerin 3.590.400,00 TL olmasına rağmen mahkemece 6.100,00 TL vekâlet ücretine hükmedildiğini, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca yasal vekalet ücretinin 55.040,40 TL olarak hüküm altına alınması gerektiğini, yine dosyaya peşin olarak 48.488,50 TL nispi + maktu harç yatırılmış olmasına rağmen mahkemece toplam harç miktarının 3.267,00 TL olarak hesaplandığını, buna bağlı olarak yargılama giderinin de hatalı olarak hesaplandığını, yerel mahkeme kararının yargılama giderlerine ilişkin bu kısmının düzeltilerek onanmasına karar verilmesini, asıl ve asıl ve birleşen davada libor + 4 oranı üzerinden faiz talep edildiği halde mahkemece hatalı olarak %6.1250 libor oranı üzerinden alacak hükmü kurulduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

Asıl davada davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilini vekil olarak temsil eden Sadettin Sürmen’in 17.01.2010 tarihinde yargılama devam ederken vefat ettiğini, avukatın vefatından sonra yapılan usul işlemlerinin geçersiz olduğunu, mahkemece bozma gerekçesinin yerine getirilmediğini, akreditifin diğer tarafının belgelerden de anlaşılacağı üzere Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. olduğunu, ilgili bankadan davacının tahsilat yapıp yapmadığının araştırılmadığını, müvekkilinin ve diğer davalı … Mak. San. ve Tic. A.Ş.’nin borçlarını davacının icra takibinde bulunduğu Vakıflar Bankası A.Ş., Vakıf Finansal Kiralama A.Ş., Vak-Bel İth. İhr. ve Tic. A.Ş., Belko Ankara Kömür ve İhtiyaç Mad. Dağıtım Ltd. Şti., Vakıf Deniz Finansal Kiralama A.Ş., Vakıflar Bankası T.A.O. Memur ve Hizmetlileri Emekli Sağ. Yar. Vakfı, Vakıfbank Personel Özel Sosyal Güv. Hizm. 25.10.1995 tarihli bir başka sözleşme ile üstlendiklerini, akreditif karşılığı bu kuruluşlar tarafından sağlandığından tahsilatın yapılıp yapılmadığının araştırılmasının önemli olduğunu, müvekkilinin borca neden gösterilen kredi sözleşmelerinde imzasının olmadığını, sadece senetlerin varlığının kefilliğin kabulü için yeterli olmadığını, yabancı iki farklı şirket arasındaki sözleşmeye Türkiye’den kefil olunabilmesi için T.C. Hazine Müsteşarlığı’na bildirilmiş olması gerektiğini, davaya konu sözleşmede yetkili mahkemelerin Frankfurt Mahkemeleri olarak belirtilmesine rağmen yetki hususunun hiç tartışılmadığını, alacak miktarı ve uygulanacak faizin hukuka aykırı olarak hesaplandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl dava ve birleşen 1998/1019 E. sayılı dava yönünden icra takibine itirazın iptali istemine, birleşen 2009/75 E. sayılı dava yönünden alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 27 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen 2009/74 E. sayılı davada davacı vekilinin ve asıl davada davalı … vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,.

2. Asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz dilekçesinde; taraflar arasında uygulanan ticari faiz oranının libor +4 olarak uygulanması gerektiğini belirterek bilirkişi kök raporuna itiraz etmiş, itiraz üzerine aldırılan bilirkişi ek raporunda bu itiraz karşılanmaksızın kök rapor doğrultusunda beyanda bulunulmuştur. Dosya içerisinde bulunan sözleşmede “libor işaret 4” ibaresi olup, mahkemece belirtilen işaret ve yazının “libor +4” anlamına gelip gelmeyeceği, gerektiği takdirde yeniden belge aslı tercüme ettirilmek suretiyle açıklığa kavuşturularak, temerrüt faizi konusunda bir karar verilmesi gerekirken bu husus açıklığa kavuşturulmadan temerrüt faizi konusunda asıl ve birleşen 2009/74 E. sayılı davada yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

3. Birleşen 2009/74 E. sayılı davada davacı vekilinin nispi vekâlet ücretine ve yargılama giderine yönelik temyiz istemine gelince, kabule göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı lehine hükmedilmesi gereken vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin yanlış hesaplanması doğru görülmemiştir.

4. Asıl davada davalı … vekilinin temyiz istemine gelince, davalı … vekilinin borçlarına karşılık 2.300.000,00 USD bedelli akreditifin davacı bankaya temlik edildiğini belirterek bankanın temlik alacaklısı olarak alacağını tahsil edip etmediğinin araştırılması gerektiğini savunduğu, mahkemece davalı vekilinin bu savunması üzerinde durularak akreditifin diğer tarafı olan Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O’dan tahsilat yapılıp yapılmadığının araştırılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

5. Asıl davada davalı …’ın vekili Avukat Sadettin Sürmen’in Ankara Barosunun 09.12.2011 tarih ve 4-120-2/23359 sayılı yazısı ile vefat ettiği bildirilmiş olup, davalı vekili vefat ettikten sonra alınan bilirkişi raporu, ek rapor davalı asıla tebliğ edilmemiş, yargılamada hazır bulunmaması nedeniyle davalının 6100 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi gereğince hukuki dinlenme hakkı ihlal edildiğinden davalı asıla bilirkişi raporu ve ek rapor tebliğ edilip, beyanları alınıp rapora itiraz edildiği takdirde, itirazları karşılayacak şekilde bilirkişi kurulundan rapor alınarak toplanacak deliller doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, davalı asılın yokluğunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Mahkeme kararının BOZULMASINA,

2. Bozma sebebine göre davacı vekilinin asıl ve birleşen 2009/74 E. sayılı davada, davalı … vekilinin asıl davada diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde asıl ve birleşen davacıya ve davalı …’a iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.