Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/4715 E. 2023/5385 K. 27.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4715
KARAR NO : 2023/5385
KARAR TARİHİ : 27.09.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/459 Esas, 2022/575 Karar
HÜKÜM : Dava ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen şirketin ihyası davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Özgü-Ahşap İnşaat Sanayi A.Ş.’nin Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 60653 sicil numarasına kayıtlı olduğunu ve 23.01.2014 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiğini, terkin edilen şirket aleyhine Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2018/7942 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yan vekilince takibe 19.07.2018 tarihinde itiraz edildiğini, itirazın iptali için açılan davanın Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/493 Esasına kayıtlı olduğunu ileri sürerek mezkur şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) Yasa’nın geçici 7 nci maddesine dayanılarak yapılan terkin işlemi sebebiyle açılan davada müdürlüğün dava açılmasına sebebiyet vermediğini, kabul anlamına gelmemek şartıyla verilecek ihya kararında tasfiye memurunun atanmasının zorunlu olduğunu, yasal hasım olduklarından dolayı aleyhe vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.01.2021 tarih, 2020/666 E. ve 2021/42 K. sayılı kararıyla; davalı tarafından ihyası talep edilen şirketin temsil ve ilzama yetkililerinin ticaret sicilindeki adreslerine ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmadığı, sicil işleminin hatalı olduğu, 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (559 sayılı KHK) ile eklenen geçici 10 uncu maddesi gözetildiğinde asgari sermayeyi süresinde artırmadığından münfesihlik durumunun ortadan kalkmadığı, tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilebileceği, terkin öncesi şirketin yetkili temsilcisinin tasfiye memuru olarak atandığı, usulüne uygun şekilde terkin işlemi yapmayan davalının yargılama giderlerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle talebin kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 60653 sicil numarasına kayıtlı Özgü-Ahşap İnşaat Sanayi A.Ş.’nin eksik tasfiye işlemleri ve Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/493 E. sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince ihya edilen şirkete …’in tasfiye memuru olarak atanmasına, ihya kararının Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilanına, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden vekâlet ücretinin davalı … Sicil Müdürlüğü’nden tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.12.2021 tarih, 2021/902 E. ve 2021/1510 K. sayılı kararıyla; davalı … Sicil Müdürlüğü’nün 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinde ve 559 sayılı KHK’da öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re’sen terkin ettiği, sicilden sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesinden ötürü tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği, 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince ek tasfiye kararı ile ihya ve tasfiye işlemlerinin yapılması için ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilerek usulsüz terkin ile dava açılmasına sebebiyet veren davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 22.03.2022 tarih, 2022/1368 E. ve 2022/2224 K. sayılı kararıyla 6102 sayılı Kanun Yasa’nın geçici 7 nci maddesinin on beşinci bendinin son cümlesinde bahsedilen beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde ihya davası açılmadığı hususunun tartışılmaksızın yanılgılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyası istenen Özgü-Ahşap İnşaat Sanayi A.Ş. nin 23.01.2014 tarihinde sicilden 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi kapsamında resen silindiği, söz konusu şirketin silindiği tarih itibariyle geçici 7 nci maddenin ikinci bendi çerçevesinde ihyası istenen şirketin davacı ve davalı sıfatıyla devam eden bir davasının bulunmadığı, geçici 7 nci maddenin on beşinci bendinin son cümlesinde “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket ve kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, şirketin 23.01.2014 tarihinde sicilden terkin edildiği halde ihyasının beş yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 08.12.2020 tarihinde istenildiği, mevcut davanın beş yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; somut olayda 6102 Sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi’nin dördüncü fıkrasının (a) bendine uygun mahiyette ihtar yapılmadığından, davalı tarafından yapılan işlemin hukuka uygun olmadığı, e ihtarın içeriğinden haberdar olamayan şirkete karşı tesis edilen söz konusu terkin işleminin hukuk aleminde hüküm ve sonuç doğurmayacağını, ihyası istenen şirkete usulüne uygun tebligat yapılmadığından, davalı tarafından tesis edilen terkin işlemi de usulsüz olacağından, somut olayda 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi’nin on beşinci fıkrasında öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması mümkün olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi uyarınca resen sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi.

3. Değerlendirme
Mahkemece, bozmaya uyularak, bozma ilamı uyarınca karar verilmiş ise de 6102 sayılı Kanun’un Geçici 7 nci maddesinin on beşinci maddenin on beşinci fıkrasının beşinci cümlesinde yer alan “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir” düzenlemesindeki, “…silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde…” ibaresinin Anayasamızın 35 ve 40 ıncı maddelerine aykırılığı dolasıyla Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi sonucunda 22.06.2023 Tarihli ve 2023/33 Esas ve 2023/117 Karar sayılı iptal kararı ile iptaline karar verilmiştir. Söz konusu iptal kararı Resmi Gazetenin 15.09.2023 tarihli, 32310 sayı ile yayımlanarak aynı gün yürürlüğe girmiştir.

Bu itibarla, Anayasa Mahkemesinin hak düşürücü süreye ilişkin iptal kararının derdest davalara derhal uygulanacağı ve usuli müktesep hakların istisnası olduğu nazara alınarak karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.