Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/4476 E. 2023/5427 K. 28.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4476
KARAR NO : 2023/5427
KARAR TARİHİ : 28.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/237 Esas, 2022/193 Karar
HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı vekili ve davalı asil tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne dava konusu meblağ 59.955,00 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 3156 sayılı Kanun ile değişik 438 inci maddesi gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya ait teknenin sözleşme ile Kuşadası marinaya bağlandığını, süresinin dolmasına rağmen yatın marinadan alınmaması nedeniyle bağlama ve bununla ilgili hizmetlerden yararlandığını, bu hizmetlerin karşılığı olarak 80.106,00 DM’nin tahsili amacıyla icra takibine geçildiğini, ancak davalının takibe itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; davanın dayanağını teşkil eden sözleşmenin sahte fotokopilerden oluştuğunu savunarak, davanın reddine ve davacının kendisinden istediği para miktarının faizleriyle birlikte hesaplanarak %40’ının tarafına verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemece 15.11.2012 tarih, 2010/107 E. ve 2012/409 K. sayılı kararı ile davalının teknenin zorla marinada tutulduğu hususunu ispatlayamadığı, davacı çalışanları hakkında açılmış ceza davası olmadığı, davalının vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca sorumlu bulunduğu, marina bağlama hizmet bedelinin 54.988,00 DM olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, itirazın 54.988,00 DM karşılığı 13.065,97 TL üzerinden iptaline, icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiş, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

B. Onama Kararı
Dairemizin 06.06.2014 tarih, 2013/6118 E. ve 2014/10801 K. sayılı kararıyla ilam onanmış, davalı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

C. Karar Düzeltme Kararı
Dairemizin 03.04.2015 tarih, 2014/16012 E. ve 2015/4660 K. sayılı kararıyla davalının sair itirazları reddedilmiş, davacı tarafca sunulan Hesap ve Servis Kontrol Kartı ve Ön Büro Tahakkuk Fişleri gözetilerek davacı tarafça tespit edilen tarifeye göre bağlama ücretine hükmedildiği, dava konusu olay yönünden vekaletsiz iş görme hükümlerine göre ücret tespiti yapılması gerektiği, mahkemece, bilirkişi tarafından tespit edilecek rayiç bedele göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davacının tek taraflı belirlediği tarifeye göre hüküm kurulması doğru görülmediği gerekçesiyle onama ilamı kaldırılarak hüküm bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile düzeltme ilamı uyarınca bağlanma ücretinin hesaplanmasında vekaletsiz iş görme hükümlerine göre ücret tespiti yapılması gerektiği, bilirkişi tarafından rayiç bedele göre hesaplama yapılmaması nedeniyle kararın davalı yararına bozduğu, bunun dışındaki hususların onanarak kesinleştiği, davacı tarafından verilen bağlama hizmeti bedelinden vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca rayiç bedelinin hesaplanması için bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosyaya sunulan 04.06.2018 tarihli bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacı tarafından verilen hizmet bedelinin 35.616,69 DM olduğu tespit edildiği, söz konusu bedel likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerektiği, davacı alacaklının takip yapmakta haksız ve kötü niyetli olduğunun sabit olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Kuşadası İcra Müdürlüğü’nün 2005/3335 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takip tarihi olan 02.05.1999 tarihi itibariyle 35.616.69 DM üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı asil temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; itibar edilen bilirkişi raporunda alacağın düşük hesaplandığını, kurum arşivinden celp edilen fiyat listesine göre günlük ücret üzerinden hesap yapılması gerekirken aylık ücret üzerinden indirim de yapıldığını, 1994-1997 yılı arasında zam gelmediği kabulünün hatalı olduğunu, 1992 ve 1997 yılları arasında uzun süreli kalımlarda indirim uygulanacağına dair bir yaygın kanaatin bulunmadığını, dava konusu olayda bir süre aşımı söz konusu olduğunu, davalının borçlu olduğunu bilerek itirazda bulunması neticesinde aleyhine tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı temyiz dilekçesinde özetle; dosya kapsamında verilen bozma ilamının hukuka aykırı olduğunu, 27.07.2007 tarihli dilekçesindeki beyanlarının dikkate alınması gerektiğini, dava konusunun 02.10.2006 tarihli dilekçeye dayandığını, ancak bunun yalnızca savunma içerdiğini, bu belgenin aslının dosyaya kazandırılması dışındaki istemlerin usulsüz olduğunu, dava konusu ticari ahşap teknenin bir marinaya bağlanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, balıkçı teknelerine ilişkin fiyat listesi bulunmadığı yönündeki cevabi müzekkerelerin dikkate alınmadığını, hesabın hangi nedenle döviz cinsinden yapıldığının belli olmadığını davacı talebinin aynen kabulünün doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacının davalıya ait tekneye vermiş bulunduğu bağlama ve bununla ilgili hizmetlerden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67 nci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı asilin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Dava konusu takibe ilişkin davacının kısmen haklı çıktığı, takibe itirazın kısmen reddedildiği, takibe konu alacak kaleminin likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılmış olup 2004 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin ikinci fıkrasının 02.07.2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle değiştirilmesinden önceki hali ile davacı taraf lehine kabul edilen alacak kalemi üzerinden %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken anılan hususun gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir.

3.Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi ve 5236 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 5236 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesi ile değiştirilmeden önceki 438 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı asilin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “tazminatının reddine” ibaresinin çıkartılarak yerine “tazminatı isteminin kabulü ile kabul edilen asıl alacak miktarının takip tarihindeki TL karşılığı olan 30.594,16 TL (35.616,69 DM X 0.51 X 1.68) üzerinden %40 oranında hesaplanan 12.237,66 TL’nin davalıdan tahsiline,” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacıya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.