Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/4256 E. 2023/5166 K. 20.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4256
KARAR NO : 2023/5166
KARAR TARİHİ : 20.09.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/187 E., 2021/690 K.
HÜKÜM : Asıl davanın reddi, birleşen davanın davalı şirketler yönünden usulden reddi, birleşen davalı … yönünden reddi

Taraflar arasındaki tespit, tescil, alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın davalı şirketler yönünden usulden reddine, birleşen davada davalı … yönünden reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmek ve asıl ve birleşen davanın davalıları şirketler vekilince duruşma isteminde bulunulmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 28.03.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp, hazır bulunan davacı vekili Avukat … ile davalılar Red Bull Gıda Ltd. Şti. ve … vekili Avukat … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … Gıda Dağıtım ve Pazarlama Tic. Ltd. Şti’nde bulunan %15 hissesinin hakim ortak Red Bull Gmbh’nin baskıları sonucu müvekkilinin oğlu ve aynı zamanda şirket müdürü…tarafından geçersiz olan hisse devir sözleşmesi ile devredildiğini, hisse devir sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzanın müvekkilinin oğlu…tarafından atıldığını, vekaleten imza atıldığına ilişkin bir açıklama bulunmadığını, bu nedenle hisse devir sözleşmesinin geçersiz olduğunu, hisse devrine muvafakat edilmesine ilişkin 10.07.2009 tarihli ortaklar kurulu kararının altındaki imzanın da müvekkilince atılmadığını, bu nedenle ortaklar kurulu kararının da geçersizlik içerdiğini, bir an için hisse devrinin geçerliliği kabul edilse bile davacının 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (818 sayılı Kanun) 21 inci maddesi uyarınca gabine maruz kalması nedeniyle müvekkilinin sözleşmeyle bağlı olmadığını, devre konu hisselerin gerçek değerinin çok altında satış gösterildiğini, hakim ortağın müvekkiline ve oğluna yönelik baskı ve tehditlerde bulunduğunu ileri sürerek, 10.07.2009 tarih ve 27524 yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesinin ve aynı tarihli ortaklar kurulu kararının sahteliği nedeniyle geçersizliğinin tespitini, devir konusu payların pay defterine yeniden davacı adına tescilini, bu talep kabul edilmediği takdirde bedele ilişkin hükmün gabin nedeniyle geçersizliğinin tespiti ile gerçek piyasa değerine göre aradaki fark için şimdilik 100.000,00 TL’nin devir tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili 08.07.2010 tarihli ıslah dilekçesinde, talep sonucunu 9.831.500,00 TL’ye çıkarmıştır.

2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; ….6. Noterliğinin 10.07.2019 tarih ve 27254 yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, noterlik başkatibinin bu işlem nedeniyle disiplin cezası aldığını, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6762 sayılı Kanun) 520 nci maddesi hükmüne göre pay devri veya devir vaadi hakkındaki mukavelenin yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterce tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer arasında dahi hüküm ifade etmeyeceğini, yine hisse devrinin onaylanmasına ilişkin 10.07.2009 tarih ve 27 numaralı pay devri konulu ortaklar kurulu kararında müvekkilinin imzasının bulunmadığını, imzanın müvekkilince atılmadığını, ortaklar kurulu kararının da geçersiz olduğunu ileri sürerek 10.07.2009 tarih ve 27254 yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesinin ve 10.07.2009 tarih ve 27532 yevmiye numaralı 27 sayılı ortaklar kurulu kararının sahteliğinin tespitiyle bu nedenle iptalini, devre konu payların yeniden pay defterinde müvekkili adına kaydını talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … Gıda Dağıtım ve Paz. Tic. Ltd. Şti. vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; uzun süren görüşmeler sonucu anlaşmaya varılıp hisse devir bedeli olarak 250.000,00 euro’nun davacı hesabına gönderildiğini, gabin iddiasının ve hisse devir bedelinden kaynaklanan iddia ve taleplerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, terditli taleplerin çelişki içerdiğini, …’ın piyasaya olan borçları sebebiyle hissenin davacı üzerine yapılmasını istediğini, davacının oğlunu 2004 yılında Viyana Başkonsolosluğunda, 2005 yılında Noterlikte düzenlenen vekaletnameler ile hisse devri hususunda yetkilendirdiğini, davacının hisse devrettiğini Kartal 3. İcra Müdürlüğünün 2007/1613 E. sayılı dosyasına 14.07.2009 tarihinde bildirdiğini, hisse devrinden haberdar olmayan kişinin müzayakaya düşemeyeceğini, terditli davalarda maddi vakıaların değil taleplerin terditli olarak ileri sürülebileceğini, hisse bedellerinin nasıl tespit edileceğinin şirket kurulurken mutabakatla belirlendiğini, şirketin maddi duran varlıklarının esas alınması suretiyle hesaplama yapılacağının kararlaştırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı … vekili asıl davada; davanın reddini istemiştir.

3.Davalılar Red Bull Gıda Dağıtım ve Pazarlama Tic. Ltd. Şti. ve … vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu hisse devir sözleşmesi ile ortaklar kurulu kararı altındaki imzanın davacıya ait olmadığı hususunda zaten bir ihtilaf bulunmadığını, imzanın davacının oğlu ve işlem yapmaya yetkili …’ın eli ürünü olduğunu, bu imzanın Aykut tarafından takliden değil bizzat kendi imzası olarak atıldığını, davacının geniş kapsamlı iki vekaletnameyi oğluna verdiğini, Red Bull Türkiye’nin kuruluşundan hisselerin devrine kadar davacının tüm hissedarlık haklarının Aykut tarafından kullanıldığını, davacı adına tüm ortaklar kurulu kararlarının Aykut tarafından imzalandığını, bu işlemlerin hiçbirine davacının itiraz etmediğini, Aykut’un davacı adına hisse devretmeye yetkisinin bulunduğunu, huzurdaki davada tek özelliğin vekaleten ibaresinin kullanılmaması olduğunu, fiilin hukuka aykırı olmadığının ceza mahkemesi kararı ile belirlendiğini, geçersizlik iddiasının hakkın kötüye kullanılması niteliği taşıdığını savunarak davanın reddini istemiştir.

4.Davalı … birleşen davaya cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının icra müdürlüğünde hisse devir sözleşmesini bildiğini, diğer davalı …’ye devredildiğini ikrar ettiğini, işlemin sahtelik içermediğini, sadece davacıyı temsilen atılan imzanın vekaleten olduğunun belirtilmediğini, ceza mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmadığı yönünde gerekçe kurulduğunu, işlemi yapan başkatip hakkında da beraat kararı verildiğini, …’ın vekil sıfatıyla imza attığını, ancak başkatibin onaylama işleminde bu husus sehven belirtmediğini, davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesine aykırılık taşıdığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemece 09.09.2015 tarih, 2010/966 E. ve 2015/751 K. sayılı kararı ile asıl davada davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 03.01.2017 tarih, 2016/1083 E. ve 2017/34 K. sayılı kararıyla davanın noterde düzenlenen limited şirket hisse devir sözleşmesi ile bu devre onay veren ortaklar kurulu kararının sahteliği sebebiyle hisse devrinin iptali istemine ilişkin olduğu, resmi bir senetteki yazı veya imzayı inkar eden tarafın bu iddiasının, ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabileceği, bu durumda, Mahkemece ilgili noter hakkında, bu davayla birleştirme istemli olarak ayrı bir dava açmak üzere davacıya mehil verilmek ve dava açıldığı takdirde bu dava ile birleştirilerek görülmek gerekirken noterin yokluğunda noter sözleşmesinin sahteliği hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleriyle karar bozulmuş, davacının sair temyiz itirazları incelenmemiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6762 sayılı Kanun’un 520 nci maddesine uygun olarak limited şirket pay devrinin yapıldığı, davacının oğluna geniş yetkili vekaletname verdiği, dava dışı …’ın da babasına ait limited şirketteki hisseleri usulüne uygun olarak devrettiği, gabin iddiasına ilişkin olarak dosya içerisine alınan bilirkişi raporu ile payın gerçek değeri ile pay devir belgesindeki değerinin arasında oransızlık olmadığı, noterce yapılan işin davacının, dava dışı oğlu …’a en geniş şekilde verilen vekaletname ile limited şirket pay devir sözleşmesi uyarınca gerçek hisse sahibi olan davacının kimlik bilgileri alınarak imzanın tasdik edildiği, noterde işlem yapılırken davacının oğlunun bu imzanın …’a ait olmadığını söylemediği, tarafların gerçek hisse sahibinin davacı olduğunu, dava dışı oğulun da vekaleten işlem yaptığını bildikleri, hiç bir hak kaybı doğmadığı, notere kusur atfedilemeyeceği gerekçesiyle asıl dava yönünden davanın reddine, birleşen davada davalı şirketlere karşı açılan davanın derdestlik dava şartı yönünden usulden reddine, davalı … yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Red Bull Avusturya’nın müvekkilinin oğlunun üzerinde baskı ve tehditlerde bulunduğunu, müzakereye açık olmayan belgeleri imzalaması için gönderdiğini, baskı altındaki müvekkilinin oğlunun talimat gereği belgeleri imzalamak zorunda kaldığını, davalının taslaktaki bu imzayı kötüye kullanarak müvekkiline haber vermeden noterden devri gerçekleştirdiğini, noterde gerek müvekkil gerekse oğlu hazır olmadığı halde imzaların tasdik edildiğini, müvekkilinin işlemde imzasının bulunmadığını, imzanın temsilen atıldığına dair ibareye yer verilmediğini, dayanak vekaletname gösterilmediğini, ortaklar kurulu kararı altındaki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, bedel yönünden hisselerin fahiş derecede düşük gösterildiğini, hisse devrinin şekle aykırılıktan kesin hükümsüz olduğunu, sundukları dilekçeler ile uzman mütalaalarının dikkate alınmadığını, sahtecilik suçundan beraat kararı verilmesinin hisse devir sözleşmesini hukuka uygun hale getirmeyeceğini, noter başkatibinin disiplin cezası aldığını, devir tarihinde şirket değerinin 1.700.000,00 euro olamayacağını, sadece bilançonun esas alınamayacağını, dava konusu hisselerin değerinin 250.000,00 euro olmadığının davalıların da kabulünde olduğunu, müzayaka halinin değerlendirilmediğini, birleşen davanın şirketler yönünden derdestlik nedeniyle reddinin yerinde bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hisse devrinin geçersizliğinin tespiti, hisselerin davacı adına tescili ve alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 818 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi, 53 üncü maddesi, 386 vd. maddeleri,

2.6762 sayılı Kanun’un 520 nci maddesi.

3.4721 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi.

4.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 74 üncü maddesi.

5.1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun (1512 sayılı Kanun) 162 nci maddesi.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar Red Bull Gıda Dağıtım ve Pazarlama Ticaret Ltd. Şti. ve …’ne verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.