Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/4207 E. 2023/4756 K. 07.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4207
KARAR NO : 2023/4756
KARAR TARİHİ : 07.09.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/199 Esas, 2023/565 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/452 E., 2022/679 K.

Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın dahili davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı dahili davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Evla Turizm İşletmeciliği Gıda San. Tic. Ltd. Şti’nin işlettiği işyerinde çalışmakta iken silahlı saldırıya uğraması sonucu yaralanmasından dolayı iş yeri işletmecisinin gerekli iş sağlığı ve güvenliği sağlanmadığından Eskişehir 2. İş Mahkemesi’nin 2018/711 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, yargılama sırasında davalı olan Evla Turizm İşletmeciliği Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nin terkin edildiğinin anlaşılması üzerine taraflarına ihya davası açmak üzere yetki ve süre verildiğini ileri sürerek Evla Turizm İşletmeciliği Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; davaya konu şirketin tasfiyeye giriş kararı aldığını, tasfiye memuru olarak …’ün atandığını, tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesinde ve şirketin terkin edilmesinde müdürlüğün bir kusuru bulunmadığını, yasal hasım konumunda bulunduklarını savunarak müvekkili kurumun yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini istemiştir.

2.Dahili davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın sicil müdürlüğüne yöneltilmesinin yeterli olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin tasfiye işlemlerinde kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyaya konu edilen şirketin Eskişehir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 14444 sicil sırasına Evla Turizm İşletmeciliği Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olarak kayıtlı iken şirket kararıyla 28.05.2021 tarihinde terkin edilmiş ise de, ihyası istenen şirketin tasfiyenin gerçekleştiği tarihte Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2018/711 E. sayılı dosyası ile tazminat davasının mevcut ve derdest olduğu, iş mahkemesi dosyasında taraf olan davacının iş bu davayı açmakta ve şirketin tüzel kişiliğinin ihyasını istemekte hukuki yararının bulunduğu gibi şirketin tasfiyesinin de tamamlanmadığı, bu itibarla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 547 nci maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılmakla, sübut bulan davanın kabulü ile Evla Turizm İşletmeciliği Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin tüzel kişiliğinin Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2018/711 E. sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, ek tasfiyeyi sağlamak üzere önceki tasfiyeyi gerçekleştiren …’ün tasfiye memuru olarak atanmasına, dahili davalı tasfiye memurunun tasfiyede kusur ve hatasının bulunması nedeniyle yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına, davalı … Sicil Müdürlüğü’nün ise tüzel kişiliğin ihyasına ilişkin davalarda yasal hasım konumunda bulunması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle davanın niteliği gereği kendisine husumet düşen ticaret sicil müdürlüğünün yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Dahili davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihya davasında ticaret sicil müdürlüğüne davanın yöneltilmesinin yeterli olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ticaret sicil müdürlüğü hakkında davaya devam edilmesi, tasfiye memuru yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle dahili davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Dahili davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ihya davasında ticaret sicil müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesinin yeterli olduğunu , müvekkili bakımından husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tasfiye memurlarının ek tasfiye amacıyla ihya davalarında hasım gösterilmesi zorunluluğu bulunmadığını, yerel mahkeme kararında kusura ilişkin olarak belirtilen hususların kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin tasfiye işlemlerinde kusuru bulunmadığından öncelikle husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 6100 sayılı Kanun’da davanın nasıl açılacağı düzenlenmiş olup dahili dava müessesesine yer verilmediğini, hal böyleyken eksik hasım ile açılan davada, dahili dava dilekçesi tebliği ile harçsız olarak tasfiye memurunun davaya dahil edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu husus kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğinden re’sen gözetilmesi gerektiğini, davacı tarafa tasfiye memuru hakkında dava açması için süre verilmesi, akabinde açılan davalar birleştirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yerel mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin karar verildiğini, kararın bu yönü ile de usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, şirketin ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeler, 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup dahili davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.