Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/4104 E. 2023/4617 K. 05.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4104
KARAR NO : 2023/4617
KARAR TARİHİ : 05.09.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1921 Esas, 2023/769 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/137 E., 2022/373 K.

Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin yetkilisi olduğu şirketin kurulduğu günden bugüne faaliyetlerine aralıksız devam etmekte olan ve aktif malvarlığı bulunan bir şirket olduğu, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce yapılan terkin işleminin usule uygun olmadığını, davaya konu şirketin davalı/ davacı sıfatını haiz olduğu davaların mevcut olduğunu, bu nedenlerle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) geçici 7 nci maddesi uyarınca kanuna aykırı şekilde sicilden terkin edilen Yazıcı Proje Taahhüt Sanayi Ticaret A.Ş.’nin ihyasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek adı geçen şirketin ihyası ile ticaret siciline yeniden tescil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyası istenen şirketin, ticaret sicilindeki kayıtlı son adresine ihtar yollanacağına ilişkin 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesindeki düzenlemeye uygun işlem yapıldığının davalı tarafça ispat edilemediği, yasaya uygun terkin işlemi yapılmadığından Yazıcı Proje Taahhüt Sanayi ve Ticaret Anonim Şti’nin ihyasına karar verilmesi gerektiği ve Ticaret Sicil Müdürlüğünün 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesine aykırı eylemi nedeniyle dava açılmasına neden olduğu, dolayısıyla davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile terkin edilen Tasfiye Halinde Yazıcı Proje Taahhüt İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’nin ticaret siciline kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ticari sicil müdürlüğünün dava konusu işleminin hukuka uygun olduğu halde yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararının neticesinde yargılamanın ancak, terkin tarihinde şirketin taraf olduğu görülmekte olan bir dava/davalar bulunup bulunmadığı, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin on beşinci fıkrası hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilmesinden ibaret olarak yürütülmesi gerekirken yerel mahkemece bu hususa riayet edilmediğini, 15.03.2022 tarihli dilekçede belirtildiği üzere, kaldırma kararı doğrultusunda re’sen terkin tarihinden sonra ikame edilen davayla ilgili olarak dava konusu şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi hususu mahkemenin takdirinde olmakla birlikte, müvekkili Müdürlüğe herhangi bir kusur veya sorumluluk izafe edilemeyeceğini, davanın konusunu oluşturmayan ihtara/tebliğe ilişkin hususa dayalı olarak aleyhe hüküm kurulmasının da hukuka aykırı olduğunu, dava konusu şirketin İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/386 E. sayılı dosyası kapsamında ihyasına karar verilemeyeceğini, şirketin 18.02.2015 tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edilmiş olduğunu, ihya (ek tasfiye) talebine dayanak teşkil eden davanın ise i re’sen terkin işleminden sonra ikame edilmesi karşısında müvekkili müdürlüğün 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı bir işlem tesis etmediğini, re’sen terkin kapsamına giren dava konusu şirkete mevzuat gereğince ve buna uygun bildirimler gönderildiğini ve şirketin sicil kayıtlarındaki adreslerine gönderilen ihtar yazılarının, 27.11.2014 tarihinde adreste tanınmamaları gerekçesi ile iade edildiğini, mevzuat gereğince yapılması gereken tebligatların eksiksiz yapıldığını, belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyası istenen şirketin ticaret sicil kaydının 18.02.2015 tarihinde resen terkin edildiği, eldeki davadan önce İstanbul Anadolu 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.10.2017 tarih ve 2017/1159 E., 2017/1427 K. sayılı kararı ile İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesinin 2014/1503 E. sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına kararı verildiği, bu kararın 06.03.2018 tarihinde kesinleştiği, yine İstanbul Anadolu 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.12.2016 tarih ve 2016/954 E., 2016/1002 K. sayılı kararı ile İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün 2008/5882 E. sayılı icra dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına kararı verildiği, bu kararın 07.02.2017 tarihinde kesinleştiği, ihyası istenilen şirket yetkilisinin davayı şirketin faal olup aktif malvarlığı bulunan bir şirket olması, ayrıca davaya konu şirketin davalı/ davacı sıfatını haiz olduğu muhtelif davalar devam etmekte iken usulsüz terkin yapıldığı belirtilerek ihya davası açıldığı ve eldeki ihya davasının belli bir dosyada taraf teşkili sağlanması için açılmadığı, davalı müdürlük tarafından yapılan işlemlerin 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddenin dördüncü fıkrasının (a) bendindeki usule göre yerine getirilmediği, ticaret sicil müdürlüğü tarafından ihyası istenen şirketin, ticaret sicilindeki kayıtlı son adresine usule uygun tebligat çıkartılmadığı, ve derdest olan dava ve icra takiplerinin olduğu dolayısıyla terkin işleminin yasaya aykırı şekilde yapıldığı, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin on beşinci fıkrasında düzenlenen ve terkinden itibaren işlemeye başlayacağı öngörülen beş yıllık hak düşürücü sürenin somut dava yönünden uygulanamayacağı, ihya davasının açılmasına davalı … Sicil Müdürlüğü’nün yasaya aykırı yaptığı re’sen terkin işlemi ile sebep olduğundan, mahkemece davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmesi de yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasta reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, şirketin ihyası istemine ilişkin olup, ihya davasının açılmasında hukuki yararın bulunup bulunmadığı ile davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilip hükmedilemeyeceği uyuşmazlık konusudur.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) geçici 7 nci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi ile on beşinci fıkrası

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.