Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/3795 E. 2023/4325 K. 10.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3795
KARAR NO : 2023/4325
KARAR TARİHİ : 10.07.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/417 Esas, 2023/551 Karar
HÜKÜM : Direnme kararı
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/141 E., 2018/511 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen menfi tesbit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin hissedarlarının … ve … olduğunu, hisselerin kendilerine 22.02.2015 tarihinde vefat etmiş olan …’in babası, …’in eşi olan … …’den intikalen geçtiğini, müvekkili şirket ile Özsüt markalı STP Gıda San.ve Tic. A.Ş. arasında 04.06.2012 tarihinde Franchısıng sözleşmesi yapıldığını, murisin hisselerini şirketin eski hissedarı olan Birol Nalçalı ile yapılan 16.12.2014 tarihli hisse devir sözleşmesi ile devraldığını, sözleşmede Pendik Marina’da faaliyet gösteren ÖZSÜT Markalı STP Gıda San. ve Tic. A.Ş. unvanlı şirketin Franchise Sözleşmesini devir edecekleri vaadi ile … …’e 550.000,00 TL karşılığı 244.500 USD’ye devir sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşmeye göre taraflar arasında 244.500 USD bedelli senet imzalandığını, sözleşmede Özsüt hisselerinin %100 hisseleri karşılığı 550.000,00 TL olarak değerlendirildiğini, %50 hisse karşılığı …’a ödenmesi gereken 275.000,00 TL’nin 75.000,00 TL’sinin … tarafından peşinen ödendiğini, …’a ödenmesi gereken kalan bakiye 200.000,00 TL bedelli senetlerin aylık 20.000,00 TL bedelli yapılarak …’a verildiğini ve bu senetlerin … tarafından ödeneceğinin açıkça belirtildiğini, …’nın hisseleri devretmediğini, … …’in hisseleri istediği zaman alabileceği maddesini sözleşmeye yazdığını, … …’in sağlığında sözleşme hükümlerinin …, Demet … ve …’ya verilmesi dışında hiçbir maddesinin gerçekleşmediğini, şirketin eski ortakları ile STP Gıda San. Tic. A.Ş. arasında imzalanmış sözleşmenin 7 nci maddesinin (b) bendinin iki ticari şirketten birinin kar ederken diğerinin zarara uğramasının teamüle ve kanuna aykırı olduğunu, hisselerini sözleşmeye aykırı olarak devreden eski ortakların, müvekkillerinin ticari faaliyet alanını kısıtlayarak ifa imkansızlığına düşürmesi ile müvekkillerinin mağduriyetine sebep olduklarını belirterek, menfi tespit taleplerinin kabulü ile 244.500 USD bedelli senedin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’u m.136′ da ifa imkansızlığının düzenlendiğini, … … ve müvekkili arasında yapılan devir sözleşmesinde tarafların sözleşmenin tüm esaslı unsurlarında anlaşmış bulunduklarını ve bu haliyle sözleşmenin imzalandığını, davacı tarafın, şirketin faaliyetinin de aynı olacağı hususunda bilgi sahibi olduğunun açıkça anlaşıldığını, davacının yanlış işletme sebebi ile zarara uğraması ile ilgili bir bağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi 30.05.2018 tarih, 2016/141 E. ve 2018/511 K. sayılı kararı ile; … … devir tarihinde, davacı şirketin diğer ortağı sıfatına haiz olmayıp 3 üncü kişi durumunda olduğu, sözleşmedeki açık hüküm karşısında davacı şirketin eski ortaklarının paylarını müteveffa … …’e devretmesi, davacı şirket ile dava dışı STP A.Ş. arasındaki sözleşmeye aykırı olduğu, sözleşmenin 7/b maddesine aykırı devirden dolayı STP A.Ş. tarafından feshedildiğine dair herhangi bir fesih beyanı dosyada bulunmadığından, davacıların dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, dosya kapsamında STP A.Ş.’nin davacı şirketten daha ağır bir sözleşme bedeli veya ek yükler getiren yeni taleplerde bulunduğunu gösteren belge sunulmadığı gerekçesiyle hukuki yararı bulunmayan ve kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.01.2021 tarih, 2019/664 E. ve 2021/74 K. sayılı ilk kararı ile; davanın, şirketin eski ortağına yöneltilerek , davacı …’ın babası … …’in, şirketin eski ortaklarından hisse devri karşılığı verdiği bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve bononun iptalinin talep edildiği, davacı şirketin bononun borçlusu olmadığı dikkate alındığında, davacıların netice-i taleplerine göre davacı şirketin işbu davada davacı taraf sıfatının bulunmadığının anlaşıldığı, hisse devrinin iptali ile birlikte menfi tespit talep edilmediği, davacı …’ın murisi … … devir tarihinde, davacı şirketin diğer ortağı sıfatına haiz olmayıp 3 üncü kişi durumunda olması nedeniyle, davacı şirket ile dava dışı STP AŞ arasında yapılan sözleşmenin 7/b maddesi uyarınca, STP A.Ş. tarafından sözleşme tek taraflı olarak feshedilebilecek ise de, davadan önce sözleşmenin feshedildiğine dair bir iddia bulunmadığı gibi, davacı …’in murisi ile davalı arasında imzalanan hisse devrine ilişkin sözleşmede konunun, “Pendik Marina’da Bulunan Özsüt Markalı Cafe’nin ……’e satışı” olduğu, içerikte Öszüt hissesinin devredildiğinin belirtilmesi karşısında sözleşmenin yapılması sırasında davacı murisinin davacı şirket ile dava dışı STP AŞ arasında yapılan Franchise sözleşmesini bilmediği, davalı tarafça iradesinin sakatlandığı hususlarının kabulünün mümkün olmadığı, ifa imkansızlığı veya oluşmuş bir zararın dosya kapsamı ile ispatlanmadığı, şirket hisse devirlerinin resmi olarak tamamlandığı da dikkate alındığında, hisse devri karşılığı verilen bono bedelinden muris … … mirasçılarının sorumlu oldukları, dolayısıyla davacı …’in, menfi tespit ve bononun iptalini talep edemeyeceği, mahkemece verilen karar sonucu itibarı ile doğru ise de, gerekçede hata edildiği, ayrıca davanın hem usulden hem de esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle, davacıların istinaf başvurusunun usulden kabulü ile, HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca gerekçesi düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.05.2018 tarih, 2016/141 E. ve 2018/511 K. sayılı kararının HMK’ nın 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davacı MKR Turizm Gıda İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından açılan davanın HMK’nın 114/1-d maddesinde yazılı davacı taraf sıfatı dava şartı yokluğundan HMK’nın 115/2 nci maddesi gereğince usulden reddine, davacı … tarafından açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 26.10.2022 tarih, 2021/8215 E. ve 2022/7442 K. sayılı kararı ile;
“1-Davacı şirketin hukuki yararı olmadığından temyiz isteminin reddine,
2-Davacı ……’in sair temyiz itirazlarının reddine,
3-Dava, davacıların murisi tarafından limited şirket hisse devrinden kaynaklı pay devri bedeli teminatı olarak davalıya verilen, 244.500 USD tutarlı bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Davacı …… ve dava dışı … söz konusu payları müteveffa muris … …’den miras yoluyla iktisap etmişlerdir. Davacının murisi … … ile davalı arasında yapılmış “Pendik Marinada bulunan “Özsüt Markalı Cafe’nin … …’e Satışı” konusuna ilişkin 16.12.2014 tarihli protokole göre davalı, davacı şirketin toplam %100 hissesini 550.000,00 TL karşılığında … …’e devri taahhüt ettiği, nitekim %50 hisse davalı … … aitken, kalan %50 hisse … ve… …’a ait olduğu ve hisse devirlerinin bu kişilerce yapıldığı, … ve… …’a ödenmesi gereken 275.000,00 TL’nin 75.000,00 TL’sinin anılan kişilerin …’ya olan borcu nedeniyle bu kişilere ödenmeyip davalı …’ya ödenmesinin kararlaştırıldığı, bu nedenle bu tutar mahsup edilerek, kalan bakiye 200.000,00 TL bedel için 20.000,00 TL bedelli 10 ayrı senedin düzenlenerek …’a verilmek üzere davalıya verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre davalı …, kendi hissesine mukabil 122.250 USD ile … ve… … payları için kendisine ödenmesi gereken 75.000,00 TL alacaklı olduğundan, mahkemece bu miktarı aşan kısım yönünden borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı verilen karar doğru görülmemiştir.” gerekçeleri ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.03.2023 tarih, 2023/417 E. ve 2023/551 K. sayılı kararı ile direnme karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin eski ortakları ile STP Gıda San. Tic. A.Ş. arasında imzalanmış olan Franchise Sözleşmesi’nin 7 nci maddesinin (b) bendinde “Franchisee bu sözleşmeden doğan hiçbir hakkını, yetkisini, 3. Şahıslara devir ve temlik edemez, 3. Şahıslarla yapacağı sözleşmelere konu yapamaz. Francihisee veya ortakları hisselerinin tamamını veya bir kısmını 3. Kişilere devir ve temlik edemez.” denildiğini, söz konu durum nedeniyle müvekkilinin davalı eski ortakların imzaladığı sözleşme hükümlerini ihlal ederek müvekkili şirkete ve müvekkili ortaklara zarar verdiğini, iradelerinin yanıltıldığını, müvekkillerin STP Gıda San. Tic. A.Ş. ile usulüne uygun yeni bir sözleşme yaparak, yeni bir sözleşme bedeli ödemek, yeni sözleşme şartları ile katılım bedellerini ödemesi müvekkil şirketi ve ortaklara maddi bir külfet getirdiğini, müvekkillerin içine düştüğü ifa imkansızlığının dikkate alınmadığını, bilirkişi raporu alınmasının da HMK hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacıların murisi tarafından limited şirket hisse devrinden kaynaklı pay devri bedeli teminatı olarak davalıya verilen, 244.500 USD tutarlı bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan direnmeye konu Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.