Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/3754 E. 2023/4746 K. 07.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3754
KARAR NO : 2023/4746
KARAR TARİHİ : 07.09.2023

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/575 Esas, 2023/521 Karar
HÜKÜM : Davanın kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen şirketin ihyası davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak tasfiye memuru vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı tarafından dava dışı Yeşil Mavi Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine rücuen tazminat davasının açıldığını, yargılama sırasında şirketin sicilden terkin edildiğinin anlaşılmasının üzerine Mahkemece şirketin ihyası davası açılması için süre verildiğini ileri sürerek Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlıyken sicilden ticaret terkin edilen Yeşil Mavi Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dışı şirketin 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun (5174 sayılı Kanun) 14 üncü maddesine göre aidat yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ayrıca aynı kanuna göre adresini bildirmediği ve gerekli belgeleri de ibraz etmediğini, şirkete oda kaydının silineceğinin ihtarına rağmen her hangi bir müracaatta bulunulmadığını, bu nedenle üyenin kaydının meclis kararıyla silindiğini ve durumun Ticaret Sicili Müdürlüğüne bildirildiğini, Ticaret Sicili Müdürlüğünce şirkete yapılan tebligatlardan da sonuç alınamayınca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) geçici 7 nci maddesinin verdiği yetkiye istinaden şirketin sicilden kaydının resen terkin edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.11.2021 tarihli ve 2021/539 E., 2021/137 K. sayılı kararıyla; davacının şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının bulunduğu, 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesinin birinci fıkrasındaki yasal koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Yeşil ve Mavi Metal Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti.’nin Sakarya 3. İş Mahkemesinin 2020/118 E. sayılı dosyası ve bu dosyadan verilecek hükmün icrası ile sınırlı olarak ihyasına ve sicile tesciline, şirketin ortağı ve son yetkilisi olduğu anlaşılan …’in tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tasfiye memuru istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.06.2022 tarihli ve 2022/868 E.,2022/1255 K. sayılı kararıyla; Sakarya 3. İş Mahkemesinin 2020/118 E. sayılı dosyası üzerinden 20.07.2020 tarihinde ihyası istenen şirkete yönelik açılan rücu davası sebebiyle hukuki menfaati bulunan davacı tarafından eldeki davanın 30.09.2021 tarihinde açıldığı, ihyası istenen şirkete ait ticaret sicil kayıtlarına göre şirketin 13.08.2015 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, bu halde İlk Derece Mahkemesince ihya istemine yönelik davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle davanın hak düşürücü sürenin aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle, tasfiye memurunun istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 12.12.2022 tarih, 2022/6857 E. ve 2022/8914 K. sayılı kararıyla 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin dördüncü maddesinin (a) bendi uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da şirketin yetkilisine tebliğ edilmesi gerekirken, doğrudan Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan suretiyle yapılması usule aykırı olmakla birlikte, davalı …’nce ihyası istenen şirketin oda kaydından re’sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu da Kanunda tadadi olarak sayılan hallerden bulunmadığı, 5174 sayılı Kanun’a göre oda kaydının silinmesine ilişkin yapılan işlem özel kanunla konulmuş özel bir tasfiye usulü olduğu, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinde öngörülen sicilden terkin işlemine uygulanamayacağı, dolayısıyla, davanın açıldığı tarihte anılan madde uyarınca 5 yıllık dava açma süresi dolmuş ise de, davalı … Sicili Müdürlüğü’nün 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi kapsamında kalmayan bir şirket hakkında bu maddeyi işlettiği anlaşıldığından Kanunda öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanması mümkün olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin dördüncü maddesinin (a) bendi uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da şirketin yetkilisine tebliğ edilmesi gerekirken, doğrudan Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan suretiyle yapılması usule aykırı olmakla, davalı … Sicili Müdürlüğü’nce ihyası istenen şirketin oda kaydından re’sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu da Kanunda tadadi olarak sayılan hallerden bulunmadığı, 5174 sayılı Kanun’a göre oda kaydının silinmesine ilişkin yapılan işlem özel kanunla konulmuş özel bir tasfiye usulü olduğu, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinde öngörülen sicilden terkin işlemine uygulanamayacağı, dolayısıyla, davanın açıldığı tarihte anılan madde uyarınca 5 yıllık dava açma süresi dolmuş ise de, davalı …’nün 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi kapsamında kalmayan bir şirket hakkında bu maddeyi işlettiği anlaşıldığından Kanunda öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanması mümkün olmadığı, davacının ihya davası açmakta hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle tasfiye memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine, davanın kabulüne şirketin Sakarya 3. İş Mahkemesinin 2020/118 E. sayılı dosyası ve bu dosyadan hükmün icrası ile sınırlı olarak ihyasına, …’in tasfiye memuru olarak atanmasına, karar kesinleştiğinde bir suretinin gereği için Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tasfiye memuru vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Tasfiye memuru vekili temyiz dilekçesinde özetle; ihya davasında basit yargılama usulünün uygulanamayacağını, tasfiye memuru müvekkilinin yargılamadan gerekçeli kararın tebliği ile haberdar olduğunu, davada savunma yapamadığını, davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, davacının davada hukuki yararının bulunmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 5174 sayılı Kanun uyarınca oda kaydı silinen ve bu nedenle 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkinine karar verilen şirketin ihyasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi hükmü.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tasfiye memuru vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.