Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/3172 E. 2023/5835 K. 12.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3172
KARAR NO : 2023/5835
KARAR TARİHİ : 12.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
HÜKÜM : Davanın reddi
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, mahkeme tarafından Dairemiz ilamına karşı direnilmiştir.
Direnme kararının davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce bozma kararı yerinde bulunarak direnme kararı incelenmek üzere dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.05.2022 tarih, 2019/(19)11-758 E. ve 2022/660 K. sayılı ilâmı ile direnme kararının yerinde olduğuna karar verilerek kötü niyet tazminatı yönünden davacı vekilinin temyiz itirazlarına ilişkin inceleme yapılmak üzere dosya Dairemize gönderilmiş,

Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıdan 01.01.2012 vade tarihli senet ile alacaklı olduğunu, bu alacağın tahsili için takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu iddia ederek davalı borçlunun itirazının 540.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; takip konusu senedin hile ile alındığını, imzanın da müvekkiline ait olmayabileceğini, bu sebeple senet üzerinde inceleme yapılması gerektiğini, müvekkilinin davacıdan borç para veya mal almadığını savunarak davanın reddi ile %20 oranında kötü niyet tazminatının tahsilini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
A.Mahkemece Verilen İlk Karar
Mahkemece 12.11.2015 tarih, …sayılı kararıyla davaya dayanak icra takibine konu bononun malen düzenlendiği, ancak alacaklının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/149988 soruşturma sayılı dosyasında bononun elden nakit olarak verilen borca karşılık düzenlendiğini iddia etmesi nedeniyle bononun ihdas nedeninin davacı tarafça talil edildiği, davalı tarafın davacıdan borç para almadığını savunduğu, bu durumda ispat külfetinin davacıda olduğu, davacı tarafından borç para verildiği yönünde başkaca bir delil sunulmadığı, yemin de teklif edilmediği, icra takibinin kötü niyetle başlatıldığı gerekçesiyle davanın reddine, davalı yararına 108.000,00 TL kötü niyet tazminatına karar verilmiştir.

B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 23.03.2017 tarih, … sayılı ilamı ile “… icra takibine konu senet tanzim tarihini içermediğinden bono olarak nitelendirilemeyeceği, senedin adi bir belge niteliğinde olduğu, kural olarak bu belgedeki imzanın davalı borçluya ait olduğunun anlaşılması halinde, davacının iddiasını kanıtlamış sayılacağı, davalı vekilinin cevap dilekçesinde, takip konusu senedin hile ile alındığını, imzanın da müvekkiline ait olmayabileceğini savunduğu, ayrıntılı açıklamalarda bulunduğu, mahkemece açıklanan hususlar çerçevesinde takip konusu senedin adi bir belge olduğu gözetilerek, tarafların iddia ve savunmaları incelenip değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle karar bozulmuştur. Davalı vekilinin karar düzeltme istemi Dairece reddedilmiştir.

C. Mahkemece Verilen Direnme Kararı
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile önceki karar gerekçesi yanında, icra takibine dayanak belgenin bono olduğu kabul edilmese dahi yazılı belge olması nedeniyle aksinin yine yazılı belge ile kanıtlanması gerektiği, davacının icra takibine esas malen kaydı ile düzenlenmiş yazılı belgeden kaynaklanan alacağını kanıtlayamadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B.Hukuk Genel Kurulu Kararı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.05.2022 tarih, …. sayılı ilamı ile icra takibine ve davaya konu senedin bononun zorunlu unsurlarından olan “keşide tarihi”ni taşımaması nedeniyle adi senet niteliğinde olduğu, dava konusu adi senette davacının lehtar, davalının keşideci olduğu, ihdas nedeni olarak “malen”  kaydı  bulunduğu, davacının savcılık ifadesi ile senedin düzenleniş nedenini talil ettiği, ispat yükünün davacıda olduğu eldeki davada, davacı tarafından taraflar arasında ticarî ilişki bulunduğu hususunda yazılı bir delil sunulmadığı, davacıya yemin teklif hakkı hatırlatılmasına rağmen yemin teklif edilmediği, icra takibine dayanak belgenin adi senet olması nedeniyle aksinin yine yazılı belge ile kanıtlanması gerektiği hâlde davacı tarafça icra takibine dayanak malen kaydı ile düzenlenmiş adi senetten kaynaklanan alacağın ispat edilemediği, direnme kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu, Özel Dairece hüküm altına alınan tazminat yönünden bir inceleme yapılmadığından bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

C. Yargıtay Kararı
Dairenin 19.01.2023 tarih, …. kararıyla, davacının takip tarihi itibariyle borçlu tarafından imzası inkâr edilmeyen, keşide tarihi içermemesi nedeniyle adi senet niteliğindeki belgeye dayalı olarak icra takibi başlatmasında kötü niyetli olduğundan söz edilemeyeceğinden, davalı yararına 2004 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olarak kötü niyet tazminatına hükmedilmesi yerinde görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; icra takibine itirazları, işbu davadaki cevap dilekçesi ve savcılığa şikayet dilekçesi dikkate alındığında söz konusu belgenin imzası ikrar edilmiş bir belge niteliği taşımadığının açıkça görüneceğini, davacının imzayı taklit etmek, ya da hile yoluyla almak suretiyle takip dayanağı belgeyi temin edip kötü niyetle icra takibi başlattığını, müvekkilinden tahsile çalıştığını, davacının kötü niyetinin tüm dosya içeriğinden anlaşıldığını, bu nedenle Mahkemece hükmedilen kötü niyet tazminatının yerinde olduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesinin ikinci fıkrası

2.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.06.2019 tarih, …. sayılı, 01.03.2017 tarih, … sayılı, 19.10.2021 tarih,….sayılı kararı

3. Değerlendirme
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE,

Aşağıda yazılı 187,55 TL karar düzeltme ret harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 1.581,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,

12.10.2023tarihinde oy birliğiyle karar verildi.