Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/3111 E. 2023/6038 K. 23.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3111
KARAR NO : 2023/6038
KARAR TARİHİ : 23.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin yurt dışında birçok ülkede yatırılan paraların istenildiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranda faiz verileceği garantisi ile müvekkillerinin davalı tarafa para verdiğini, ancak ödenen paranın bir türlü geri alınamadığını ileri sürerek ödenen paranın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; husumet, zamanaşımı ve hak düşürücü süreden davanın reddi gerektiğini, şirkete sermaye olarak verilen paranın geri istenemeyeceğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı şirkete değil başka bir şirkete para yatırdığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı şirket ve davacının para yatırdığı şirketler arasında organik bağ olduğunu, Yargıtay kararlarında da bu hususa işaret edildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında geçerli ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (818 sayılı Kanun) 41 inci, 55 inci ve 60 ıncı maddeleri, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6762 sayılı Kanun) 321 inci ve 336 ncı maddeleri

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu, 22.04.2022 tarihli ve 2021/7 E., 2022/2 K. sayılı kararı

3. Değerlendirme
Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığından bahisle bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkin olup Mahkemece, davacının davalı şirkete ortak olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacı taraf, davalı şirketler ile bu şirketlerin yöneticilerinin, yürürlükteki mevzuat hükümlerine aykırı bir biçimde kötüniyetli vaat ve garantilerle yurtdışında yaşayan pek çok kişinin dini duygularını sömürerek, yine davalı … bünyesinde bulunan yabancı uyruklu bir şirketi aracı olarak kullanmak suretiyle topladıkları paraları iade etmeyip davalı … ve bünyesindeki diğer grup şirketlerine aktardıklarını iddia ederek verilen paranın istirdadını istemiştir. İddianın bu biçimdeki ileri sürülüşü nazara alındığında, davanın davalıların iddia olunan organize ve haksız fiillerinden kaynaklanan bir alacak (istirdat) davası niteliğinde olduğu anlaşılmakla Mahkemece davanın yanlış nitelenmesine dayalı olarak, davacının bildirmiş olduğu delillerin tamamı toplanmaksızın yetersiz araştırma ve soruşturma sonucunda davacının davalı şirketin ortağı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Şu halde Mahkemece, davanın yukarda belirtilen şekilde nitelendirilerek tarafların bu yolda gösterdikleri delillerin tümüyle toplanması, tahsil edilen bu para nedeniyle davacının yabancı uyruklu şirkete ortaklığının gerçekleşip gerçekleşmediğinin, söz konusu ortaklığın gerçek hak sahipliği doğuran niteliğinin bulunup bulunmadığının değerlendirilip öncelikle davacı ile yabancı şirket arasındaki hukuki ilişkinin netlikle belirlenmesi, davacının yabancı şirkete ortak olmadığı gibi bir sonuca ulaşılması halinde, davacının parasının yabancı şirkete verilmesi olgusunda davalı şirket ve yöneticilerinin ne gibi bir rolü bulunduğunun ileri sürülen kanıtlar çerçevesinde ve gerektiği takdirde davalı şirket ve grup şirketlerinin kayıtları üzerinde aralarında şirketler hukuku ve sermaye piyasası konusunda uzmanların bulunduğu bilirkişi heyeti marifetiyle yaptırılacak kapsamlı bir inceleme suretiyle ele alınıp varsa sorumluluklarının saptanması, bu suretle davacının, iradesinin ileri sürüldüğü gibi davalılarca fesada uğratılmak suretiyle haksız bir fiile maruz bırakılarak parasının alındığı ve iade edilmediği yolundaki iddiasının tatminkar bir biçimde araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.