Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/2902 E. 2023/5012 K. 18.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2902
KARAR NO : 2023/5012
KARAR TARİHİ : 18.09.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/221 Esas, 2021/131 Karar
HÜKÜM : Kabul
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki bankacılık işleminden kayanaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili vekili tarafından Dairemizce verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin banka hesabından talebi olmadığı halde iki kez sahte talimatla 2 koçan halinde toplam 20 yapraklı çek karnesi alındığını ve bu çeklerin sahte imzalar atılarak, kullanıldığını, toplam 159.000,00 TL’nin davacının hesabından çekildiğini, hakkında Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/323 E., 2012/370 K. sayılı dosyasında yargılama yapılan sanık…’ün resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından cezalandırıldığını ileri sürerek kullanılan ve bedeli tahsil edilen çeklerin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili, davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/323 E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiği, davanın çekte imzası bulunan diğer cirantalara yöneltilmesi gerektiğinden davacının dava açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını, davacı şirketin vekalet verdiği şirket müdürü olan…’e çeklerin teslim edilmiş olması nedeniyle müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İstanbul Jandarma Kriminal Laboratuvarından alınan 24.12.2018 tarihli rapora göre inceleme konusu çekler ve ödeme talimatları üzerinde atılı bulunan imzaların şirket yetkilisi Mutluhan Uluocak’ın eli ürünü olmadığı, taklit edilmek suretiyle atıldığının tespit edildiği, 11.12.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre de davalı Bankanın gerek çek yapraklarını sahte talimatlarla üçüncü kişilere teslim etmesinden gerekse sahte olarak düzenlenmiş bu çeklerin bedellerinin ödenmesinden dolayı hesap sahibi davacı şirkete karşı sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 159.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Yargıtay Kararı
Dairemizin 29.11.2022 tarihli ve 2021/7833 E., 2022/8445 K. sayılı kararıyla davacının çalışanı…’ün dava konusu olay nedeniyle resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından yargılandığı Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada, davacının çalışanı…’ün davaya konu ödeme talimatlarında ve çeklerdeki imzaları davacı şirket yöneticilerinin imzalarını taklit ederek atttığı, bunun yanında alınan bilirkişi raporunda ödeme talimatlarındaki ve çeklerdeki imzaların davacı yöneticilerine ait olmadığının belirlendiği gerekçesiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği, bu durumda, anılan sahte çekleri tanzim edenin davacının çalışanı olduğu, davacının adam seçme ve denetlemede özen sorumluluğu gereğince müterafik kusurunun bulunduğu nazara alınarak, davacının müterafik kusur oranının tespiti ile neticesine göre karar verilmesi gerektiği halde tahsil edilen bedelin tamamına hükmedilmesinin doğru olmadığı, haksız fillerde temerrüdün olay tarihinde gerçekleşeceği nazara alınarak her işlem tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek Mahkeme kararı bozulmuştur.

V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairemizin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; müvekkili bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu eylemlerin davacının çalışanı tarafından gerçekleştirildiğini, anılan şahsın resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına karar verilip cezasının Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, davaya konu talimatlara ve çeklere atılan sahte imzaların aldatma kabiliyetini haiz olduğunun raporlar ile sabit olması, imzayı atanların bu konuda ceza alması, müvekkili banka yönünden illiyet bağının kesilmiş olmasına rağmen müvekkilinin dava konusu olayda kusurunun bulunmadığı gözetilmeksizin müterafik de olsa kusur atfına gidilmesinin hatalı olduğunu, faiz başlangıcına ilişkin bozmanın da kabul edilemeyeceğini ileri sürerek ve resen nazara alınması gereken sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının zararından davalının sorumlu olup olmadığı, davacının müterafik kusuru bulunup bulunmadığı, faiz başlangıcı ve sair hususlara ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE,

Aşağıda yazılı bakiye 187,55 TL karar düzeltme ret harcının ve 3506 sayılı Kanun ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 1.581,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,

18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.