YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2737
KARAR NO : 2023/3420
KARAR TARİHİ : 31.05.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2046 Esas, 2023/219 Karar
HÜKÜM : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/674 E., 2021/529 K.
Taraflar arasındaki limited şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; … Başkanlığının 3624 sayılı Kanun ile kurulmuş kamu tüzel kişiliği olup KOBİ’lere devlet desteği sağladığını, dava dışı AYTEM Medikal İnşaat Güvenlik Temizlik Gıda Taşımacılık Turizm Danışmanlık Tic. Ltd. Şti. elemanı olarak … Çorum Müdürlüğünde çalışan …’in emekli olması nedeniyle kıdem tazminatı ödendiğini, ödenen işçilik haklarının geri tahsili için açılan rücu davasında sicilden kaydının silindiği anlaşılan şirketin ihyası davası açmak için 2 haftalık kesin süre verildiğini ileri sürerek Aytem Medikal İnşaat Güvenlik Temizlik Gıda Taşımacılık Turizm Danışmanlık Tic. Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; şirket kendisine bildirilen iki aylık sürede münfesih olmadığını belgeleyen hiçbir evrak ibraz etmediğinden 23.01.2014 tarihinde re’sen terkin edildiğini, bu hususun 28.01.2014 tarih 8495 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi’nde tescil ve ilan edildiğini, şirketin davalarının, alacak ve borçlarının Müdürlük tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, şirketin usûle ve hukuka uygun bir şekilde kapatıldığını, davada şirketin terkin tarihi 23.01.2014 iken ihya davasının açılış tarihi 29.12.2020 olduğundan 5 yıllık zamanaşımının geçtiğini, mahkeme re’sen terkinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (6102 sayılı Kanun) geçici 7 nci maddedeki düzenlemeye göre terkin edilmemesi gerektiğine kanaat getiriyorsa şirketin ihyasına karar vermesi gerektiğini, ek tasfiyeye karar verilmeyip şirketin ihyası gerektiğini, re’sen terkinin hukuka uygun olduğuna kanaat getiriliyorsa, 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesi uyarınca ek tasfiyeye karar verilmesi ve 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca tasfiye memuru atanması gerektiğini savunarak davanın reddini, şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi halinde tasfiye memuru atanmasını, müdürlük yasal (zorunlu) hasım olduğundan aleyhe vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu şirketin Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünce 5174 sayılı Odalar ve Borsalar Kanunu (5174 sayılı Kanun) gereğince oda kaydının silinmesi nedeniyle 23.01.2014 tarihinde 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi kapsamında kaydının re’sen silindiği, ancak 5174 sayılı 10 uncu ve 32 nci maddeleri kapsamında oda kaydı silinmesinin 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi kapsamında terkin sebebi olarak yer almadığını, dolayısıyla dava konusu şirket hakkında uygulanmaması gereken 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi uygulanmış olması sebebiyle 7 nci maddenin on beşinci fıkrasındaki süre sınırlamasının dikkate alınamayacağı, dava açılmasına yanlış işlem yaparak davalı sebebiyet verdiği gerekçeleriyle davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicli Müdürlüğünün 151181 sicil numarasında kayıtlı olan Aytem Medikal İnşaat Güvenlik Temizlik Gıda Taşımacılık Turizm Danışmanlık Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına, davalının yargılama giderinden sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; şirketin son adresine yapılan tebligat ulaşmasa dahi yapılan ilanın 7201 sayılı Tebligat Kanunu (7201 sayılı Kanun) uyarınca yapılmış tebligat sayılacağından ihtarın hukuka uygun olduğunu, dava konusu şirketin 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddedeki prosedüre uygun olarak hukuka uygun bir şekilde kapatıldığını, dava tarihi itibarıyla 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının alacağı sebebiyle ihya davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, terkin tarihinde şirketin derdest davalarının, alacak ve borçlarının müdürlük tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, mahkemece ihyaya hükmedilirken 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesinin ikinci fıkrasının göz ardı edilerek ek tasfiye kararı verilerek tasfiye memuru atanmamasının hukuka aykırı olduğunu, şirketin aktif ticari hayata dönme gayesi bulunmadığını, alacak davasıyla sınırlı olarak ihya kararı verilmesi gerektiğini, terkinde müdürlüğün kusuru bulunmadığını, yasadan doğan yasal hasım olduklarını, aleyhlerine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyası istenen şirketin oda kaydından re’sen terkin edilmesi sebebi ile sicilden silinmesi hususunun kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığından yapılan terkin işlemi bu nedenle de usul ve yasaya aykırı olduğu, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi kapsamına tabi olmayan sebebe dayalı terkin işlemi yapıldığından 5 ve 10 yıllık hak düşürücü sürelerde uygulama imkanı bulunmadığı, davacının ihyası istenen şirket aleyhine Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/619 E. sayılı dosyasında rücuen alacak davası açtığı, dosyanın derdest olduğu, bu nedenle davacı tarafın, şirketin ihyasını talep etmekte hukuki menfaatinin bulunduğu, ancak ihyası istenen Aytem Medikal İnşaat Güvenlik Temizlik Gıda Taşımacılık Turizm Danışmanlık Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmesi yanında ticaret siciline tescil ve ilanına da karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulü ile Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde 151181 sicilinde kayıtlı Aytem Medikal İnşaat Güvenlik Temizlik Gıda Taşımacılık Turizm Danışmanlık Ticaret Limited Şirketinin ihyasına, karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz dilekçesinde özetle; cevap dilekçesi ve istinaf dilekçesini tekrarla şirketin terkin tarihi ve işbu dava tarihi itibariyle 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin on beşinci fıkrası hükmü kapsamında 5 yıllık hakdüşürücü sürenin dolmuş olduğunu, hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği, ayrıca şirketin terkin tarihinde hakkındaki davaların, alacak ve borçlarının müdürlükçe bilinmesinin mümkün olmadığını, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi kapsamında usulünce terkin edildiğini, şirketin sona erme nedeni ortadan kalkmadığı için ihya kararının ek tasfiye işlemleri ile sınırlı olarak verilmesi gerektiğini ve re’sen kapatıldığı için yapılamayan tasfiye işlemlerini tamamlamak üzere tasfiye memuru atanması gerektiğini, yine müdürlüğün davanın açılmasına sebebiyet vermediğini ve yasal hasım olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi uyarınca terkin edilmiş olan şirketin ihyası istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.