Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/2411 E. 2023/2794 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2411
KARAR NO : 2023/2794
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/439 Esas, 2022/1783 Karar
HÜKÜM : Yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/262 E., 2021/739 K.

Taraflar arasındaki şirket ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından Sarıgül İnş. Taah. Ltd. Şti.’ne yönelik Tavşanlı İş Mahkemesi nezdinde 2020/931 E. sayılı dosyası ile hizmet tespit davası açıldığını, ancak şirketin ticaret sicilinden 23.01.2014 tarihinde resen terkin edildiğinin yargılama sırasında öğrenildiğini, iş mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından Tavşanlı İş Mahkemesince mehil verildiğini, terkin işleminin usulüne uygun yapılmadığını, bu nedenle hak düşürücü sürenin de göz önüne alınamayacağını iddia ederek Tavşanlı İş Mahkemesi nezdinde 2020/931 E. sayılı dosyada taraf teşkilinin sağlanması amacıyla Sarıgül İnş. Taah. Ltd. Şti. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; terkin işleminin usulüne uygun olduğunu, davanın açılması için öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiğini, davalının yasal hasım olması nedeniyle yargılama gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyası talep edilen şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) geçici yedinci maddesi gereğince resen ticaret sicilinden terkin edildiği, davacı tarafından ihyası talep edilen şirket aleyhine Tavşanlı İş Mahkemesinin 2020/931 E. sayılı dosyasında dava açılmış olduğu, aynı Kanun’un geçici yedinci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi gereğince Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtarın yollanması gerektiği, davalı müdürlük tarafından şirkete ihtar gönderilmiş ise de şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ihtar yollanmadığı, bu nedenle terkin işleminin yerinde olmadığı, terkinin kanuna aykırı yapılması nedeniyle geçici yedinci maddede düzenlenen sürenin geçmesinden bahsedilemeyeceği, davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, ihyası talep edilen şirket hakkında derdest davanın bulunması nedeniyle şirketin ihyasının gerektiği, yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 131775 sicil numarasında kayıtlı Sarıgül İnşaat Taahhüt Limited Şirketinin Tavşanlı İş Mahkemesinin 2020/931 E. sayılı dosyasındaki dava yönünden ihyasına, tasfiye memuru olarak ihya edilen şirketin son yetkililerinden Ahmet Sarıgül’ün atanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/587 E., 2021/293 K. sayılı ilamı ile şirketin tam ihyasına karar verildiğini, bu karar ile şirketin aktif hale getirildiğini ve tekrar sicile kaydedilerek tüzel kişilik kazandığını, ticaret sicili müdürlüğü tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğrudan zorunlu hasım durumunda olduğunu, davada taraf gösterilmesinin sebebinin bu olduğunu, bu nedenle yapılacak yargılama sonucu zorunlu hasım olmaları nedeniyle taraflarına yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini savunarak kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.04.2021 tarihli ve 2020/587 E., 2021/293 K. sayılı kararında davacı Ahmet Sarıgül tarafından Sarıgül İnşaat Taahhüt Limited Şirketi adına kayıtlı taşınmaz ve araçlar olduğu belirtilerek Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü aleyhine Sarıgül İnşaat Taahhüt Limited Şirketi’nin ihyası istemiyle açılan davanın kabulü ile anılan şirketin ihyasına karar verildiği, ihya istemine dayanak taşınmaz ve araçlarla sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına karar verilmediği, bu karar istinaf edilmeksizin 05.11.2021 tarihinde kesinleştiği, bu durumda davacının 13.04.2021 dava tarihi itibarıyla dava açmakta hukuki yararı var ise de, İlk Derece Mahkemesince karar verilmesinden önce Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bir örneği dosyada yer alan 14.04.2021 tarihli ve 2020/587 E., 2021/293 K. sayılı ilamının 05.11.2021 tarihinde kesinleştiği ve ihya istemine konu şirket faal, eş deyişle ticaret sicilinden terkin edilmemiş olduğu, bu nedenle hukuki yararın varlığı sona erdiği, davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiği, davacının dava tarihi itibariyle işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğundan ve davalı sicil müdürlüğü kanunda sayılan sebep olmayan oda kayıtlarını silmesi nedeniyle terkin işlemi yapmasının hukuka aykırı bulunduğundan yargılama harç ve giderlerinin davalıdan tahsiline ve davacı lehine vekâlet ücreti takdirine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; davalının zorunlu yasal hasım olduğunu, aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını savunarak kararın bu yönden kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalının yargılama gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6102 sayılı Kanun’un geçici yedinci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı temsilcisince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.