Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/2377 E. 2023/2585 K. 02.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2377
KARAR NO : 2023/2585
KARAR TARİHİ : 02.05.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1571 Esas, 2023/267 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/87 E., 2022/139 K.

Taraflar arasındaki şirket ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince eksik hususlar nedeniyle kararın kaldırılarak mahkemesine iadesi sonrası yapılan yargılamada davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Taciroğlu Orman Ürünleri Tic. A.Ş. aleyhine işçilik alacakları nedeniyle aynı mahkemenin 2020/1 E. sayılı dosyası ile dava açtığını, yargılama sırasında söz konusu şirketin sicilden terkin edildiğinin anlaşılması üzerine mahkemece yetki ve süre verildiğini belirterek Sinop Ticaret Sicili Müdürlüğü sicilinde kayıtlı Taciroğlu Orman Ürünleri Tic. A.Ş.’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının aynı mahkemenin 2020/1 E. sayılı dosyası ile işçilik alacaklarından dolayı dava açtığı, ilgili şirketin 07.10.2015 tarihinde oda kaydı silindiği gerekçesi ile sicilden resen terkin edildiği, terkin sebebinin kanunen münfesihlik durumunu gerektirmeyen oda kaydı silinmesi olduğu dikkate alındığında davacının ihya istemekte hukuki yararının olduğunu, terkin işleminin yok hükmünde olduğu ve hak düşürücü sürenin de işlemeyeceği, şirket hakkında derdest icra takibinin bulunduğu, 2012 esaslı derdest davaları ve icra takibi varken terkin işleminin yapılmasının usulsüz olacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile şirketin Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/1 Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilince terkin işlemlerinin usulüne uygun olarak yapıldığını, kanunen yapılması gereken ihtar tebligatlarının iadesi ile birlikte prosedüre uyularak Sinop Ticaret Sicil Müdürlüğünün internet sitesinde ilan yapıldığını, dava dışı Taciroğlu Orman Ürünleri A.Ş’nin terkin tarihinde derdest bir davası olduğu yönünde herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını, müvekkiline hükmedilen yargılama giderlerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihyasına karar verilen şirketin, ihya edilip, ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi için mahkemece tasfiye memuru atanması gerektiğini, yapılan işlemlerin tamamı mevzuata uygun olarak yapıldığı için yasal hasım olan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine hükmolunmasının hukuka aykırı olduğunu, kararda tasfiye memurlarının belirlenmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, Taciroğlu Orman Ürünleri Ticaret A.Ş.’nin terkin tarihinde derdest davalarının olması ve oda kaydının silinmesi resen terkin nedeni olmamasına göre ticaret sicilden resen terkin edilen şirketin ihya edilmesine, resen silinme işlemi yasaya ve usulüne uygun olmadığından davalı yasal hasım Sinop Ticaret Sicil Memurluğu’nun vekâlet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulmasına, davanın açılmasının sebebi ihyası istenen şirketin Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/1 Esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanmasına yönelik yapılacak işlemler olduğundan yani ayrıca tasfiyeyle ilgili herhangi işlem yapılmayacağından ek tasfiye memurunun atanmasına gerek olmadığına yönelik verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamasına, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarlamış, ayrıca davanın 5 yıllık yasal hak düşürücü sürede açılmadığını, 07.10.2020 tarihinde hak düşürücü sürenin dolduğunu, müdürlük tarafından terkin işlemlerinin kanuna uygun olarak yerine getirildiğini, terkin tarihinde şirketin derdest bir davasının bulunmadığını, ihya istemleri ile ilgili benzer kararları veren Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin konuyla ilgili bütün kararlarında da hak düşürücü süre yönünden inceleme yapılırken de, esasa ilişkin inceleme yapılırken de re’sen terkin işlemi sırasında ihya isteminde bulunan kişiyle sicilden terki yapılan şirket arasında derdest davanın olup olmaması, re’sen terkin prosedürlerinin mevzuata uygun olarak yapılıp, yapılmadığının dikkate alındığını, yasal hasım olması sebebiyle Müdürlük aleyhine yargılama giderine hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu ve tasfiye memurunun da atanmadığını ileri sürere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi uyarınca sicilden resen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Geçici olarak ihya edilmiş şirkete sonradan tasfiye memuru atanması mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.05.2023 tarihinde oy çokluğuya karar verildi.

(Karşı Oy)

K A R Ş I O Y

– Dava, 6102 sayılı T.T.K Geçici 7/15 maddesi gereğince Anonim Şirketin İhyası istemine ilişkindir.

– 6102 sayılı TTK Geçici 7/15 maddesinde “…. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilecekleri ” düzenlenmiştir.

– Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından Geçici 7/15 madde gereğince sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemi ile eldeki dava açılmış,

– İlk Derece Mahkemesince ” davanın kabulü ile terkin edilen şirketin ihyası ile ticaret siciline tesciline karar verilmiş,

– Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusu red edilmiş,

– Karar bu kez de davalı vekilince temyiz edilmiş olup, sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda temyiz istemi red edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.

– Davalı vekilinin ihya edilen şirkete tasfiye memuru da atanması gerektiğine yönelik temyiz isteminin reddine ilişkin çoğunluk görüşüne katılamıyorum.

– 6102 sayılı Yasa ile, fiilen sona ermiş ancak şeklen devam eden ortaklıkların ortadan kaldırılması düşünülmüş olup, bu amaçla Geçici 7. madde ile özel bir düzenleme getirilmiştir. Ayrıca bu hükme dayanılarak” Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin” tebliğ de çıkarılmıştır.

– Kanun koyucu, TTK Geçici 7/15 maddesine “ihya” terimini kullanmakla birlikte, hüküm TTK 547 maddesine paralel “ek tasfiye” niteliğindedir.

– TTK Geçici 7. maddesi ihyaya (ek tasfiye) karar verilmesi durumunda tasfiye memuru atanması yönünde bir hüküm içermemekle birlikte TTK 547 maddesinde olduğu gibi mahkeme aynı zamanda tasfiye memuru da atamalıdır. Zira TTK Geçici 7. maddesinin amacı, kapsamına giren ortaklıkların bir an önce ticaret sicilinden silinmesi ve ihtilafların azaltılmasına yönelik bulunduğundan bu yöndeki çoğunluk görüşü yasanın amacına aykırıdır.

– Açıklanan nedenlerle, ihyasına (ek tasfiye) karar verilen dava dışı şirkete tasfiye memuru atanmasına yönelik davalının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu yöne ilişkin temyiz istemin reddine dair sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.
(11.H.D. 10.01.2023 gün 2022/7154 Esas, 2023/116 Karar,
11.H.D. 05.09.2022 gün 2022/3952 Esas, 2022/5943 Karar,
11.H.D. 28.03.2022 gün 2021/4891 Esas, 2022/2505 Karar v.s.)