Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/2144 E. 2023/4704 K. 06.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2144
KARAR NO : 2023/4704
KARAR TARİHİ : 06.09.2023

MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/135 Esas, 2020/236 Karar
HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birleşen davanın davacısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Asıl ve birleşen davanın davacısı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin piyasada kendisi ile özdeşleşen “GOLD” ibareli marka ve logosunun tescili için davalı TPMK’ya 2011/63265 sayı ile yaptığı başvuruya Globe Industries Corporation’un itirazının YİDK’nca kabul edildiğini, başvuruya konu “GOLD” markası ile itiraza senet “GLOBE” markası arasında benzerlik bulunmadığını, aralarında iltibas oluşmadığını ileri sürerek TPMK YİDK kararının iptalini, başvurunun tescilini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; asıl davada TPMK nezdinde itirazlarını ileri süren şirkete karşı da dava açılması yönünde taraflarına süre verildiğini, müvekkilinin piyasada kendisi ile özdeşleşen “GOLD” ibareli marka ve logosunun tescili için davalı TPMK’ya 2011/63265 sayı ile yaptığı başvuruya Globe Industries Corporation’un itirazının YİDK’nca kabul edildiğini, başvuruya konu “GOLD” markası ile itiraza senet “GLOBE” markası arasında benzerlik bulunmadığını, aralarında iltibas oluşmadığını ileri sürerek TPMK YİDK kararının iptalini, başvurunun tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; taraf markaları arasında tertip tarzı itibariyle ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere genel görünüm itibariyle, karıştırma ihtimaline neden olacak şekilde benzerlik bulunduğunu, dava konusu markanın genele hitap eden bir sınıfta tescilinin istendiğini, davalıya ait önceki markalar ile arasındaki iltibas ihtimalini kaldıracak farkları içermediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

2.Davalı vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; taraf markalarının 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca karıştırmaya mahal verecek nitelikte benzer olduğunu, davalı markası ile müvekkili markasının yatay parçalara bölünmüş kırmızı, beyaz ve lacivert renklerin birleşiminden oluşan üst kısmında ibarelerin yer aldığı ibare-şekil marka kombinasyonundan oluştuğunu, markalarda yer alan ibare, şekil unsuru ve kullanılan renklerin hepsi birlikte değerlendirildiğinde markalar arasında yüksek düzeyde bir benzerlik olduğunu, davacı marka başvurusunun kapsadığı emtiaların müvekkili markalarının tescilli olduğu emtialarla birebir çakıştığını, müvekkili markasının tanınmış marka olduğunu, davacı tarafın müvekkilinden redde mesnet markalı ürün alımları yaptığını, bunun davacı şirkete kesilen fatura ve ödemelere ilişkin belgelerle desteklendiğini, 2009 yılı içerisinde ithalat için e-posta ile görüşmelerde bulunulduğunu, davacı tarafın müvekkil markasından haberdar olduğunu bu nedenle davacının kötü niyetle hareket ettiğini, davacı marka başvurusunun markasal hakların ihlali ve haksız rekabet oluşturduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özellikle renk ve şekil unsurları gözetildiğinde işaretler arasında 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi anlamında ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerlik bulunduğu, davacı ile davalı şirket arasında önceye dayalı ticari ilişkinin varlığı, davacı tarafından davalı şirketten mal satın alındığı, davacının davalı markalarından haberdar olduğu ve tarafların aynı alanda faaliyet gösterdikleri, davacının, daha önce de davalıya ait “GLOBE” ibareli başka bir markasının şekil unsurunun benzerini “GOLD” ibaresiyle tescil girişiminde bulunduğu, bilirkişi heyetince de davacının başvurusuna konu işaret ile davalı şirket adına tescilli markaların benzer olduğu ve davacının tescil başvurusunda kötüniyetli hareket ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davanın davacısı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Yargıtay Kararı
Dairenin 15.03.2022 tarih, 2021/173 E. ve 2022/1938 K. sayılı kararıyla Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davanın davacısı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri
Asıl ve birleşen davanın davacısı vekili; işaretler arasında iltibas oluşturabilecek hiçbir benzerliğin bulunmadığını, ortalama bir alıcının iki ürün arasındaki farkı kolaylıkla ayırt edebileceğini, onama kararının gerekçelendirilmediğini ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, TPMK YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.

2.556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre asıl ve birleşen davada davacı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE,

Aşağıda yazılı bakiye 394,35 TL karar düzeltme ret harcının ve 3506 sayılı Kanun ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 1.581,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
06.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.