Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/21 E. 2023/6793 K. 23.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/21
KARAR NO : 2023/6793
KARAR TARİHİ : 23.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/782 Esas, 2022/942 Karar
HÜKÜM : Asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen itirazın iptali ve menfi tespit davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı asıl davanın davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; davalının … Yapı Ltd. Şti. lehine keşide ettiği 30.09.2013 ve 30.10.2013 tarihli çeklerin ciro ile müvekkiline geldiğini, ödeneceği düşüncesi ve iyi niyetle çeklerin süresinde ibraz edilmediğini, çek bedellerinin tahsili için Van 2. İcra Müdürlüğünün 2013/14507 E. sayılı dosyası ile başlattıkları takibe davalının kötü niyetle itiraz dilekçesi verdiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.

2-Davacılar vekili birleşen dava dilekçesinde; davacı şirket ile davalı arasında 15.05.2013 ve 04.07.2013 tarihlerinde iki sözleşme imzalandığını, bu sözleşme kapsamında müvekkili …’in davacı şirket adına ancak şahsi olarak davalı şirkete çek verdiğini, davalının sözleşme şartlarına uymaması, özellikle taş tozu ve mıcır ile ilgili edimlerini yerine getirmemesi üzerine 25.11.2013 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini, verilen çeklerin hükmünü yitirdiğini, davalının çekleri kötü niyetle durumu bilen ve aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunan asıl davanın davacısına verdiğini, bundan sonra müvekkili aleyhine Gün Çelik A.Ş. tarafından takip başlatıldığını, itiraz üzerine de itirazın iptali davası açıldığını, çeklerin iadesi gerektiği halde geri verilmediğini ileri sürerek 30.09.2013 ve 30.10.2013 tarihli toplam 270.000,00 TL bedelli müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; taraflar arasında bir ticaret olmadığı gibi müvekkilinin davacıya bir borcunun bulunmadığını, dava konusu çeklerin Melih Kardeşler Beton Yapı Elemanları İnş. San. Tic. Ltd. Şti. adına, … Yapı Ltd. Şti.’ne verildiğini, … Yapı Ltd. Şti. ile 15.05.2013 ve 04.07.2013 tarihli iki sözleşme imzalandığını, ancak … Yapı Ltd. Şti.’nin sözleşme şartlarına uymaması üzerine sözleşmenin feshedildiğini, sözleşme kapsamında verilen çeklerin de hükmünü yitirdiğini, … Yapı Ltd. Şti.’nin kötü niyetle bu durumu bilen davacıya çekleri ciroladığını, … Yapı Ltd. Şti. ile davacı arasında bir ticari ilişki bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; sözleşmeler gereği ödemenin çeklere bağlandığını, müvekkilinin tüm edimini yerine getirdiğini, yer ve malzemenin tesliminden sonra davacının sorumluluğundaki taş ve mıcıra ne olduğunun müvekkilinin ve ciro alacaklısını ilgilendirmediğini, davacının fesih ve sair taleplerinin dayanağının bulunmadığını, müvekkili ile … Çelik A.Ş. arasında organik bağ olmadığını, müvekkilinin borcu sebebiyle çeklerin … Çelik A.Ş.’ye cirolandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.07.2018 tarih, 2014/46 E. ve 2018/437 K. sayılı kararıyla; birleşen dosya davalısı … Yapı Ltd. Şti’nin sözleşme kapsamında olan taş tozu ve mıcırların teslim ettiğini ispat edemediği, taraflar arasındaki sözleşme taş ocağının bir bütün halinde devrine ilişkin olduğundan kısım kısım yerine getirilmesi mümkün bir sözleşme olmadığı, bu nedenle alıcının sözleşmeden dönme ve edimini geri isteme hakkı bulunduğu, birleşen dosya davacının bu hakkını kullandığı, sözleşmeden döndüğü, davaya konu çeklerin anılan sözleşmenin ifası amacıyla verildiği sabit olduğuna göre bunların iadesinin istenebileceği, birleşen dosya davacısının bu çekler nedeniyle borçlu olmayacağı, dosya kapsamındaki delillerden … Çelik Ltd. Şti. ile … Yapı Ltd. Şti. arasında organik bağ bulunduğunun anlaşıldığı, birleşen dosyada yapılan tespitler ve ulaşılan sonuçlara göre, asıl dosya davalısı olan çek keşidecisinin sebepsiz zenginleştiğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulü ile davacıların birleşen davaya konu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl dava bakımından taraf vekillerince, birleşen dava bakımından ise davalı … Yapı Ltd. Şti. vekilince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.06.2020 tarih, 2018/2863 E. ve 2020/639 K. sayılı kararıyla istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl dava bakımından taraf vekilleri, birleşen dava bakımından ise davalı … Yapı Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 26.04.2021 tarih, 2020/5772 E. ve 2021/4048 K. sayılı kararıyla birleşen dosya davalısı … Yapı Ltd. Şti.’nin birleşen davaya, asıl dosya davalısı …’in ise asıl davaya yönelik tüm temyiz itirazları reddedilmiş, Celal Hırdar isimli kişinin 19.03.2015 tarihinden önce … Yapı Ltd. Şti.’nin, 15.04.2015 tarihi itibariyle de … Çelik Ltd. Şti.’nin müdürü olmasının anılan şirketler arasında organik bağ bulunduğunu gösterdiği gerekçesiyle çeklerin muvazaalı olarak ciro edildiği sonucuna ulaşılmışsa da salt aynı kişinin her iki şirketin de müdürlüğünü yapması çeklerin muvazaalı olarak ciro edildiğinin kabulü için yeterli olmadığı, nitekim, davacının ticari defterleri incelenerek tanzim edilen kök bilirkişi raporunda, davacının … Yapı Ltd. Şti.’den muhtelif tarihlerde faturaya dayalı olarak 1.733.104,85 TL tutarında inşaat malzemesi aldığı, çekleri cari hesap tutarına mahsuben ciro ettiğinin tespit edildiği, itirazlar üzerine alınan ek bilirkişi raporunda ise, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, faturaların gerçek bir mal ve hizmet alımına ilişkin olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığı, bu hususun belirlenebilmesi için raporun 2 nci ve 3 üncü sayfalarında belirtilen bilgi ve belgelerin dosyaya kazandırılması gerektiğinin belirtildiği, ancak Mahkemece bu bilgi ve belgeler dosyaya kazandırılarak inceleme yapılması cihetine gidilmediği, bu itibarla Mahkemece, faturaların gerçek bir mal ve hizmet alım ilişkisine dayanıp dayanmadığının tespiti için ek bilirkişi raporunda belirtilen bilgi ve belgelerin dosyaya kazandırılması ve bu bilgi ve belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına dayalı olarak ilgili evrakları sunmaları için taraflara süre verildiği, ilgili yerlere müzekkereler yazılarak eksik evraklar tamamlandıktan sonra bilirkişilerden ek rapor alındığı, alınan ek raporda asıl dosya davacısının birleşen dosya davalısına 6.928.037,89 TL tutarında 8 adet fatura kestiği, söz konusu faturalara dayanak mal ve hizmetlerin birleşen dosya davalısına sevkine veya teslimine dair bir belgenin bulunmadığının tespit edildiği, buna göre çeklerin verildiği asıl dosya davacısı ile birleşen dosya davalısı arasında gerçek bir ticaretin olduğunun belirlenemediği, şirketler arasında organik bağ olduğunun kabul edildiği gerekçesiyle asıl davada … Çelik İnşaat Taah. İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş.’nin davasının reddine, birleşen davada davacıların davasının kabulü ile davacıların Van 2. İcra Müdürlüğünün 2014/14507 E. sayılı dosyasından takibe konu edilen 30.09.2013 tarihli 135.000,00 TL bedelli, 30.10.2013 tarihli 135.000,00 TL bedelli çekler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davanın davacısı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Asıl davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, 2013 yılının üzerinden 9 yıl geçtiğini, Gelir İdaresi Başkanlığınca mali inceleme yapılamayacağını, 2013 yılı beyannameleri ile bu faturaların Gelir İdaresine sunulduğunu, vergilerin tahakkuk ettiğini, KDV’lerin indirim konusu yapılarak anılan idarenin incelemesinden geçip kesinleştiğini, Gelir İdaresi’nin bu belgelerin dayanağı ticari işlemlerin gerçek olmadığı yönünde bir şüphesi olsaydı KDV indirimlerini reddedip mali cezalar vereceğini, böyle bir durumun bulunmadığını, Gelir İdaresi Başkanlığına ilgili firmalar hakkında o dönemlere ait bir incelemenin bulunup bulunmadığının sorulmadığını, malların teslim ve sevkine ilişkin, sevk irsaliyeleri, taşıma irsaliyeleri, nakliye faturaları ve bu nakliye fatura bedellerine ilişkin ödemlerin, ödemelerine ilişkin belgelerin vergi uygulaması açısından vergisel mevzuatlar için öngörülen hususlar olduğunu, bu belgelerin ticari işlemlerin varlığı için aranmadığını, defter kayıtlarına göre faturaların kesildiğini, fatura karşılığında … Yapı Ltd. Şti. tarafından müvekkiline çeklerin verildiğini, bilirkişi raporları ve ek raporların müvekkilinin alacaklı olduğunu hiçbir kuşkuya yer vermeyecek derecede ortaya koyduğunu, İlk Derece Mahkemesi’nin ispat külfetinde yanılgıya düştüğünü, ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan, kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğunu, taş ocağındaki mıcır ve taş tozunun teslim edildiğinin kabulü gerektiğini, asıl davada davalının taş ocağındaki mıcır ve taş tozunun devredilmediğini iddia ettiği halde bu durumu ispat edemediğini, davalının akit tarafına karşı sözleşmeden doğan alacakları için açmış olduğu bir davaya rastlanmadığını, sözleşmelere tanıklık etmiş olan kişilerin beyanları ve dosya kapsamında alınan tüm raporlar dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, mal satışlarının bir kısmının takip borçlusu çek keşidecisi ile dava dışı … Yapı Ltd. Şti. arasındaki ticari ilişkiden çok daha önce olduğunu, … Yapı Ltd. Şti. ile müvekkili arasında organik bağın şartlarının oluşmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, itirazın iptali ve menfi tespit istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci ve 72 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı peşin harcın istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.