YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1961
KARAR NO : 2023/2367
KARAR TARİHİ : 24.04.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1171 Esas, 2022/1771 Karar
HÜKÜM : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/603 E., 2022/240 K.
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile eski ünvanı Em-Ka Tem. San. ve Tic. Ltd. Şti. olan şirket arasındaki hizmet sözleşmesi kapsamında adı geçen şirket bünyesinde işçi olarak çalışan…’in emekli olması sebebiyle işçilik alacakları için müvekkili tarafından yapılan 85.126,71 TL’nin sorumlu şirketlerden rücuen tahsili amacıyla Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/607 esasına kayden açılan davanın yargılamasında yeni ünvanı Gruphan Orman Ürünleri İnş. Tur. Eml. Teks. Müş. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin ticaret sicilinden terkin edildiğinin anlaşılması üzerine mahkemece adı geçen şirketin ihyası için kendilerine süre verildiğini ileri sürerek mezkur şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı … Sicil Müdürlüğü temsilcisi cevap dilekçesinde; 180993 sicil numaralı Em-Ka Tem. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin unvanını 30.10.2003 tarihinde yapılan tescil ile birlikte Gruphan Tem. ve Tic. Ltd. Şti. olarak değiştirdiğini, 07.06.2004 tarihinde yapılan tescil ile de Gruphan Orman Ürünleri İnş. Turz. Eml. Teks. Müş. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. olarak değiştirdiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) geçici 10 uncu maddesi kapsamında şirket sermayesini 10.000,00 TL’ye çıkarmadığı için geçici 7 nci maddesi uyarınca usulüne uygun terkin edildiğini, davanın beş yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından reddi gerektiğini, ek tasfiyeye karar verilmesi halinde tasfiye memuru atanmasını, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, aleyhlerine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/607 E. sayılı dosyasında davacı … Üniversitesi tarafından davalılar Em-Ka Tem. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve diğerleri aleyhine 06.08.2021 tarihinde bünyelerinde çalıştırdıkları işçi…’e, 01.07.2020 tarihinde emekliliği nedeniyle ödenen işçilik alacakları ve tazminatlarının rücuan tazmini istemiyle dava açıldığı, mahkemece 22.09.2021 tarihli kararıyla davacı vekiline Em-Ka Tem. San. ve Ltd. Şti.nin (yeni unvanı Gruphan Orman Ürünleri İnş. Tur. Eml. Teks. Müş. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti.) ihyası için dava açmak üzere süre verildiği, şirketin 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi uyarınca sicilden terkin edildiği, terkin sebebinin sermaye artırımına ilişkin olduğu, haklarında dava veya takipleri olanlar için maddede belirtilen beş yıllık sürenin işlemeyeceği, dava konusunun silinmeden önceye ilişkin olduğu, ihya koşullarının oluştuğu, davalı … Sicil Memurluğu yasal hasım olup sicilden re’sen silinen şirket hakkında dava olup olmadığını, alacak veya borcu olup olmadığını, mal varlığı olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığından yargılama gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, silinmeden önceki şirket yetkilisi …’in tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmesine rağmen müvekkili lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderinin müvekkili üzerinde bırakılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/607 E. sayılı dosyasında davacı … Üniversitesi tarafından davalılar Em-Ka Tem. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve diğerleri aleyhine 06.08.2021 tarihinde bünyelerinde çalıştırdıkları işçi…’e 01.07.2020 tarihinde emekliliği nedeniyle ödenen işçilik alacakları ve tazminatlarının rücuan tazmini istemiyle dava açıldığı, mahkemece davacı vekiline ihya davası açılmak üzere süre verildiği, ihyası istenen şirketin 180993 sicil numarası ile tescil edildiği, şirketin sermayesini 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (559 sayılı KHK) ile öngörülen tutarlara çıkarmamış olması nedeniyle 07.10.2013 tarihli ve 8420 sayılı ve 07.07.2014 tarihli ve 8606 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ilanlar ile 6552 sayılı Kanunun 134 üncü maddesi ile 6102 sayılı Kanun’un geçici 10 uncu maddesinde belirlenen sürede sermayesini asgari tutara yükseltmediği gerekçesiyle 03.02.2015 tarihinde kaydının ticaret sicilinden re’sen silindiği ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde 06.02.2015 ilan edildiği, 559 sayılı KHK gereği sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca yapılması lazım gelen tebligatlar ile ilgili olarak davalı … Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilerinin ticaret sicilindeki adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmadığı, bu nedenle sicil işlemi hatalı olmakla birlikte 6102 sayılı Kanun’un geçici 10 uncu maddesi gözetildiğinde asgari sermaye şartını süresinde arttırmadığından münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihyaya karar verilebileceği, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinde ihya davası için beş yıllık hak düşürücü süre öngörüldüğü, eldeki dava ihyası istenilen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği 03.02.2015 tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 01.07.2020 tarihinde açılmışsa da davalı … Sicil 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinde yer alan prosedürü uygulamadan, şirketin son yetkilisine ihtar tebliğ edilmeden ihyası talep olunan şirkete bu maddeyi işlettiği, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/607 E. sayılı dosyasında yargılamanın devamı için taraf teşkilinin sağlanması gerektiği, davacının anılan dava dosyasında rücuen tazminat talep hakkının terkin tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin dolmasından sonra doğduğu, rücuen tazminat talep hakkı doğmadan davacının rücuen tazminat davası ve bununla alakalı da ihya davası açmasının mümkün olmadığı, bu kapsamda açılacak rücuen tazminat davasının erken açılan dava niteliğinde olacağı ve dava açmakta hukuki yararının olmayacağı, hukuki yararının doğduğu tarihte ise hak düşürücü sürenin dolduğundan bahsedilmesinin hukuka aykırı olduğu, şirket ticaret sicilinden terkin edildikten sonra terkin işlemi usul ve yasaya uygun olarak gerçekleştirilmiş olsa dahi şirketin hukuken temsilinin gerektiği durumlarda ek tasfiyeye gidilebileceği, 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesinde ise ek tasfiye için herhangi bir hak düşürücü sürenin düzenlenmediği, şirketin ihya edilmemesi halinde terkin edilen şirket aleyhine açılan davada davanın pasif husumet yokluğundan reddedileceği, bu durumun davacının o davada adil yargılanma hakkı ve davacı olabilme hakkının ihlali ve neticesinde de mahkemeye erişim hakkının ihlali sonucunu doğuracağı, geçici 7 nci madde ile getirilen kısıtlamanın hakkın özünü zedeleyecek derecede kısıtlama getirdiği ve davacıya bırakılan erişimi ortadan kaldırdığı, yapılan açıklamalar karşısında 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin onbeşinci fıkrasında düzenlenen beş yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığı, şirket yetkilisine ihtar tebliğ edilmeden ihyası talep olunan şirketi usulsüz terkin ile dava açılmasına sebebiyet verenin davalı olduğu, Mahkemece usulsüz terkin ile dava açılmasına sebebiyet veren davalının yargılama giderlerinden ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulması gerekirken davalının yasal hasım olduğu, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu olmadığı şeklindeki hatalı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 180993 sicil numarasına kayıtlı olup ticaret sicil müdürlüğünden terkin edilen Em-Ka Tem. San. ve Ltd. Şti.’nin (yeni unvanı Gruphan Orman Ürünleri İnş. Tur. Eml. Teks. Müş. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti.) Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/607 E. sayılı dosyasıyla sınırlı olmak üzere ihyasına, Ticaret Siciline yeniden tescil ve ilanına, …’in tasfiye memuru olarak tayin, tescil ve ilanına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin onbeşinci fıkrasında öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiğini, onikinci fıkrası uyarınca davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddi gerektiğini, şirket yetkili temsilcisine yapılan ihtar ulaşmasa dahi Ticaret Sicil Gazetesinde yapılan ilan ile mevzuatta öngörülen usulün yerine getirilmiş olduğunu, terkin işleminin mevzuata uygun gerçekleştirildiğini, davalı yasal hasım olduğu halde aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi uyarınca ticaret sicilden re’sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesinin ikinci fıkrası, geçici 7 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı temsilcisi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,
24.04.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.