Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2023/1210 E. 2023/4314 K. 10.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1210
KARAR NO : 2023/4314
KARAR TARİHİ : 10.07.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/348 Esas, 2020/45 Karar

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’ın, davalı … ve dava dışı diğer şahıslarla birlikte Yıldızlı Özel Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. unvanlı bir şirket kurduğunu, bu şirket aracılığıyla Trabzon Yıldızlı mevkiinde bir hastane binası yapılması ve işletilmesinin amaçlandığını, davalı … ile şirketin diğer ortakları arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle şirket ortaklarının tamamının bu ortaklığı bitirme kararı aldıklarını, bu kapsamda 15.01.2008 tarihinde ‘hisse devir sözleşmesi-sulh-ibra-protokolü’ başlıklı bir sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşmeye istinaden davalı …’in Yıldızlı Özel Sağlık Hizmetleri İnş. Tur. ve Tic. Ltd. Şti. nezdinde müvekkili …’a ait hisselerin tamamını sözleşmede belirtilen şartlarda satın aldığını, sözleşme ile tarafların karşılıklı bazı yükümlülükler altına girmiş olduklarını ve bu yükümlülüklerin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi hâlinde cezai şart ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmeye istinaden müvekkilinin kendi yükümlülüklerini yerine getirerek şirket hisselerinin tamamını …’e devrettiğini, davalı …’in, bankalar nezdindeki krediler ile kredilerden kaynaklanan kredi kefaletlerini üstlenecek olmasına ve bu sorumlulukları protokol imzasından itibaren de en geç altmış gün içerisinde yerine getirecek olmasına rağmen hiçbir işlem yapmayarak yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu kapsamda Trabzon 3. İcra Müdürlüğünün 2008/9815 E. sayılı icra dosyası ile cezai şart alacağının tahsili için yasal takip başlatıldığını, ancak itiraz üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde;15.01.2008 tarihli sözleşmedeki koşulların yerine getirilmemesinde müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, sözleşmeye konu ipoteklerin kaldırılması için bankaya başvurduklarını, verilen cevapta olumsuz görüş bildirildiğini, bu sebeple müvekkili hakkında cezai şart maddesine dayanılarak takip yapılmasının mümkün bulunmadığını, şayet böyle bir takibin yapılabileceği düşünülse bile cezai şartın çok fahiş ve ağır olduğunu, bunun indirilmesinin ve kaldırılmasının gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu işlemin tarihi itibari ile somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6762 sayılı Kanun) 520 nci maddesinde, limited şirket hisselerinin ne şekilde devredileceği düzenlenmiş olup tüm dosya kapsamına göre davacının 15.01.2008 tarihli limited şirket hisse devir ve temlik sözleşmesiyle hisselerini davalıya devrederek şirket ortaklığından ayrıldığı belirtilerek pay devrinin kabulüne ve keyfiyetin pay defterine işlenmesine karar verildiği, anılan kararın 05.12.2012 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığı, yapılan hisse devrinin geçerli olduğu, istenen cezai şartın davalının ekonomik mahvına sebebiyet vermediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Yargıtay Kararı
Dairenin 22.11.2022 tarih, 2021/3150 E. ve 2022/8193 K. sayılı kararıyla Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri ve hükme etkisi olan itirazlarının tamamının cevapsız bırakıldığını, müvekkili tarafından cezai şart istemiyle işbu davanın davacısına karşı açılan davada yerel Mahkemece müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği, …’ın ise üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği tespit edilerek …’ın cezai şart ödemesine karar verilmesine rağmen Dairenin 09.07.2018 tarih, 2016/12318 E. ve 2018/5011 K. sayılı ilamında, sözleşmenin geçersiz olması sebebiyle cezai şartın geçersiz olduğu gerekçesiyle bozma yapıldığı ve daha sonrasında yerel Mahkemece verilen ret kararının kesinleştiğini, davalının açtığı dava reddedilmesine rağmen eldeki davada yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacı bakımından sözleşmenin geçerli olduğuna kanaat getirilmiş olmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, ortada tarafları, konusu ve dayanak sözleşmesi aynı olan müvekkili tarafından açılan davada sözleşmenin geçersiz olduğu Dairece kabul edilerek cezai şart istemlerinin sırf bu sebepten reddedilmişken davacının açmış olduğu işbu davada sözleşmeyi geçerli kabul etmenin açıkça hukuka ve vicdana aykırı olacağını, 15.01.2008 tarihli sözleşmeye göre hisse devirlerinin ortaklarca tasdik edileceği ve pay defterine işleneceği, davacının bu edimini 2012 yılına kadar gerçekleştirmekten kaçındığını, bu davaya konu ettiği ipoteklerin kaldırılmasının ise bu tarihten daha önce gerçekleştirildiğini, kendi asli edimini dahi yerine getirmeyen davacının tüm yükümlülüklerini yerine getiren davalıdan cezai şart talebinde bulunamayacağının açık olduğunu, davacının asli edimini yerine getirmeden davalının edimini yerine getirdiğini, davalının üzerine düşen her şeyi yaptığının sabit olduğunu, davacının cezai şart alacağı konusunda ihtirazı kayıt ileri sürmeden ifayı kabul ettiğini, artık cezai şart isteyemeyeceğini, davalının tacir olmadığını, cezai şarttan indirim yapılmamasının doğru olmadığını, ortada edimi aşan bir cezai şart olduğunu, davalının üzerine düşen tüm edimlerini yerine getirdiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, limited şirket hisse devri vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkin olup taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı alıcının sözleşme yükümlülüklerine aykırılık sebebiyle cezai şart borcundan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE,

Alınması gereken karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 1.581,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,

10.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.