YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/979
KARAR NO : 2023/4145
KARAR TARİHİ : 05.07.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1525 Esas, 2021/1845 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/128 E., 2019/589 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 117.960,00 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasındaki anlaşma gereğince davalıya ait eşyaların nakli sırasında dorse içinde meydana gelen patlama nedeniyle yangın çıktığını ve dorsenin kullanılamaz hale geldiğini, dorsenin içinde sadece davalıya ait malların bulunduğunu, davacının zararının giderilmesinden davalının sorumlu olduğunu, söz konusu zararın tazmini amacıyla keşide ve tebliğ edilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, tazminat talebiyle davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taşıma öncesi yapılan bilgilendirme ve irsaliye ile yükün detayı hakkında bilgi edindiğini, yükün içeriğinin bilinmediğine dair iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, basiretli bir tacir gibi davranması gereken davacının aracına kasko sigortası yaptırmadığını ve yangın nedeniyle oluşan zararını yangının oluşumunda hiç bir kusuru bulunmayan müvekkiline yüklemeye çalıştığını, yangının yükten değil bizatihi aracın kendisinden kaynaklandığını, taşınan malların tek başına yangına sebebiyet veremeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının olayla ilgili olarak Kaynaşlı Jandarma Komutanlığı’nca alınan müşteki ifadesinde dorse içinde karışık olarak mobilya malzemeleri, inşaat ve boya malzemeleri bulunduğunu ayrıca yükün irsaliyesinin dorse içinde bulunduğunun beyan edildiği, davacı tarafın yükün içeriğini bilmediği yönündeki iddiasının ticaret hayatının ve sektör faaliyetinin olağan akışına aykırı bulunduğu, alınan bilirkişi raporunda da dorsede taşınan malzemenin tek başına yangına sebebiyet veremeyeceği, yangının davacıya ait aracın kablolarında meydana gelen ark etkisi ile ve bakım yetersizliği nedeniyle oluştuğunun belirtildiği, hiç kimsenin kendi kusurundan faydalanamayacağı ve davacının buna dayalı olarak davalı taraftan tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; olaydan sonra kollukta ifade veren kişinin müvekkili değil müvekkilinin şoförü olduğunu, araç şoförünün yükün içeriğini bilmemesinin normal olduğunu, bilirkişi raporunda yükün tehlikesini bildirmeyen davalının meydana gelen zarardan sorumlu olacağını ve tehlikelilik bilgisi verilmeden taşıtılan ve tehlike gerçekleştiği için zarar meydana gelen olayda sorumluluğun gönderenin üzerinde olduğunu, Mahkemece yeterli delil incelemesi ve değerlendirilmesi yapılmadığını, sevk irsaliyesinin üç nüsha düzenlenmesine rağmen bunların incelenmediğini, davalı tarafın sigorta şirketinden zararını tazmin ederken ilgili faturaları ibraz etmediğini, ayrıca davalının bu olaydan sonra birçok benzer yangın olayına sebebiyet verdiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacıya ait aracın dorsesinde meydana gelen yangının davalıya ait taşınan malların neden olduğu iddiasıyla oluşan zararın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.