Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/974 E. 2023/3055 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/974
KARAR NO : 2023/3055
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/315 Esas, 2021/819 Karar
HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki unvan, ticari itibar ve kişilik haklarına saldırıların durdurulması, son verilmesi, önlenmesi ve manevi tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Ülker Grubu şirketlerinden Ülker Çikolata Sanayi A.Ş. nezdinde mühendis olarak çalışan davalıya çalıştığı dönemde işçi-işveren ilişkisi çerçevesinde görevinin bir parçası kapsamında “mal alım ve raporlama sistemi” yaptırıldığını, bu programın kısa bir süre kullanıldığını, ancak basit olması ve ihtiyacı tam olarak karşılayamaması sebebi ile kullanımın terk edildiğini, davalının şirketten ayrılmasından sonra tamamen haksız ve yersiz olarak söz konusu bilgisayar programını sahiplendiğini ve programın gruba bağlı bazı şirketlerdeki kullanımı nedeni ile dava açtığını, davalının söz konusu mahkeme ilamı üzerine wwwngocervsulker.com adlı bir domain ve hosting alarak, Ülker unvanını (adını) hukuka aykırı şekilde kullanmaya başladığını, twitter adlı internet sitesinde hakaretlerine ve haksız saldırılarına devam ettiğini, müvekkil şirketin ticari itibarına zarar verecek, halkta yanlış kanı oluşmasına sebebiyet verecek türden paylaşımlar yaptığını, davalının eylemlerinin hem adın gaspı ve hem de hakaret nedeni ile manevi tazminat gerektirdiğini, müvekkillerinin unvan, ticari itibar ve kişilik haklarına yönelik hukuka aykırı, açık ve ağır, kasıtlı saldırılar oluşturduğu ileri sürülerek, “www.ngocervsulker.com adlı web sitesi ile twitter hesabında yapılan yayınların-saldırıların durdurulmasına, yayınlara-saldırılara son verilmesine, saldırıların önlenmesine, kişilik haklarına saldırı bakımından Yıldız Holding A.Ş. lehine 95.000,00 TL, Ülker Bisküvi A.Ş. lehine 45.000,00 TL, Ülker Çikolata A.Ş. lehine 45.000,00 TL’nin tahsilini, ayrıca salt unvan adının wwwngocervsulker.com şeklinde ihlali nedeniyle her bir davacı yönünden 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere; toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın, haksız fiil vuku tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alan adının “ngocervsulker” olduğu yani internet ortamında ulker ismini yazma ile bağlanılmasının söz konusu olmadığı, ancak www.ngocervsulker.com yazılması ile bağlanılabileceğini, davacıların oluşturduğu sistemin şahsi izni ve bilgisi olmaksızın kopyalayarak ve şifrelerini kırarak kullanma çalışmalarına başladığını, İstanbul 3. Fikrî ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2006/168 E. kayden tecavüzün ref’i ve tazminat davası ikame ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 26.02.2016 tarih, 2012/384 E. ve 2016/61 K. sayılı kararı ile alan adının farklı olduğu, Ülker adının ön plana çıkarılmadığı, alan adının gasbını oluşturmadığı, alan adı bakımından manevi tazminat koşullarının oluşmadığı, kişilik hakları bakımından davacı şirketlerin kişilik haklarının ihlal edilmediği, İstanbul 3. Fikrî ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2006/168 E. kayıtlı dosyada bozma ilamıyla birlikte davalının uyuşmazlık konusu bilgisayar programı nedeni ile telif ücreti tazminatı talep etmeye hak kazandığı, öte yandan davacı Üstün Gıda A.Ş.’nin “satın alma otomasyon sistemi” isimli programı 3 üncü şahıslara kullandırabileceği yolundaki hak sahipliliğinin tespiti talebinin reddine” ilişkin birleşen davaya ilişkin hükmün kesinleştiği, kullanılan ifadelere göre kişilik haklarının zedelenmesine bağlı manevi tazminat talep etme koşullarının oluşmadığı, haksız rekabet amacıyla gerçek olmayan bilgilerin yayılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 10.10.2018 tarih, 2016/14721 E. ve 2018/6179 K. sayılı kararı ile ‘’..davaya konu uyuşmazlık TTK’nın 39 ve devamı maddelerinde düzenlenen ticaret unvanı, unvanın korunması ve unvanına tecavüz edilen kimsenin haklarına ilişkin hükümlerden kaynaklanmaktadır. Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. 6100 sayılı HMK’nın 1/1. maddesi gereğince de mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkin olup aynı zamanda HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. O halde, işbu davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

2-Bozma sebep ve şekline göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmediği..’’ gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 24, 25 ve 26 ncı maddeleri yönünden; davalı tarafça kullanılan “www.ngocervsulker.com” adlı web internet sitesinin adı içerisinde yer alan “ülker” ibaresinin ön planda olmadığı, davacı adını çağrıştırır ve iltibasa yol açacak nitelik taşımadığı, davacının “www.ngocervsulker.com” alan adının ayrıştırılarak değerlendirilemeyeceği. yine söz konusu siteden davacı şirketlere ilişkin paylaşılan link olmadığı da göz önüne alındığında, “ad gasbı” oluşturmadığı ve bu nedenle 4721 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi bağlamında hukuki koruma kapsamına girmediği, İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2004/57 E. sayılı dosyası ile birleşik İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2006/168 E. sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesi verilen İstanbul 3. Fikrî ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 19.04.2012 tarih, 2006/168 E. ve 2012/89 K. sayılı ilamında gerekçelendirilen kabulü ile taraflar arasındaki hukuki ilişki de bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalının www.ngocervsulker.com adlı web internet sitesi ile … (@,encineer) twitter hesabında yapmış olduğu paylaşımların taraflar arasında süregelen davalar nedeniyle hukuki sürecin ve uyuşmazlık konularının paylaşımı niteliğinde olduğu ve hakaret içeriği taşımadığı bu nedenle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 58 inci maddesinde düzenlenen kişilik haklarının zedelenmesi kapsamında manevi tazminat talep etme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davada birden çok bilirkişi raporu alındığını, raporlardan biri karara dayanak alınması durumunda, diğer raporlardaki görüşlere neden itibar edilmediğinin de gerekçelendirilmesinin zorunlu olduğunu, Mahkemece, 16.04.2021 tarihli bilirkişi raporu esas alarak, markanın-unvanın ve meşhur ve maruf olan gerçek kişinin soyadının, uzantı olarak kullanılarak alan adı oluşturulmasında ve ilave olarak, sarf edilen sözlerde de hukuka aykırılık bulunmadığına karar verildiğini, ancak diğer raporlara neden itibar edilmediğinin değerlendirilmediğini, Bilirkişilik Kanunu’nun açık hükümleri gereğince, hukuki konularda bilirkişiye başvurulamayacağını, bilirkişilerin de hukuki alanda görüş bildiremeyeceğini, davacının adına ülker ünvanının uzantı olarak eklenerek alan adı oluşturulup kullanılmasının sadece teknik yönden incelenmesi için bilirkişi görüşüne başvurulması gerektiği; ancak, bu sitede yapılan yayınların-ifadelerin haksız fiili niteliğine olup olmadığı, Medeni Kanun’un kişilik haklarının korunmasına dair hükümlerinin ihlal edilip edilmediğinin, hakimin mutlak taktir yetkisinde olan hukuki bir değerlendirme konusu olduğunu, özel ve tüzel kişilerin ad ve unvanları ve markalar ile bilgisayar kullanıcılarını tanımlama ve sunucuyu diğerlerinden ayırmaya yarayan internet alan adları, adın tanımına dahil olup korumadan yararlandığını, manevi tazminatın koşullarının oluşmadığı belirtilmiş ise de, bu koşullardan hukuka aykırı fiil unsurunun alan adının oluşturulma biçiminden çok daha ağır biçimde, birden çok kanaldan yapılan yayınlarda kullanılan ifadelerde fazlasıyla mevcut olduğunu, kusurluluk unsuru bakımından; yoğun bir kastla hareket edildiğini, hem ifadelerin içeriğinden, hem de davalının cevap dilekçesinin 4.1.6 nolu bendinde, “ngocervsulker alan adının davacılarla ilgili olduğunu, bu alanı davacıların hukuksuzluklarını sergilemek için kullandığını” ikrar ettiğini, hakaret ve iftira suçu oluşturan ifadeler ile tamamen gerçek dışı kötüleme ve karalama niteliğinde olan sözlerin, dünya çapında dahi meşhur ve maruf olan, şirketlerin marka ve ünvanlarına, ticari itibarlarına ve kişilik haklarına ağır bir saldırı olduğu, zarar verildiğini, netice olarak haksız fiilin tüm unsurlarının oluştuğunu, ticari unvan-marka ve tanınmış kişi adlarının uzantı olarak kullanılmasının; internet arama motorlarında bu meşhur adlarla arama yapanların, bu kötüleme alanı adı ile de karşılaşmalarına yol açtığı, bu kullanım biçimi nedeniyle, marka, unvan ve tanınmış kişiler hakkında yapılan kötülemelerin, müşterilere ve geniş bir kitleye ulaşmasının; markaya, ticari itibara ve kişilik haklarına zarar verdiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar görenin, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat talebi ile adı haksız olarak kullanılan kişinin uğradığı haksızlığın niteliği gerektiriyorsa manevi tazminat ödenmesini isteyebilmesi hukuksal sebeplerinden kaynaklanan manevi zararın giderilmesi istemi ilişkin olup, manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 58’inci maddesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 39 uncu ve devamı maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 24, 25 ve 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.