Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/972 E. 2023/4092 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/972
KARAR NO : 2023/4092
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1733 E., 2021/1640 K.
HÜKÜM :Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI :2018/1300 E., 2021/450 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının Scentbox Koku San. ve Tic. Ltd. Şti.’nde 22.08.2017 tarihine kadar ortak olduklarını, bu şirketten önce işlerin davalıya ait endüstriyel mutfak malzeleri ticareti yapan Kaplan Endüstriyel Ltd. Şti. bünyesinde yürütüldüğünü, daha sonra müvekkili ile birlikte kurumsal koku ticareti yapmaya başladığını ve bu işler ile ilgili alış- satış faturalarının bu şirket üzerinden düzenlendiğini, koku malzemesi işlerinin büyümesi ile birlikte tarafların %45 hissesi müvekkiline, %55 hissesi davalıya ait olacak şekilde Scentbox Koku San. ve Tic. Ltd. Şti.’yi kurduklarını, bu şirketin ise 22.08.2017 tarihinde yapılan devir sözleşmesi ile sonlandığını, devir sözleşmesine göre davalının şirketteki tüm hisselerini davacıya devrettiğini, şirket kurulmadan önce koku işi ile ilgili olarak Kaplan End. Ltd. Şti. adına düzenlenen 17 adet çekin Kaplan End. Ltd. Şti. tarafından ödenecek olması nedeniyle Scentbox şirketinin aynı miktarda teminat senedini Kaplan End. Ltd. Şti.’ye vermesinin kararlaştırıldığını, yine taraflar arasındaki hesabın 15.09.2017 tarihine kadar yazılı olarak mutabık kalınarak tamamlanarak çıkacak olan hesap sonucuna bağlı olmak üzere 31.12.2018 vadeli, 100.000,00 TL teminat senedinin müvekkili tarafından davalıya verilmesine karar verildiğini, senedin teminat senedi olmasına rağmen davalının senedi bankadan tahsile koyduğunu, tarafların kesin hesabın yapılması için kararlaştırılan süre içinde bir araya gelemediklerini, dava konusu senedin taraflar arasındaki cari hesap sonunda iade edileceğinin belirtildiğini, cari hesabın tamamlanamaması halinde senedin tahsiline dair hüküm bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu senedin teminat senedi olduğu, ancak sözleşmenin 2. maddesinde belirtilen çek ve senetlerle şirketler arası borç-alacak ilişkisi kurulduğu, sözleşmenin 3. ve 4. maddesinde belirtilen senetlerle ise şahıslar arasında borç-alacak ilişkisi kurulduğu, şirketler arasındaki ilişkinin yapılan mali inceleme ile ortaya koyulduğu, şahıslar arasındaki ilişkinin ise sözleşme içeriğine göre değerlendirildiğinde, davacının senedin iadesini talep edebilmesi için 15.09.2017 tarihine kadar şirketin borçları hakkında tarafların yazılı olarak vardıkları mutabakat uyarınca borcunun bulunmadığını ispat etmesi gerektiği, davacı tarafından bu yönde delil sunulmadığı gibi dava dilekçesinde tarafların iş yoğunluğu nedeniyle kesin hesabın yapılması için kararlaştırılan sürede bir araya gelemediklerini beyan ettiği, mutabakat yapılmadığı, kambiyo senedini elinde bulunduran kişinin senet miktarı oranında alacaklı sayılacağına ilişkin karine uyarınca davalının alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu senedin teminat senedi olduğunu, bu senet nedeniyle ispat yükünün davalı üzerinde bulunmasına rağmen müvekkili tarafından davalıya mutabakata varılması için çağrıda bulunulduğu, gönderdiği mali verilerle borcunun olmadığını ispatladığını, müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, davalının bundan dolayı iş yoğunluğunu ileri sürerek müvekkili ile mutabakata yanaşmadığını, bilirkişi raporunun bu hususlar değerlendirilmeyerek eksik inceleme ile düzenlendiğini, şirketin hesapları çıkarılmadan, incelenen defterler göz önüne alınmadan, teminat senedinin geçerli olup olmadığı saptanmadan, davalıya ait şirket kayıtları dahi incelenmeden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılama aşamasında davalının 22.08.2017 tarihli protokol ile ilgili olarak alacağını ortaya koyan herhangi bir delil ileri sürmediği, bu durumda davalı tarafça dava konusu bononun teminat vasfının devam ettiği ispat edilemediğinden davacının bu bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının kabulü gerektiği, bu itibarla mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulüne, davacı tarafından davalı lehine keşide edilen 22.08.2017 keşide, 31.12.2018 vade tarihli, 100.000,00 TL bedelli senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince yapılan ispat yüküne ilişkin değerlendirmenin hatalı olduğunu, davacının kambiyo senedine karşı borçlu olmadığını, ve senedin teminat senedi olduğunu yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu bonunun, teminat senedi olduğu iddiası ile açılan borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72 nci maddesi.

3. Değerlendirme
Taraflar arasında imzalanan 22.08.2018 tarihli devir sözleşmesi 3. maddesinde, şirketlerinin kuruluşundan beri yapılamayan hesabın 15.09.2017 tarihine kadar yazılı olarak yapılacağı, hesap sonucuna bağlı olarak dava konusu bononun davacı tarafından davalıya verildiği ve kesin hesabın bittiği 19.09.2017 tarihinde davalı tarafından davacıya geri verileceği kararlaştırılmıştır. Söz konusu sözleşme maddesi gereğince davacının dava konusu bonoyu, davalıya teminat olarak verdiğinin kabulü gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen sözleşme maddesinden de anlaşılacağı üzere davacının dava konusu bononun iadesini talep edebilmesi için 15.09.2017 tarihine kadar şirketin borçları hakkında tarafların yazılı olarak mutabakata vardıklarını ve bu mutabakat uyarınca herhangi bir borcunun bulunmadığını ispat etmesi gerekmektedir. Davacının bu yönde herhangi bir delil sunmamasına ve ayrıca dava dilekçesinde iş yoğunluğu nedeni ile kesin hesabın yapılması için kararlaştırılan süre içerisinde tarafların bir araya gelemediklerini belirtmesine göre taraflar arasında mutabakat yapılmadığı anlaşılmıştır. O halde, mutabakat yapılması hususunda davacı borçlunun davalı alacaklıyı T.B.K 106 maddesi gereğince temerrüde düşürdüğünü ispatlayamadığından, taraflar arasındaki sözleşmede öngörülen mutakabat yapılmadığından dava konusu senedin teminat senedi vasfı devam etmekte olup davanın reddine karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.