Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/963 E. 2023/4011 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/963
KARAR NO : 2023/4011
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI :2020/294 Esas, 2021/1362 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/363 E., 2019/504 K.

Taraflar arasındaki tasarım ile ilgili Kurum kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2018/00945 sayılı tabure tasarımın başvurusunun Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından yeni olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, bu karara karşı itirazlarının da Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından reddine karar verildiğini, oysa müvekkiline ait tasarımın yeni olduğunu ileri sürerek YİDK’in 2018/T-709 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; dava konusu tabure tasarımı ile başvuru tarihinden önce üçüncü kişilerce internet üzerinden kamuya sunulan redde gerekçe gösterilen ürünlerin oturma kısmındaki desenler hariç aynı olduğunu, kıyaslanan tasarımlar arasında sadece desenle sınırlı olan farklılıkların tasarımlara yenilik vasfı kazandırmadığını, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2-Novussi Fatih Plas. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olmadığını, anonim bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 2018/00945/1-2-3-4 sıra no.lu “tabure” tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı nazarında yeni ve ayırt edici nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçeli olmadığını, bilirkişi raporunda yapılan tespitlere hiçbir hukuki değerlendirme yapılmadan aynen iştirak edilmek suretiyle hüküm kurulduğunu, müvekkilinin tasarımın yeni ve ayırt edici olduğunu, tasarıma konu ürünün tabure olması nedeniyle oturma alanındaki farklılıkların esaslı bir yenilik ve ayırt edicilik teşkil ettiğini, tasarımdaki diğer farklıların bilirkişiler tarafından göz ardı edildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, bilirkişi raporunda, davacıya ait dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığının tespit edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğu, dava konusu YİDK kararı davacının tasarım başvurusunun Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 64 üncü maddesi uyarınca reddi kararına karşı davacının yaptığı itirazın reddine ilişkin olduğu, bu kararların iptali için açılacak davalarda redde mesnet tasarımın malikine husumet yöneltilmesi mümkün olmadığı, davalı şirkete husumet yöneltilmesi doğru değil ise de somut olayda yalnızca davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması karşısında bu yanlışlığın hükmün kaldırılmasını gerektirmediği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istenmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacıya ait “tabure” tasarımlarının yeni ve ayırt edici nitelikte olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6769 sayılı Kanun 56 ve 64 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.