YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/958
KARAR NO : 2023/4021
KARAR TARİHİ : 22.06.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/335 E., 2021/1414 K.
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/69 E., 2019/557 K.
Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili firmanın 80 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiğini, 1989 yılından senesinden beri faaliyetlerini ağırlıklı ve yoğun olarak PASTEL markası adı altında renkli kozmetik sektöründe devam ettirdiğini, PASTEL markasının TPMK nezdinde tanınmış marka olarak tescil edildiğini, müvekkilinin ”PASTEL” esas unsurlu markaları bulunduğunu, müvekkilinin PASTEL unsurlu markaları ile davalının ”malti pastel” ibareli markasının tüketici nezdinde iltibas yaratacağını ileri sürerek TPMK YİDK’nın 2018-M-11619 sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili firmanın ürettiği mal ile davacı tarafın ürettiği malların farklı olduğunu, tarafların ürettiği mallar aynı emtia sınıfında olmadığı gibi, aynı ürün sektöründe de olmadığını, tüketici hedef kitlesinin birbirnden farklı olduğunu, benzer unsur olan ”pastel” ibaresinin soluk mat renk anlamına geldiğini, yaygın bi rkullanıma sahip olan ”pastel” ibaresinin sadece kozmetik ürünlerle özleşmediğini bu nedenle de tanınmış marka ile ayırt edici karakterini zedelediğinden söz edilmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu markanın; MALTİ PASTEL renkli, şekil unsuru bulunmayan, büyük harf ile yazıldığı, “MALTİ” ve “PASTEL” sözcüklerinin yan yana gelmesi ile oluşturulmuş bir marka olduğu, markayı oluşturan kelime ibarelerinden “pastel” sözcüğü “soluk mat renk anlamına gelmekte ve başvurunun tescilinin talep edildiği mallar ve hizmetlerde ayırt ediciliğinin zayıf olduğu, görsel değerlendirmede, kelimenin ilk kısmında oluşan benzerlik ya da benzememe durumu kelimenin son kısmına göre daha büyük öneme sahip olduğundan, somut durumda markanın baş kısmındaki “malti” ibaresinin markalar arasındaki görsel benzerlik değerlendirmesinde yeterli ayırt ediciliği sağladığı, davacı markalarına bakıldığında ise “pastel” sözcüğünün yanı sıra farklı kelime unsurlarını da içerdikleri, davacının itiraza mesnet markalarında “pastel” kelimesine ek olarak “İstanbul, Latino, Ola, Pinkar, Riske, Show by, Taboo, Profashion” gibi ibarelerin de ön veya son ek olarak yer aldığı, dava konusu marka ile davacı markaları arasında ortak “pastel” ibaresi nedeniyle görsel ve işitsel bir benzerlik varmış gibi görünse de, dava konusu marka “malti pastel” olarak yazıldığından ve aynı şekilde birlikte seslendirilmek durumunda olduğundan, zayıf bir benzerliğin olduğunun düşünüldüğü, dava konusu markada markanın esas unsuru “pastel” ibaresi olmayıp, davacı markalarında ise çoğunlukla yabancı sözcüklerle birlikte kullanım görüldüğü ,her iki tarafın markalarına bütünsel olarak bakıldığında markalar arasında anlam bakımından da düşük bir benzerlik bulunduğu, taraf markalarında ortak olan “pastel” ibaresinin herkesin kullanımına konu olabilecek ve geniş bir kullanım yelpazesine sahip bir sözcük olması karşısında, tescil edilmek istenilen ürünler için ayırt edici niteliğinin düşük olduğu,“Pastel” ibaresinin bir bütün olarak davacı adına bilinirliği olan bir marka olduğu kabul edilmekle birlikte, “malti” ibaresi ile birlikte kullanımının, davalı adına tescil edilebilmesi için yeterli ayırt ediciliğe sahip olduğu, davacının itiraza mesnet gösterilen markalarında ve dava konusu markada yer alan “pastel” ve “malti” ibarelerin ayrılarak inceleme yapılması markaların bütünsel olarak değerlendirilmesi ilkesine aykırı olacağı, taraf markalarında yer alan “pastel” ibaresinin dışındaki unsurların benimsenen ana kural kapsamında birbirlerinden ayrılabilen sözcük (“malti” gibi), şekil, renk gibi unsurlar içermeleri karşısında herhangi bir karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmayacağı, ayrıca bütünsel karşılaştırmada da markaların ihtiva ettikleri farklılıklar, davacı markalarında farklı unsurların da bulunması karşısında taraf markalarının bütünsel olarak da birbirine benzemediği, marka işaretleri arasında aynılık bulunmadığı gibi benzerlik de bulunmaması nedeniyle somut uyuşmazlık kapsamında taraf markaları arasında ilgili tüketici kitlesi açısından 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında da iltibas ihtimali bulunmadığı, ayrıca davacı markalarının kapsamında ayniyet bulunan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler (Ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil). Büro hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık , muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri (ithalat ihracat acente hizmetleri dahil). Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri” pazar dilimlendirmesi yaptığı üst düzey gelir grubuna hitap eden hizmetleri içerirken, dava konusu markanın kapsamı incelendiğinde daha çok, bilinçli kullanıcıya hitap eden hizmetlerden oluştuğu, her ne kadar taraf markalarında yer alan hizmetlerde aynı/benzerlik olsa da, söz konusu mal ve hizmetler bilinçli tüketici kitlesine hitap ettiğinden ve düşünülmeden, hızlıca satın alınacak günlük tüketim ürünleri olmadığından, görsel, işitsel ve kavramsal ayırt edicilik bulunduğundan, ortalama hedef tüketici kitlesi açısından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, somut olay kapsamında taraf marka işaretleri arasında tanınmışlık engeli ile ilgili olarak aranan işaret aynılığı veya benzerliği ilişkisi bulunmadığı, öncelikle tanınmışlık tescil engeliyle ilgili ön koşulun (işaret aynılığı/benzerliği) taraflar arasındaki çekişme konusu bakımından mevcut olmadığı, ön koşulun gerçekleşmemiş olması nedeniyle tanınmışlık engeli ile ilgili olarak aranan ihtimallerin de gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme dayalı, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmadığını, bilirkişi raporunda müvekkili adına tescilli T/02945 sayılı Pastel ibareli tanınmış markasından bahsedilmediğini, dava konusu markanın, müvekkili adına tescilli seri markaları gibi “pastel” ibaresine “malti” kelimesi eklenmek suretiyle oluşturulduğunu, dava konusu markada kullanılan renklerin de dava konusu markayı müvekkilinin markalarına yakınlaştırdığını, bu hususların bilirkişi raporunda değerlendirilmediğini, taraf markaları arasında 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası koşulları oluştuğu gibi markalarının farklı sınıf mal ve hizmetler yönünde de 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrası ve 6 ncı maddesinin beşinci fıkrası gereğince de korunması gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “MALTİ PASTEL” ibareli dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet “PASTEL” asıl unsurlu markaları arasında 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında ortalama tüketiciler üzerinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimali dahil iltibasa yol açacak düzeyde benzerliğin olmadığı, zira taraf markalarında ortak olarak yer alan ve “soluk, mat renk” anlamına gelen “PASTEL” ibaresinin ayırt ediciliğinin zayıf olduğu ve başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı, marka işaretleri arasında benzerlik olmadığından 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin beşinci fıkrası maddesi koşullarının da somut olayda bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Müvekkil firmanın “pastel” markasının tanınmışlık ve bilinirlik düzeyi dikkate alınmadan, seri marka olarak orta seviyedeki tüketicinin düşebileceği yanılgıya dahi değinmeden tanzim edilen raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişsiz olduğunu, müvekkilinin tanınmış markasının raporda dikkate alınmadığını “davanın reddine” dair kararı eksik incelemeye dayanan, denetime ve hüküm kurmaya elverişsiz rapora dayandığından usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.