Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/93 E. 2023/283 K. 16.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/93
KARAR NO : 2023/283
KARAR TARİHİ : 16.01.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin “DUMANKAYA” esas ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… dumankaya holding dky otomotiv” ibaresini 35, 36, 37. sınıflarda marka olarak tescil ettirmek üzere davalı Kuruma başvurduğunu, 2015/46768 kod numarasını alan başvurunun ilanı üzerine, müvekkili tarafından “Dumankaya” ibareli markalar dayanak gösterilerek Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu; ancak itirazın kısmen reddedildiğini, başvurunun tümden reddi istemiyle bu karara yaptıkları itirazın da YİDK tarafından reddine karar verildiğini, Ankara 4. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/309E., 2016/356K. sayılı dosyasında da “… Dumankaya Holding DKY İnşaat+Şekil” marka başvurusuyla, Dumankaya markalarının iltibas oluşturacağına hükmedildiğini, davalının daha önce de benzer içerikte başvuruları bulunduğunu, bu nedenle başvurunun kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin önceden yetkilisi olan davalı şirketin yetkilisi … Dumankaya’ya kendi ismini içeren 2010/04415 sayılı markanın devredildiğini; ancak davalının kötü niyetle “Dumankaya” ibaresini de kullanmak istediğini, bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; dava konusu başvuru ile davacı markaları arasında benzerlik bulunmadığını, karıştırılma ihtimalinden de söz edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Diğer davalı vekili cevap dilekçesinde; Dumankaya markalarını tanınır hale getirenin davalı şirketin sahibi olan … Dumankaya olduğunu, müvekkilinin DKY ve … Dumankaya ibareli birçok markanın sahibi bulunduğunu, markaların benzer olmadığını, … Dumankaya ve … Dumankaya markalarının, müvekkiline davacı tarafından devredildiğini, marka başvurusunun kötü niyetle yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin, 10.07.2018 tarih, 2017/236 E. ve 2018/273 K. sayılı kararı ile taraf markaları arasında bütünsel olarak ortalama düzeyde bir benzerlik bulunduğu, davacı … davalı şirketin önceden birlikte faaliyet gösterirken 2013 yılından itibaren iki ayrı şirket olarak ve aynı sektörde faaliyete devam ettiği, davalının markayı yoğun bir şekilde inşaat sektöründe kullandığı, “bir arada var olma” ilkesi nedeniyle 37. sınıftaki inşaat hizmetleri açısından markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, markaların her iki tarafça yoğun ve yaygın kullanımı nedeniyle müşterilerin her iki markanın iki ayrı teşebbüsten geldiği yönünde düşünce içerisinde olabilecekleri, tarafların her ikisinin de “dumankaya” ibaresinin inşaat sektöründe tanınmış olmasında emeklerinin bulunması gözetildiğinde 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası koşullarının bulunmadığı, davacının kendi rızasıyla davalıya devrettiği “… Dumankaya” markasının davalının uyuşmazlık konusu başvurusunun unsurlarından biri olarak kullanılmış olması itibarıyla sonraki aynı çekirdek unsuru içeren versiyon marka başvurusuna yapılan itirazın, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.01.2020 tarih, 2018/1767 E. ve 2020/42 K. sayılı kararıyla; davalının marka başvurusu kapsamında kalan mal ve hizmetlerle davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerin aynı oldukları, başvuru markasının ve mesnet markaların asıl unsurunun “Dumankaya” ibaresinden oluştuğu, taraf markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibarıyla görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerlik olduğu, buna göre taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi anlamında iltibas tehlikesinin bulunduğu, davacı tarafından 2010/04415 numaralı markanın davalı Şirkete devri nedeniyle davacının, davalıya devredilen söz konusu markanın kullanımına karşı çıkamayacağı; ancak markanın devrinin, davacının tescilli markalarına dayalı itiraz haklarının da devredildiği manasına gelmediği, davacı tarafından davalıya devredilen “… DUMANKAYA” ibareli 2010/04415 sayılı markanın, 04.01.2011 tarihinde tescil edildiği, dava konusu başvurunun ise 29.05.2015 tarihinde yapıldığı, başvuru tarihi itibarıyla önceki markanın en azından hükümsüzlük davası açılacak kadar bir süre için kullanımının söz konusu olmadığı, seri marka oluşturulurken üçüncü kişilerin önceden tescilli markalarına yanaşarak yakınlaştırma veya benzeştirme yoluyla iltibas tehlikesine ve haksız yarar sağlamaya yol açılmamasının gerektiği, davalının seri marka oluşturduğunu iddia ettiği markanın “… dumankaya” ibaresinden oluştuğu, 35, 36 ve 37.sınıf hizmetleri kapsadığı, davaya konu başvurunun ise “… dumankaya holding dky otomotiv” ibaresini içerdiği, seri marka iddiasına dayanak markadan farklı ibareleri içerdiği ve davacının “dumankaya” asıl ibareli tescilli markalarına yanaşıldığı, bu nedenlerle 2010/04415 tescilli markanın dava konusu başvuru yönünden müktesep hak sağlamadığı, davalı Şirketin kurucusunun davacı markalarını davaya konu marka başvurusunu gerçekleştirdiği tarihten önce de bildiği, yine kurucusu bulunduğu davacı şirketten, “DUMANKAYA” markasını davacı uhdesinde bırakarak ayrıldığı, her ne kadar anılan markayı davacı uhdesinde bıraktığını ifade etse de davalının “DUMANKAYA” ibaresini ısrarla tescil ettirmek istemesinin, davacı markalarının tanınmışlığından yararlanma ve davacı markalarını engelleme kastını gösterdiği, dolayısıyla başvurunun kötü niyetle yapıldığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile YİDK kararının iptaline ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 23.02.2021 tarih, 2020/1417 E. ve 2021/1610 K. sayılı kararıyla davalıya ait 2010/4415 sayılı markanın, davaya konu başvuru yönünden müktesep hak teşkil etmeyeceği kabul edilmiş ise de 2010/4415 sayılı markanın davacı tarafça davalıya devredildiği ve başvuru markasıyla tescil kapsamlarının aynı olduğu dikkate alındığında, davacı yönünden müktesep hakkın varlığı için 5 yıllık kullanım süresinin dolmasına gerek bulunmadığı, davacı tarafça 20.05.2013 tarihli 2010/4415 sayılı markasını devir sözleşmesi ile devrettikten sonra davalının aynı asıl unsurları kullanarak yeni başvuruda bulunmasına itiraz edilip hükümsüzlük istenmesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 2 nci maddesine göre “çelişkili davranış yasağına” aykırı olduğu, davalının başvurusunda önceki markasına “HOLDİNG 1961 DKY OTOMOTİV” ibaresini eklemesinin de daha önceden davacılar adına bu ibareleri konu alan herhangi bir marka tescilinin bulunmaması, tam tersine davalı adına aynı/benzer mal ve hizmetler yönünden tescilli 2013/26951 sayılı “DKY OTOMOTİV” markasının bulunması nedeniyle davacının tescilli markasına yanaşma olarak değerlendirilemeyeceği kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulünün doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili süresi içinde temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının “DUMANKAYA” ibaresinin müvekkili firmaya bırakılarak ortaklıktan ayrıldığını açık ve net olarak belirttiğini, davalıya yapılan devirin … “DUMANKAYA” ibaresi özel isim olması nedeniyle iyi niyetle devredildiğini, bu nedenlerle Mahkemenin DUMANKAYA ibaresi üzerinde davalı tarafın da hakkı bulunduğu şeklinde hüküm kurmasının hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında mevcut olan davalara bakıldığında davalının “DUMANKAYA” ibaresini kullanmayacağını beyan etmiş olmasına rağmen marka başvurularında “DUMANKAYA” ibaresini ön plana çıkardığını, kendisine iyi niyetle devir edilen “… DUMANKAYA” ibareli markadan ziyade müvekkilin “DUMANKAYA” ibareli markalarına yanaştığı ve müvekkil markaları ile iltibas yarattığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası ve 35 inci maddeleri

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371’inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.