Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/889 E. 2023/4758 K. 07.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/889
KARAR NO : 2023/4758
KARAR TARİHİ : 07.09.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1848 Esas, 2021/1585 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Turhal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI :2020/358 E.,2021/537K.

Taraflar arasındaki anonim şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi ve çıkma payının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; …’nin davalı şirketin ortağı olduğunu, Tokat İl Genel Meclisi’nin 06.02.2020 tarih ve 47 sayılı kararı ile …’nin ortağı bulunduğu Menekşe Mermer Mad. San. ve Tic. A.Ş. den ayrılmasına, çıkma payının tespit ve tahsili hususunda yasal işlemlerin başlatılmasına karar verildiğini, İl Genel Meclisi kararı gereğince yasal işlemlere başlanıldığını ve idareleri adına arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, arabuluculuk başvurusu ile birlikte, idarelerinin Menekşe Mermer …San ve Tic. A.Ş. de olan hissesinin bedelinin tespiti için Turhal 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/20 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunulduğunu, tespit taleplerinin reddine karar verildiğini, şirketin herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığını, şirket kayıtları ile ilgili idare tarafından bilgi istenilmesine karşın davalı şirket tarafından herhangi bir bilgi verilmediğini, gelinen aşamada şirketin uzun yıllardır herhangi bir faaliyetinin bulunmadığının sabit olduğunu, şirketin kuruluş gayesinin gerçekleştirmesine imkân kalmadığını ileri sürerek Tokat İl Özel İdaresinin, davalı Menekşe Mermer Mad. San. ve Tic. A.Ş.’ de olan ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL ortaklıktan çıkma payının (hisse bedeli) dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı şirket temsilcisi cevap dilekçesinde; açılmış olan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı şirketin hissedarları bulunmakta olup, bu kişilerin davaya dahil edilmesinin gerektiğini, bu kapsamda şirkete karşı açılmış olan davaya yönelik husumet itirazında bulunduklarını, dava konusu şirket adına taşınmaz bulunduğunu, bu taşınmaz üzerinde çokça haciz bulunmakta olup, taşınmazın satışı hususunda karar verildiğini, yine şirketin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve vergi borçlarının da bulunduğunu, davacı hissedarın bu borçlardan da sorumluluğunun söz konusu olduğunu, şirketi kendilerinin ayakta tutmaya ve canlandırmaya çalıştıklarını, davacının hukuki yararı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ilen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 531 inci maddesinde; “(1) Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir.” düzenlenmesine yer verildiğini, somut olayda; 15.06.2021 tarihli bilirkişi raporu ile davacı idarenin davalı şirkette kayıtlı 3 hisse karşılığında 3.000,00 TL kayıtlı sermayesinin bulunduğu, bu hissenin de şirket toplam sermayesinin yüzde ikisine denk geldiğinin sabit hale geldiğini, 6102 sayılı Kanun’un 531 inci maddesi gereği haklı sebeplerin varlığı durumunda şirketin feshini talep etme hakkı, sermayenin en az onda birini temsil eden pay sahiplerinde olduğu, sermaye unsurunun ön planda olduğu anonim şirketlerde kural olarak çıkma müessesinin bulunmadığı, ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2013/12495 E, 2014/2202 K. sayılı emsal ilamı), davacının sahip olduğu hisse miktarı göz önüne alındığında 6102 sayılı Kanun’un 531 inci maddesi gereğince fesih talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna karşı sundukları itirazlarının dikkate almadan hatalı değerlendirmeler içeren bilirkişi raporuna dayanarak hatalı ve eksik değerlendirme ve gerekçelendirme ile usul ve yasaya aykırı olarak davanın reddine karar verildiğini, dava dilekçelerinde belirtildiği üzere davalı şirket, şirket kayıtları ile ilgili idareleri tarafından bilgi istenilmesine karşın davalı şirket tarafından herhangi bir bilgi verilmediğini, şirketin uzun yıllardır herhangi bir faaliyetinin bulunmadığının sabit olduğunu, şirketin kuruluş gayesinin gerçekleştirmesine imkân kalmadığını, dosyada mevcut diğer tüm beyanlarını tekrar ettiklerini, mahkemenin kararının gerekçesinde yazılı olan tespitleri ve değerlendirmelerin açıkça hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi ve çıkma payının tahsili talep edilmiş olup kural olarak anonim şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesine ilişkin bir düzenlenme bulunmadığı gibi limited şirketlere ilişkin hükümlerin anonim şirketler bakımından uygulanma imkanı da bulunmadığından ve dava dilekçesi kapsamında da davacı tarafça davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin herhangi bir talep yer almadığından yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebeplerini tekrar ederek eksik inceleme ile usul ve yasaya aykırı olarak davanın reddine karar verildiğini, dava dilekçesinde ileri sürdükleri hususların tam değerlendirilmeden hatalı tespitlerle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı şirketin herhangi bir ticari faaliyeti bulunmadığını, şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesine imkan kalmadığını ,dosyada mevcut diğer tüm beyanlarını tekrar ettiklerini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı anonim şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi ve çıkma payının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.