Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/885 E. 2023/3380 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/885
KARAR NO : 2023/3380
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1805 Esas, 2021/2025 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2011/47 E., 2019/231 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili ve ihbar olunan Kent Gıda Mad. San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 30.05.2023 günü başkaca gelen olmadığından, hazır bulunan davacı vekili Av. ….. ile davalı vekili Av…… dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının çeklere dayalı olarak müvekkili aleyhine takip başlattığını, takibe konu çeklerdeki imzaların müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, davalının toplam 56.000,00 YTL’yi haciz baskısıyla müvekkilinden tahsil ettiğini, müvekkilinin yoğun ticari faaliyetleri sebebiyle ve hesabında yeterli para olmasından dolayı toplam tutarı 95.000,00 YTL olan 4 adet çekin de davalı tarafından tahsil edildiğini, bu 4 adet çekteki imzaların müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, 95.000,00 YTL’nin davalıdan tahsiline, icradan tahsil edilen paranın istirdatına ve %40’tan aşağı olmak üzere müvekkili lehine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin çekleri ciro yoluyla iktisap ettiğini, ciro silsilesinin düzgün olduğunu, imzanın borçluya ait olduğunu, aksi halde dahi aynı imza ile başkaca çeklerin muhatap banka tarafından ödendiğini, ticari mümessilin iyi niyetli 3. kişilere karşı kambiyo taahhütlerinde bulunmasının ticari işletmeyi bağlayacağını savunarak davanın reddi ile müvekkili lehine %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile iddianın ispatı bakımından somut olayda 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6762 sayılı Kanun) 644 üncü maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığının davacı yanca ispatlanması gerektiğini, bu hususun huzurdaki davada davacı keşideci tarafından ispatlanamadığı, imzası davacı şirket yetkilisi tarafından atılmış olmamakla birlikte bedeli ödenmiş başkaca çeklerin bulunduğu, bu şekilde keşide edilen çeklerin şirket tarafından benimsenmiş olduğunun kabulünün gerekeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (2004 sayılı Kanun) 72 inci maddesi uyarınca açılmış bir dava olduğunu, ilk derece mahkemesince dosya ile uyumsuz kanun maddesinin gerekçeye dayanak yapıldığını, dava konusu çeklerdeki imzanın şirket yetkilisi eli ürünü olmadığının raporlarla tespit edildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyada mevcut raporların içeriğine göre davacının imza inkarına dayalı iddiasını ispatladığı, davacının aynı mahiyetteki başka çekleri ödemesinin davacının iş bu davaya konu çeklerdeki imzaya itiraz etmesine engel teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve ihbar olunan Kent Gıda … A.Ş vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu çeklerin müvekkili firmaya, dava dışı faktör müşterisi lehtar ile yapılmış faktoring sözleşmesine istinaden, temlik edilmiş alacağın ödeme vasıtası olarak verildiğini, müvekkilinin davacıdan temlik sözleşmesi gereği temel ilişkiden dolayı alacaklı olduğunu, dava konusu çeklerin ticari temsilci tarafından imzalandığını, imzaların davacıyı bağladığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2.İhbar olunan vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının kötüniyetl olduğunu savunarak kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 2004 sayılı Kanun 72 inci maddesi uyarınca açılan menfi tespit ve istirdat davasıdır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6762 sayılı Kanun 644 üncü maddesi.

3. 2004 sayılı Kanun 72 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.İhbar olunan sıfatıyla temyiz isteminde bulunanın mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 49 nci maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 61 ncı ve devamı maddeleri uyarınca davaya katılmasına karar verilmediği gibi aleyhine hüküm kurulmadığı anlaşılmakla ihbar olunanın temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
İhbar olunan vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.