Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/829 E. 2023/4023 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/829
KARAR NO : 2023/4023
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/349 Esas, 2021/1862 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/164 E., 2019/898 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı banka nezdinde USD ve euro hesaplarından bilgisi olmaksızın banka tarafından imza kontrol ve teyidi yapılmamış olması nedeniyle 14.220,00 euro ve 76.400,00 USD paranın ismi bilinmeyen şüphelilerce çekildiğini, bedel iadesi ile ilgili ihtarname keşide edilmesine rağmen ödemede bulunulmadığını, hesap sahibi dışında yetkisiz kişiye ödeme yapmakla birlikte imza kontrolünün yapılmamasının davalı bankanın gerekli dikkat ve özeni yerine getirmediğini gösterdiğini bankanın özen borcuna aykırı davrandığını, haksız işlemden dolayı sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik
76.400,00 USD ile 14.220,00 euronun 28.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zararın oluşumuna bankaya atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre, dava konusu nakit çekme işlemi gerçekleştirilirken davalı banka personelince davacının banka kayıtlarında pasaportunun kayıtlı olmadığı ancak, nakit çekme işlemine ilişkin olarak pasaport kontrolünün sadece ekran üzerindeki kimlik bilgileri üzerinden yapıldığı, pasaport üzerinde bulunan fotoğraf kontrolünün ise sadece ibrazedilen pasaport üzerindeki fotoğraf ile ibraz eden kişinin mukayese edilmesi suretiyle yapıldığı, ödeme dekontu üzerine alınan imzanın kontrol edildiği ancak, uyumlu olmaması halinde benzer durumlarda eş tutulmak suretiyle inisiyatif kullanılarak kabul edildiği, bu anlamda davalı banka personelince nakit çekim işlemi sırasında yapılan kontrollerde gerekli özen ve dikkatin gösterilmediği, bilirkişi raporunda tespit edilen davacı zararından davalı bankanın sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece gerekçeli kararında müvekkil banka personelinin gerekli özen ve dikkati göstermediğinden bahisle bilirkişi raporu doğrultusunda zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiğini, mahkeme kararının açıkça usul ve yasal aykırı olduğunu, raporun davalı müvekkil banka yönünden değerlendirme ve sonuç açısından hatalı olduğunu, bilirkişilerin dava konusu uyuşmazlığı çözüme kavuşturacak, hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli bir rapor sunacak bilirkişilerden olmadığını, müşterinin kendi kusuru ile sahte pasaport oluşumuna sebebiyet verdiğini, …’ın ifadelerinden de anlaşılacağı üzere sahte pasaport düzenlemek için gerekli kişisel bilgilerinin 3 üncü kişilerce elde edilmesine bizzat kendi davranışları ile sebebiyet verdiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda müvekkili bankanın davacının hesabından para çekme işlemine ilişkin asgari kontrolleri yapmadığı yönünde hatalı değerlendirmede bulunduğunu müvekkili bankanın kendisini … olarak tanıtan kişinin elindeki bilgi ve bankalarına ait dekontları ile finart müşteri detay bilgileri ekranındaki bilgileri karşılaştırılıp bilgileri teyit ederek ödeme yapıldığını, müvekkil banka müşterisi … pasaport bilgilerinin 3 üncü şahıslar tarafından ele geçirilmek suretiyle sahte pasaport düzenlenmesine kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, hesabındaki paranın 3 üncü bir kişi tarafından çekildiğini öğrendiğinde hemen emniyete başvurmadığını, banka ile irtibata geçmediğini, internet bankacılığı işleminde bakiyenin eksildiğini görmesine rağmen hiçbir girişimde bulunmadığını, zararı doğuran olayın kendi kusurlu hareketi ile ortaya çıkmasına yol açtığından müvekkil banka aleyhine düzenlenen bilirkişi raporunu ve bu doğrultuda verilen kararı kabul etmediklerini, davacıya kusur yüklenmemesinin hatalı olduğunu, konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasının zorunlu olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delillere ve özellikle Dairelerince de usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi heyeti raporuna göre davacının davalı bankanın kusuru nedeniyle zarara uğradığı, buna göre mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek davalının kendi kusuru ile sahte pasaport oluşumuna sebebiyet verdiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda müvekkili bankanın davacının hesabından para çekme işlemine ilişkin asgari kontrolleri yapmadığı yönünde hatalı değerlendirme yapıldığını, bankaya atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığını davacıya kusur yüklenmemesinin hatalı olduğunu, konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin ikinci fıkrası, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunu’nun (3095 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gerek hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Mahkemece hükmedilen 76.400,00 USD, 14.220,00 euro alacağa talep gibi ticari faiz uygulanmasına karar verilmiş ise de döviz alacakları açısından faiz 3095 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince belirlenecek faiz olduğundan ticari faize hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “ticari faiziyle” ibaresinin çıkartılarak yerine “ 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak faizi ’’ ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.