Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/816 E. 2023/4116 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/816
KARAR NO : 2023/4116
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/405 Esas, 2021/1894 Karar
HÜKÜM : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/1125 E., 2019/1507 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirketin Siverek 1. Noterliğinin 25.02.2016 tarihli vekaletnamesi ile yetkili kıldığı vekili… tarafından cari hesap usulü yakıt alım anlaşması yapıldığını, söz konusu anlaşma gereği davalı şirkete ait araçların yakıt ihtiyaçlarının müvekkili şirket tarafından temin edildiğini, davalı şirkete ait araçlara 30.12.2017 tarihli fatura ile 59.520,93 TL, 31.01.2018 tarihli fatura ile 98.186,08 TL yakıt satışı gerçekleştiğini, karşılığında davalı şirketin vekili… aracılığıyla 30.01.2018 vade tarihli 60.000,00 TL bedelli ve 01.03.2018 vade tarihli 98.000,00 TL bedelli bonoyu müvekkili şirkete teslim ettiğini, ancak davalı şirketin bono bedellerini ödemediğini, araçlarını satışa çıkardığını ve hisselerini … isimli bir şahsa devrettiğini ileri sürerek davacı şirketin akaryakıt satışından doğan 158.000,00 TL alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporuna göre davacı tarafından düzenlenen davaya konu faturaların davacının kendi defterinde kayıtlı olduğu, davalının defterinde kayıtlı olmadığı, davacı ve davalının ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği, davalının davaya konu faturaları Siverek Vergi Dairesine BA formu düzenlemek suretiyle bildirildiği, yine dava konusu faturaların 30.12.2017 ve 31.12.2018 tarihlerinde verilen KDV beyannamelerinde gösterildiği, davalının teslim almadığı bir malla ilgili KDV beyannamesinde bulunmasının mümkün olmadığı, malların tesliminin kanıtlandığı, aksine başkaca yazılı delil ve belge sunulmadığı, davacının davalıdan 157.707,01 TL alacağı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 157.707,01 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkilisi … tarafından dava dışı…’in Siverek 1. Noterliğinin 25.02.2016 tarihli vekaletnamesi ile yetkilendirildiğini ancak…’in bu vekaletnameye dayanarak, şirket yetkilisi müvekkilinin haberi ve bilgisi olmadan davaya konu 30.01.2018 vade tarihli 60.000,00 TL ve 01.03.2018 vade tarihli 98.000,00 TL iki adet bonoyu düzenleyerek davacı şirkete verdiğini, söz konusu vekaletnamede vekilin müvekkil şirketi borçlandırmaya ilişkin herhangi bir yetkisi bulunmadığını, müvekkili şirket yetkilisi …’in davaya konu bonoları düzenleyen… hakkında güveni kötüye kullanma suçundan dolayı suç duyurusunda bulunduğunu, …’in kendisine verilen vekaletnameyi kendi çıkarları için haksız bir şekilde kullanarak şirketi büyük zararlara uğrattığını, davacı şirketin de gereken dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, haksız ve yersiz bir şekilde müvekkili şirket aleyhine Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün 2018/64685 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, başlatılan takibin Gaziantep 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/566 E. sayılı dosyası ile durdurulduğunu, davanın müvekkili şirket lehine sonuçlandığını, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda net bir değerlendirmede bulunulmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle davalının KDV beyannamesinde davacının iddia ettiği faturalar karşılığı kadar mal ve hizmet alındığının beyan edilmiş olmasına, daha sonra bu forma yönelik düzeltme beyanı verilmesinin sonuca etkili olmamasına, davalı tarafından ödeme belgesi sunulmamış olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 222 nci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.