YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/810
KARAR NO : 2023/667
KARAR TARİHİ : 07.02.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/53 Esas, 2021/628 Karar
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı banka lehine ipotek edilmiş bir taşınmazı dava dışı …’tan satın aldığını, ipotekle ilgili tüm borçların ödendiğini ve davalıya bir ihtarname gönderilerek ipoteğin fekkinin talep edildiğini, ancak taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaz üzerinde davalı banka lehine tesis edilmiş ipoteğin, dava dışı …’ın bankaya olan doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını oluşturduğunu, …’ın davalı bankaya karşı asaleten ve kefaleten borçlarının devam ettiğini bu nedenle ipoteğin fekkinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 07.03.2019 tarih, 2017/187 E. ve 2019/270 K. sayılı kararı ile, dava dışı …’ın sattığı taşınmaz üzerine koyduğu ipoteğe ilişkin kefalet harici şahsi borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bozma Kararı
Dairemizin 02.11.2020 tarih, 2020/3461 E. ve 2020/4637 K. sayılı kararıyla, mahkemece, bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla yerinde inceleme yaptırılarak lehine ipotek konulan dava dışı …’ın bankadan kullandığı krediler ile ilgili herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığı araştırılarak alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gereğine işaret edilerek karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece 18.11.2021 tarih, 2021/53 E. ve 2021/628 K. sayılı karar ile, bankacı bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporuyla, dava dışı …’ın davalı bankadan konut kredisi ve bireysel kredi kartı kullandığı, konut kredisi riskinin 16.06.2010 tarihinde ödemelerin tamamlanmasıyla sona erdiği, ancak bireysel kredi kartı riskinin devam ettiği, 01.07.2021 tarihli itibarıyla kredi kartı risk tutarının 149.584,70 TL olduğu, bu nedenle 13.06.2006 tarihinde davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin fekki şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankaya ipotekli taşınmazı satın aldığını, taşınmazı satın aldıktan sonra ipotek bedelinin tamamını davalı bankaya ödediğini, bankaya hitaben Niğde 3. Noterliğinin 30.01.2012 tarih, 1106 yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek ipoteğin kaldırılmasını talep ettiğini, ancak muhatap bankanın ipoteği kaldırmadığını, müvekkilinin taşınmazı satın alan iyi niyetli 3 ncü kişi konumunda olduğunu, taşınmazı alırken kabul ettiği borcun tamamını da ödediğini, satıştan davalı bankanın haberinin olduğunu, ödemeyi kabul edip, daha sonra müvekkilinin taşınmazı satın aldığı kişinin sözleşmesini gerekçe göstererek davayı reddetmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dışı kredi borçlusuna kullandırılan kredi borcunun kapatılması nedeniyle ipotekli taşınmazı satın alan 3 üncü kişinin ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun) 884 ncü maddesi ve 885 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.