Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/794 E. 2023/2219 K. 11.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/794
KARAR NO : 2023/2219
KARAR TARİHİ : 11.04.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/132 Esas, 2021/573 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı … ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu senedin anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğunu, davacıların davalıları tanımadıklarını, senedin tahsil ve borçlanma amaçlı olmayıp dayanışma amaçlı olarak dava dışı diğer çalışanların birbirlerine borçlu veya birbirlerinin kefili olarak düzenlendiğini ileri sürerek senet nedeniyle davacıların borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davalının senedi ciro yoluyla devralan iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı … Turhan cevap dilekçesinde; dava konusu senedi borç para verdiği dava dışı Mehmet Uçar’dan aldığını ve kendisinin borçlu olduğu …’e verdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
Mahkemece 25.02.2014 tarih, 2012/473 E. ve 2014/77 K. sayılı kararı ile dava konusu bononun aralarında davacıların da bulunduğu bir kısım kamyon şoförlerinin destek amaçlı teminat olarak boş şekilde düzenledikleri bonolardan olduğu, borçlu davacıların gerçek anlamda borçlarının mevcut olmadığı, bu hususun bonoda lehdar olarak görülen … ve senedi takibe koyan … tarafından bilindiği, davalı …’in bedelsiz bonoyu takibe koyması nedeniyle kötü niyetli görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulü ile İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2009/4253 sayılı dosyasında takibe konulan 15.12.2008 tanzim, 15.01.2009 vade tarihli ve 10.000,00 TL bedelli bono sebebiyle davacıların davalılara borçlu olmadıklarının tespitine, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 72 nci maddesinin beşinci fıkrası gereğince 4.000,00 TL kötü niyet tazminatının davalı …’ten alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, davalı … vekilince temyiz edilmiştir.

B. Birinci Bozma Kararı
Kapatılan 19. Hukuk Dairesinin 16.06.2014 tarih, 2014/8226 E. ve 2014/11276 K. sayılı kararı ile“…dava konusu kambiyo senedi ile ilgili olarak taraflar arasında İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/133 E., 2013/461 K. sayılı dosyasında ceza yargılaması bulunduğu dosyadan anlaşılmaktadır. Ceza davasında verilecek mahkumiyet kararı ya da maddi vakıanın tespiti hukuk hakimini bağlayacağından anılan ceza yargılamasının kesinleşmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmediği.” gerekçesiyle bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 01.02.2018 tarih, 2014/1224 E. ve 2018/105 K. sayılı kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; menfî tesbite konu olan 15.01.2009 vade 10.000,00 TL bedelli bononun aralarında davacıların ve davalıların da bulunduğu bir kısım kamyon şoförlerinin destek amaçlı, teminat niteliğinde ve boş olarak verilen senetlerden olduğu, bu hususun İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/133 E., 2013/461 K. sayılı karar gerekçesinde de belirlendiği, borçlu davacıların gerçek anlamda borçlarının mevcut olmadığı, bu hususun bonoda lehdar olarak görülen … ve senedi takibe koyan … tarafından bilindiği, davalı …’in bedelsiz senedi takibe koymakta kötü niyetli görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı … vekilince temyiz edilmiştir.

D. İkinci Bozma Kararı
Kapatılan 19. Hukuk Dairesinin 23.09.2019 tarih, 2018/1992 E. ve 2019/1452 K. sayılı kararıyla“..1)Davacılardan … dava konusu bononun avalistidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 702’nci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen “aval veren kişinin teminat altına aldığı borç şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir” hükmü gereğince aval veren davacı şekle ait noksanlık dışında borçlu bulunmadığı yönünde herhangi bir itirazda bulunamayacağından davacı … yönünden davanın kabulü yanlış olmuştur.

2)Davalı … senedin hamili olup senedi, senet lehtarı Aykut Turhan’dan ciro ile almıştır. Aykut Turhan işbu davada aleyhine verilen mahkemenin ilk kararını temyiz etmediğinden (son kararı da temyiz etmemiştir) bononun keşideci yönünden bedelsiz olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda davacı keşidecinin, davalı hamil …’in bononun bedelsiz olduğunu bilerek ciro ile aldığı vakıasını ispatlaması gerekir. Bu uğurda her türlü delile dayanabilir. Dairemizce verilen ilk bozma kararında …’in sanık olduğu ceza davasının sonuçlanmasının beklenilmesi istenmiş, mahkemece bozmaya uyularak ceza davasının sonuçlanıp kesinleşmesi beklenmiş ise de davalı … ceza davasından beraat etmiştir. Bu beraat kararından davalı … aleyhine hukukî sonuç çıkarılması mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece davacı keşideci … tarafından açılan dava yönünden davanın kabulü doğru olmamıştır.

Mahkemece yapılması gereken iş ceza davasında beraat kararı verilmesi üzerine davacı …’nun delil listesinde yer alan üç tanığı dinleyip ifadelerini değerlendirerek …’in senedin bedelsizliğini bilerek aldığının ispatı hâlinde davanın kabulü, aksi halde bu davacı yönünden de davanın reddine karar vermek gerektiği..“ gerekçesiyle bozulmuştur.

E. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile menfi tespite konu olan 15.01.2009 vade 10.000,00 TL bedelli bononun aralarında davacıların ve davalıların da bulunduğu bir kısım kamyon şoförlerinin destek amaçlı teminat olarak boş olarak verilen senetlerden olduğu, bu hususun İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/133 E., 2013/461K. sayılı karar gerekçesinde de belirlenmiş olduğu, dinlenen davacı tanıkları da senedin bedelsizliği konusunda beyanda bulunarak davalıların senedin bedelsizliğini bildiklerini beyan ettikleri, davacı …, dava konusu bonoda avalist olduğundan 6102 sayılı Kanun’un 702 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre sorumluluğunun mevcut olduğu, diğer davacı …’nün gerçek anlamda borcunun mevcut olmadığı, bu hususun bonoda lehdar olarak görülen … ve senedi takibe koyan … tarafından bilindiği buna rağmen … tarafından takibe konulduğu, davalı … bedelsiz senedi takibe koymaktan kötü niyetli görüldüğünden, kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı …’nun açmış olduğu davanın reddine, davacı …’nün açmış olduğu davanın kabulü ile İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2009/4253 E. sayılı dosyasında takibe konulan 15.12.2008 tanzim, 15.01.2009 vade 10.000,00 TL bedelli borçluları … ve … lehtarı … olan senet sebebiyle davacı …’nün davalılar … ve …’a borçlu olmadığının tespitine, davalı … bedelsiz senedi kötü niyetli olarak takibe koymuş olduğundan 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 72 nci maddesinin beşinci fıkrası gereğince 4.000,00 TL kötü niyet tazminatının davalı …’den alınarak davacı …’ye verilmesine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı … ile davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı … temyiz dilekçesinde özetle; mahkemenin bozma ilamına uymak suretiyle kendisinin sorumlu tutulması kararını kabul etmediğini, davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, söz konusu senette avalist olmadığını, avalist ibaresinin ve avalist olarak imzasının bulunmadığını, kefil olduğunu, ortada bir borcun bulunmadığını, davalıların takibe konu senedin bedelsizliğini bilerek aldıklarının tanıklar tarafından beyan edildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin senetlerin boş alındığından haberdar olmadığını, davacının bu hususu yazılı delil ile ispatlaması gerekirken yalnızca tanık beyanına dayanılarak karar verilmesinin hukuka ve yerleşmiş içtihatlara aykırı olduğunu, davacının yazılı delil sunmadığı gibi yemin deliline de dayanmadığını, ayrıca dinlenilmiş tanıklara muvafakat edilmediği halde tanıkların dinlenilmesine karar verilerek davacı lehine karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, takibe konu kambiyo senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 201 inci maddesi.

2.2004 sayılı Kanun’un 72 nci maddesinin beşinci fıkrası.

3.6102 sayılı Kanun’un 702 nci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı … ile davalı … vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı … ile davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden ilgililere yükletilmesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.