Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/779 E. 2023/3277 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/779
KARAR NO : 2023/3277
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1066 Esas, 2021/1565 Karar
HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen istridat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 23.05.2023 günü hazır bulunan davacı vekilleri Avukat….. ve Avukat …… ile davalı vekili Avukat … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı ile davalı şirket arasında 25.06.2007 tarihinde malzeme alım sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin konusunun ASKİ Acil Su Temin Projesi kapsamında kullanılacak olan bir kısım malzemelerin tedarikçi sıfatıyla davacı tarafından temini, teslimi ve işletmeye alma süpervizörlüğü olup, sözleşme ve satışa konu malzemelerin montajının davalı işveren yükümlülüğünde bulunduğunu, malzemelerin toplam satış bedeli 6.665.000,00 Euro olup sözleşme gereği 665.000,00 Euro tutarlı teminat mektubunun verildiğini, davacının satışa konu malzemeleri sözleşmede belirlenen sürede davalı şirkete teslim ettiği ve tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, işin yüklenicisi davalı ile işvereni ASKİ arasında 07.05.2008 tarihinde geçici kabul işleminin yapılmış olmasına rağmen davalının yazılı ve sözlü uyarılara rağmen teminat mektubunu iade etmediğini, süreli olan teminat mektubunun süre bitimine çok az zaman kala davalı şirketce teminat mektubunun süresinin uzatılması, aksi takdirde nakde çevrileceği yönlü ihtarı nedeniyle süresinin uzatılmak zorunda kalındığını belirterek davalı şirket elinde karşılıksız kalan 665.000,00 Euro tutarlı teminat mektubundan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile ödenmek durumunda kalınan komisyon, BSMV vb. masraflar için fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 2.000,00 Euro’nun temerrüt tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili 16.05.2016 tarihli dilekçeyle ıslah dilekçesiyle, menfi tespit davasına konu 665.000,00 Euro bedelli banka teminat mektubunun 16.06.2014 tarihinde nakde çevrildiğini, davanın istirdat davasına dönüştüğünü, dava konusu banka teminat mektubu değeri olan 665.000,00 Euro bedelin nakde çevrildiği tarih olan 16.06.2014 tarihinden itibaren bir yıllık vadeli döviz mevduatına uygulanan en yüksek banka faizi ile ve yine banka teminat mektubunun davacıya iade edilmemesi nedeniyle fazladan ödenmek zorunda kalınan teminat mektubu komisyon ve vergi tutarı olan toplam 7.157,11 Euro’nun davalıdan tahsili talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde davacının edimini yerine getirdiği, yine sözleşmenin 7 ve 8.2 maddeleri gereği teminat mektubunun 13.08.2010 tarihi itibariyle iadesi koşulları oluştuğu halde iade edilmediği, nakde çevrildiği, bu tarihten sonra süre uzatımı nedeniyle ilave masraflar yapmak zorunda kaldığı, davalının hakediş alacağına dava dışı asıl işveren ASKİ tarafından kesinti yapılmasının davacının davalıyla akdetmiş olduğu sözleşmeden doğan borçlarını gereği gibi ifa etmemesinden kaynaklanmış olmadığı, dolayısıyla söz konusu kesintinin yapılmasında davacının hiçbir kusuru bulunmadığı, davalının kendi hak edişinden yapılmış olan kesinti tutarını davacıya yansıtmak için davacının teminat mektubunu paraya çevirmesinin taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırı olduğu,teminat mektubu bedelinin ve iadesi koşulları oluştuktan sonra teminat mektubunun süresi uzatılması nedeniyle yapılan masrafın davalıdan faiziyle tahsiline karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, yeniden bilirkişi raporu alınarak davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 09.06.2021 tarih, 2020/5071 E. ve 2021/4911 K. sayılı kararıyla yargılamada eksiklik görülerek dava konusu uyuşmazlık üzerinde duruşma açılarak inceleme yapılması durumunda esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerektiğine işaret edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının temin edeceği, malzemelerin tesliminde meydana gelecek gecikmenin, davalının ASKİ ile olan sözleşmesindeki işlerin gecikmesine sebep olması durumunda, mal alım sözleşmesinde yer alması koşuluyla, davalının davacıdan sadece gecikme cezası talep edebileceği, bunun haricinde, davacının, davalıya sadece malzeme temini sözleşmesi yapması ve bu malzemelerin montajının ve devreye alma sorumluluğunun işletme bakım sorumluluğunun davalıda olması nedeniyle tesiste meydana gelen reaktif enerjiden davacının sorumlu tutulamayacağı, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7. ve 8.2 maddesi hükümleri doğrultusunda dava konusu teminat mektubunun davalı şirket tarafından davacı şirkete geri iadesi koşullarının 13.08.2010 tarihi itibariyle oluştuğu, bu suretle davalının bu tarih itibariyle teminat mektubunu iade etme borcunun doğduğu, iade alacağının da bu tarihte muaccel hale geldiği, teminat mektubunun davalının talimatıyla 16.06.2014 tarihinde nakde çevrildiği, davacı şirketin bu bedelin istirdadına ilişkin talebinin hukuken yerinde olduğu, davacının davalıdan bu tutarın iadesine yönelik alacağı bulunduğu, davacı şirketin teminat mektubunun iadesi koşullarının oluştuğu 13.08.2010 tarihinden itibaren teminat mektubunun muhatap bankaya iade edilmemesi, süresi uzatılmadığı takdirde paraya çevrileceği yönünde davalının davacıya çektiği haksız ihtarlar nedeniyle davacı tarafından süresi uzatılmak zorunda kalındığından davacının fazladan ödemek zorunda kaldığı teminat mektubu komisyon vergi tutarının dava tarihi itibariyle toplam 7.157,11 Euro olduğu, davacının bu tutarın iadesini de talebe hak kazandığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, vekalet ücreti yönünden karar tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek hesaplanması gerektiğini belirterek hükmün düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki tespitlerin yanlış değerlendirildiğini, zarara neden olan durumun malzemelerin niteliğinden kaynaklandığını, bilirkişi raporları arasında çelişkiler olduğunu, çelişkiler giderilmeden karar verilemeyeceğini, ancak raporlarda davacının teslim etmiş olduğu kampanzasyon kondansatörlerinin kVAR değerlerinin sözleşme eki teklif formunda belirtilen değerlerden düşük olduğu tespit edildiği, davacının sözleşmeye aykırı davranması sonucu müvekkilinin zarara uğradığını bu nedenle teminat mektubunun nakde dönüştürüldüğünü, belirterek kararın bozulması isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, teminat mektubundan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve mektup süresinin haksız uzatımından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gerek hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin temyizine gelince; Bölge Adliye Makemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulüne, 665.000,00 euro nakde çevrilen teminat mektubu bedeliyle 7.157,11 euro teminat mektubu komisyon ve vergi bedelinin davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, 665.000,00 euroya 16.06.2014 tarihinden itibaren alacağın 2.000,00 euro bedeli için dava tarihinden, 5.157,11 euroya ise ıslah tarihi olan 17.05.2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereği devlet bankalarının euro ile açılmış bir yıl vaadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizin uygulanmasına, dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 79.487,73 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden hüküm kurulmasına karşın hükmedilen vekalet ücretinin ilk derece mahkemesince verilen vekalet ücreti ile aynı olduğu, karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uygun olmadığı anlaşılmakla, kararın bu yönden bozulması gerekmektedir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 4 üncü maddesinin (g) bendinde yer alan “79.487,73 TL vekalet ücretinin ” ibaresinin çıkartılarak yerine “98.970,00 TL vekalet ücretinin” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin bir diğerinden alınarak yekdiğerine verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.