Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/7607 E. 2023/57 K. 09.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7607
KARAR NO : 2023/57
KARAR TARİHİ : 09.01.2023

MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Esastan ret

Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tapuda müvekkili adına kayıtlı İstanbul-Üsküdar-İcadiye Mahallesi’nde bulunan taşınmaz üzerinde 04.03.1994 tarihinde Sistem Pazarlama Tic. A.Ş. lehine tesis edilen ipoteğe konu borç kapatıldığından ipoteğin terkini için İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/256 sayılı dosyasında dava açıldığını, lehine ipotek tesis edilen şirket tasfiye sonucu kapatıldığından Mahkemece şirketin ihyası için kendilerine süre verildiğini belirterek İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünün 194865-142392 sicilinde kayıtlı Tasfiye Halinde Sistem Pazarlama Tic. A.Ş.’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının tasfiye memurunun sorumluluğunu gerektirdiğini, yasal hasım konumunda olan müvekkilinin yargılama masraflarından sorumlu tutulamayacağını savunarak müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) geçici 7 nci maddesinde öngörülen beş yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, şirketin tasfiye tarihinin 1997 yılı olduğunu, huzurdaki davanın 2021 yılında açıldığını, müvekkilinin tasfiye işlemlerini usulüne uygun yerine getirdiğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, dava konusu taleplerden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, tüm işlemleri usulünce yerine getiren müvekkilinin yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyası istenilen şirketin 16.09.1997 tarihinde tasfiyesine yönelik kararın sicile tescil edildiği, tasfiyesinin sona erdiğinden bahisle 13.11.2000 tarihinde tescil sicil kaydının silindiği, tasfiye memuru olarak …’ın görev yaptığı, ipotek tesis edilen taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu, ipoteğin fekki için davacı tarafından İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/256 E. sayılı dosyasında dava açıldığı, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin ticaret sicilinden re’sen terkin işlemleri ile ilgili olduğu, iş bu davanın ise 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesine dayandığı ve ek tasfiye davası için herhangi bir hak düşürücü sürenin yasada düzenlenmediği, ihyası istenilen şirketin terkin tarihinin 13.11.2000 olduğu, şirket lehine davacıya ait taşınmazın üzerine konulan ipotek tarihinin ise 04.03.1994 tarihi olduğu, tasfiye memuru bu ipoteğin kaldırılmasını sağlamadan tasfiye işlemlerini tamamladığından işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiği, davalı … Müdürlüğünün bu davada yasal hasım olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 194865-0 sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye sonucu 13.11.2000 tarihinde sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde Sistem Pazarlama Anonim Şirketi’nin İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/256 E. sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olarak 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesi uyarınca ek işlemler sonuçlanıncaya kadar ihyasına, şirketin ek tasfiyesi için ticaret siciline tesciline, bu işlemleri yapması için son tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın ticaret siciline tescil ve ilânına, davalı … Müdürlüğünün yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasına, davalı tasfiye memuru aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasfiye memuru olan müvekkilinin tasfiye işlemlerini usulüne uygun sonuçlandırdığından dava konusu taleplerden sorumlu tutulamayacağını, davacının ipoteğe konu borcun kapatıldığını ispatlaması gerektiğini, bu hususta Mahkemece araştırma yapılmadığını, şirketin tasfiyesinden 20 yıl sonra açılan davaya müvekkili sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı taşınmazı üzerinde şirket lehine tesis edilen ipoteğin halen mevcut olduğu, ancak şirketin tasfiye sürecine sokularak terkin edildiği, tasfiye aşamasında tapu kaydı üzerindeki ipotekle ilgili işlem yapılmadığı, ipoteğin varlığı dikkate alınmayarak tasfiyenin eksik bırakıldığı, bu nedenle derdest dava dosyasında husumetin sağlanması bakımından tasfiye halindeki şirketin ihyasını talep etmekte davacının hukuki yararının bulunduğu, davalı tasfiye memurunun ipotek kaydını dikkate almaması nedeniyle tasfiyenin eksik yapıldığı, aleyhine hüküm verilen tarafın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi gereğince yargılama giderlerinden sorumlu tutulacağı, tasfiye memuru aleyhine hükmedilen yargılama giderlerinin ihya sonrası yapılacak tasfiye bilançosunda dikkate alınabileceği, tasfiye işlemleri tamamlanıp ticaret sicilinde ilân edildiği tarihte şirket lehine tesis edilen ipotek kaydını bilebilecek durumda olan tasfiye memurunun, yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği, İlk Derece Mahkemesinin ihya kararında ve davalı tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle kararı istinaf eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf itirazlarını yineleyerek istinaf mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacı taşınmazı üzerinde ticaret sicilinden terkin edilen şirket lehine tesis edilen ipoteğe konu borcun ödendiğinden bahisle açılan ipoteğin fekki davasında verilen yetki gereği, 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesi uyarınca ek tasfiye işlemleri için şirketin sicil kaydının ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesi.

3.6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı … vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.