YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/756
KARAR NO : 2023/3399
KARAR TARİHİ : 31.05.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/212 Esas, 2021/1899 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/172 E., 2018/813 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili ve feri müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 30.05.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. ….. ve fer’i müdahil vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin ihtiyacı olan otomobili 13.02.2015 tarihinde davalı şirketten satın aldığını, garanti süresi içerisinde aracın dokuz kez arıza nedeni ile servis hizmeti aldığını, arızaların üretiminden kaynaklanan gizli ayıp niteliğinde olduğunu, küçük parça değişiklikleri yapılmış olmasına rağmen köklü çözüm üretilmediğini, aracın iadesini talep etmiş olmalarına rağmen sorunların bedelsiz bakım ile giderileceğinin söylendiğini, araçtan faydalanmalarının imkansız hale geldiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile araç için ödedikleri bedelin 1.000,00 TL’sinin 13.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini arttırarak 162.189,54 TL’nin 13.02.2015 satın alma tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; servis başvurulardan büyük bölümünün olağan servis hizmetleri ile ilgili olduğunu, daha çok kullanım sonucu ortaya çıkan arızaların ücretsiz olarak tamir edildiğini, bedelsiz onarım yolu ile araçtaki arızaların giderildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aracın davacı tarafından satın alındığı tarih ile dava tarihi arasında olan servis ihtiyacı dışında aracın çeşitli şikayetlerle servis hizmeti aldığı, şikayetlerin servis hizmeti ile giderildiği, bu hizmetlerin bedel alınmaksızın yerine getirildiği, şikayetlerin tamamı birlikte değerlendirildiğinde aracın davalıya iadesi için aranan nitelikte olmadığı, şikayete konu arızaların üretimden kaynaklı ve katlanılamaz nitelik arz etmediği, arızaların aracın iadesini gerektirir yoğunlukta bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aracın garanti kapsamında dava tarihine kadar on kez davalı satıcı Mengerler şirketinin servisine gittiği, araçta sürekli beliren arızaların imalat hatasından kaynaklandığını, müvekkilinin bu üründen sürekli olarak faydalanmasını engeller nitelikte olduğunu, yeni alınan bir araçta bu kadar arıza çıkmasının kabul edilebilir olmadığını, garanti süresi sona ermediğini, dava tarihinde zamanaşımının da dolmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile araçta meydana gelen arızaların sürüş güvenini ortadan kaldıracağı, davacının araca güvenini azaltacağı, araç sahibi olan davacının bu duruma katlanmasının beklenemeyeceği, bedel iadesi koşulunun gerçekleştiği, davacının satın almış olduğu aracı iade etmeden ödediği satış bedeli için faiz talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulü ile 162.189,54 TL’nin aracın takyidatlarından ari olarak davalıya teslimi tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve fer’i müdahil vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ayıp ihbarı süresinde yapılmadığı gibi davanın da zamanaşımı süresinde açılmadığını, üretimden kaynaklı ayıp olmadığını, şikayetlerin kullanıma bağlı gelişen durumlardan kaynaklandığını, davacının da ücretsiz onarımdan faydalandığını, kullanmayı engeller nitelikte bir ayıp olmadığını, davacının iade değil ancak bedel indirimi isteyebileceğini, üretici olmadıklarından sorumluluklarının bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2.Fer’i müdahil vekili temyiz dilekçesinde özetle; ayıp ihbarı süresinde yapılmadığı gibi davanın da zamanaşımı süresinde açılmadığını, üretimden kaynaklı ayıp olmadığını, şikayetlerin kullanıma bağlı gelişen durumlardan kaynaklandığını, davacının da ücretsiz onarımdan faydalandığını, kullanmayı engeller nitelikte bir ayıp olmadığını, davacının iade değil ancak bedel indirimi isteyebileceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı bedel iadesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık gizli veya açık ayıp olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı, ayıpların bedel iadesini gerektirecek düzeyde olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili ve feri müdahil vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.