Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/7345 E. 2023/1245 K. 02.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7345
KARAR NO : 2023/1245
KARAR TARİHİ : 02.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/656 Esas, 2021/1107 Karar
HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen itirazın iptali davasında davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; takibin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesi kararı kesin olarak verilmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Kanun Yararına Temyiz Bürosu temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki olduğunu, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih talebinde bulunulduğunu, tavzih dilekçesinin taraflara tebliğ edilmediğini, tavzih kararı ile çelişkinin giderilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek kararın kanun yararına bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin tavzih yolu ile giderilip giderilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

3. 1982 Anayasası’nın 141 nci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesi, 298 nci maddesinin ikinci fıkrası, 305 nci maddesi

3. Değerlendirme
1. 6100 sayılı Kanun’un 297 ve 298 nci maddeleri uyarınca mahkeme kararları, asgari olarak iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, incelenen maddi ve hukuki olayın özünü, mahkemeyi sonuca götüren gerekçelerin neler olduğunu ihtiva etmelidir. Anayasa’nın 141 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü de mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerekliliğini düzenlemektedir. Dolayısıyla gerekçe, bir hükmün olmazsa olmaz unsurudur. Taraflar, ancak kararlara konulması gereken gerekçe sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki nedene dayandırıldığını anlayabilirler. Ayrıca, karar aleyhine yasa yollarına başvurulduğunda da gerekçe sayesinde kararın usul ve aysaya uygun olup olmadığı denetlenebilir. Diğer bir anlatımla, temyiz incelemesi ancak bir kararın somut olaya uygun gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir. Öte yandan, yazılacak kararın gerekçesiyle hüküm kısmı arasında bütünsellik esastır. Başka bir analatımla, gerekçe ile hüküm birbirine bağlı olup, hükmün gerekçe ile çelişmemesi esastır.

2. Mahkemenin 10.12.2021 tarihli ve 2020/656 Esas, 2021/1107 Karar sayılı kararının gerekçe kısmında davanın kabulüne karar verildiği belirtilmiş olmasına rağmen, hüküm kısmında gerekçe ile çelişki oluşturacak şekilde davanın reddine karar verilmiştir.

3. Taraf vekillerince tavzih yolu ile bu yanlışlığın giderilmesi talebi üzerine 05.01.2022 tarihli tavzih kararı ile mahkeme kararının kabule ilişkin gerekçesi değiştirilerek mahkeme gerekçesinin ret olarak tavzihine karar verilmiştir.

4. 6100 sayılı Kanun’un 305 nci maddesinde hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut bir birine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan hak ve yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği düzenlenmiştir.

5.Mahkemece anılan hüküm nazara alınmadan kararın gerekçe kısmını davacı şirket aleyhine değiştiren tavzih kararı yerinde bulunmamış kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile hükmün kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,

02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.