Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/7176 E. 2023/3637 K. 08.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7176
KARAR NO : 2023/3637
KARAR TARİHİ : 08.06.2023

kemesi
SAYISI : 2019/197 Esas, 2020/297 Karar
HÜKÜM : Kabul
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; davacı şirketin dava dışı Yaman Yakıt Ltd. Şti. ile kömür ticareti yaptığını, dava dışı şirket tarafından davacıya verilen çeklerin birinin karşılıksız çıkması üzerine tarafların protokol yaparak karşılıksız çıkan çek dışında davacının elindeki çeklerin dava dışı Yaman Yakıt Ltd. Şti.’ye iade edildiğini, bu çeklerden birinin dava dışı şirketin yetkilisi veya yakın ilişki içinde olduğu davalı tarafından çekteki davacı cirosunun iptal edilmemesinden yararlanılarak davacıya karşı takibe konulduğunu, davacının bu takipten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; davacının çekte lehtar ve birinci ciranta, kendisinin ise hamil olduğunu savunarak davacının iddialarının onu sorumluluktan kurtaramayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyaya konu çekin 29.03.2012 tarihli protokol hükümleri gereğince davalı tarafa iade edildiğinin anlaşıldığı, somut olayda davalı …’ın dava dışı Yaman Yakıt… Ltd. firmasının kurucu ortağı ve müdürü olduğu, daha sonra davalı tarafın annesi olduğu anlaşılan …’ın 10.11.2011 tarihinde dava dışı şirketin müdürü olarak atandığı, davalı …’ın, dava konusu çeki davacı tarafa verdiği tarih itibariyle dava dışı şirketin ortağı ve müdürü olduğu, keşideci olan dava dışı şirket adına atılan imzanın davalı tarafa ait olduğu, tüm bu hususların bir arada değerlendirilmesi neticesinde davalı tarafın dava dışı şirket ile irtibatını ortaklık ve müdürlükten ayrıldıktan sonra da devam ettirdiğinin kabulünün gerektiği, davalı taraf ile dava dışı şirketin borçlu olduğu icra takip dosyasına istinaden hazırlanan 29.03.2012 tarihli protokol doğrultusunda davalı tarafın vereceği ödeme taahhüdü karşılığında iade edildiği anlaşılan çek nedeniyle davalı tarafın iyi niyetli hamil olduğunun kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, takibe konu bedel üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Yargıtay Kararı
Dairenin 10.10.2022 tarihli ve 2021/4217 Esas, 2022/6825 Karar sayılı kararıyla Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; şirket yetkilisi olmadığını, kötü niyetli olduğu yönündeki iddianın ispatlanamadığını, çekin doğrudan kendisine teslim edildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, çeke dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE,

Aşağıda yazılı bakiye 206,80 TL karar düzeltme ret harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 1.581,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.