Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/6960 E. 2023/1198 K. 28.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6960
KARAR NO : 2023/1198
KARAR TARİHİ : 28.02.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bankada bulunan hesabından dava dışı şube müdür yardımcısının usulsüz işlemler ile zimmetine para geçirdiğini ileri sürerek şimdilik 400.000,00 YTL alacağın ve 20.000,00 YTL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren en yüksek banka faiz oranı üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının banka müfettişine ve Ağır Ceza Mahkemesine verdiği ifadede zararını 250.000,00 YTL olarak belirttiğini zararın davacının banka personeli ile sıkı ilişkisi ve bankaya gelmeden işlem yaptırmasından kaynaklandığını, zararın Aydın Ağır Ceza Mahkemesinde tespit edileceğini, manevi tazminat istemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
Mahkemece 24.05.2007 tarih ve 2005/616 E., 2007/246 K. sayılı karar ile toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporuyla davacının mevduat hesabından 151.395,32 YTL’nin banka görevlisi tarafından zimmetine geçirildiği, bu zararın oluşumunda davacının ihmali veya desteği olmadığından zararda indirim yoluna gidilmeyerek davanın kısmen kabulü ile 151.395,32 YTL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

B. Birinci Bozma Kararı
Dairemizin 04.06.2009 tarih ve 2007/11460 E., 2009/6840 K. sayılı kararıyla mahkemece ceza davasının sonucu beklenerek değerlendirme yapılması gereğine işaret edilerek karar davacı yararına bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 05.10.2017 tarih ve 2009/806 E., 2017/755 K. sayılı kararı ile hukuk hakiminin ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonucu hükme esas alınan maddi kabuller ile bağlı olduğu, bozmaya uyulmakla oluşan usulü kazanılmış hak durumu, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (818 sayılı Kanun) 53 üncü maddesi, Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.04.2013 tarihli 2010/414 E., 2013/326 K. sayılı ve Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 10.10.2016 tarihli 2016/11977 E., 2016/9709 K. sayılı düzelterek onama kararı dikkate alındığında, davacı …’a ait Aydın/Germencik Ziraat Bankası A.Ş. şubesinde açılan hesaptan davalı banka çalışanı …’ın usulsüz işlemleri ile davacının 77.692,72 TL zarara uğratıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 77.692,71 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının davalı banka aleyhine açtığı manevi tazminat talepli davada, daha önce verilen karar kesinleşmekle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

D. İkinci Bozma Kararı
Dairemizin 19.09.2019 tarih ve 2018/222 E., 2019/5584 K. sayılı kararı ile mahkemece bozma ilamına uyularak başkaca bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki “77.692,72 TL” esas alınmak sureti ile bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verildiği, ceza mahkemesi kararının, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda hukuk hakimini bağlamayacağı, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2016/11797 E., 2016/9709 K. sayılı ilamında yer alan fon kalemine ilişkin tespitler gözönünde bulundurularak, bir bilirkişi heyetinden rapor alınması ve tarafların yargılama sürecindeki kazanılmış hakları da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek karar davacı yararına bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan bila tarihli raporda, davacının alacağının 73.470,67 TL olarak belirlendiği, söz konusu rapor içeriğinde Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2016/11797 E., 2016/9709 K. sayılı ilamında fon kalemine yönelik tespitlerin de değerlendirildiği ve alacağa bu tespit de değerlendirilmek sureti ile ulaşıldığı, davacı tarafından her ne kadar söz konusu rapordaki 322.362,20 TL’nin davacı alacağına eklenmemesine itiraz edilmiş ise de bu itiraz soyut nitelikte olduğundan itiraza itibar edilmediği, bilirkişi kurulu raporunda davacı alacağı her ne kadar 73.470,67 TL olarak belirlense de Mahkemenin 2005/616 E., 2007/246 K. sayılı kararında davacı lehine 151.395,32 TL’ye hükmedilmesi, söz konusu kararın davacı yararına bozulması ve davacı lehine usuli kazanılmış haklar göz önüne alınarak, davacının maddi tazminata yönelik talebinin 151.395,32 TL yönünden kısmen kabulüne, davacının kişilik haklarına herhangi bir saldırının olmaması ve manevi tazminatın şartlarının bulunmaması nedeniyle davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; önceki bozma ilamında ceza davasının sonucunun beklenip değerlendirme yapılması gereğine işaret edilerek usulden bozma yapıldığından davacı yararına usuli kazanılmış hak doğmadığı halde mahkemece önceki bozma kararında davacı lehine usuli kazanılmış hak doğduğu göz önüne alınarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, bilirkişi raporundaki aleyhe hususları kabul etmemekle birlikte, bir an için müvekkili aleyhine hüküm kurulacak olsa bile davacı alacağının bilirkişi raporunda yazılı olan 73.470,67 TL olarak belirlenmesi gerektiği, müvekkili bankada hesabı bulunan müşterilerin kendi hesapları ile ilgili tüm kayıtların kendilerine açık olduğu, dosyada mübrez soruşturma raporu ve eklerinin tetkikinde de görüleceği üzere, ticaretle uğraşan hesap sahibinin, hesabını bankadan her zaman alabileceği ekstrelerden kontrol etmek yerine bunu yapmaması, banka çalışanı …’ın beyanlarına itibar etmesi, kendisi tarafından imzalanan işlemlerde dahi tereddüt etmesi hususları nazara alındığında davacının herhangi bir alacak hakkı bulunmadığı, bulunsa dahi bilirkişi raporunda belirlenen alacakta dahi müterafik kusurunun bulunduğu, müvekkili aleyhine hükmedilen faiz oranının da usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı bankada bulunan hesabından dava dışı banka personelinin usulsüz işlemleri ile zimmetine para geçirildiği iddiasına dayalı olarak banka hakkında açılan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
818 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.