Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/6686 E. 2023/6362 K. 01.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6686
KARAR NO : 2023/6362
KARAR TARİHİ : 01.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/2127 Esas, 2015/581 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların akaryakıt borç makbuzu karşılığında müvekkilinden motorin ve benzin alarak ortak çalıştırdıkları fırında kullandıklarını, her davalının aldığı yakıt karşılığı kendi imzasını atarak borçlandığını, muaccel hale gelen borçlarını ödemeyen davalılar hakkında icra takibi yapmalarına rağmen süresi içerisinde takibe itiraz ederek takibin durumasına neden olduklarını ve bugüne kadar da borçlarını ödemekten kaçındıklarını ileri sürerek şimdilik 7.000.000.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … cevap dilekçesinde; davacıdan yakıt almadığını, imzalı bir belgede vermediğini, davacının 1999 yılından öncesine ait bir alacağını 2004 yılında talep edemeyeceğini, bu yönden zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı … cevap dilekçesinde; kendisinin sözleşmenin tarafı olmadığını, yakıt alımını yapan tarafın doğrudan temsilcisi durumunda bulunduğunu, Borçlar Kanunu’nun doğrudan temsile bağladığı hükümler uyraınca kendisinin sorumlu olmadığını, diğer davalıların adına ve hesabına işlem yaptığından dolayı alım satım sözleşmesinden doğan borçların ve hakların diğer davalılar üzerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

3.Diğer davalılar cevap dilekçesi vermemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemece 20.03.2013 tarih, 2004/146 E. ve 2013/592 K. sayılı kararı ile her ne kadar Adli Tıp Kurumu raporuna göre imzanın …’in eli ürünü olduğu belirtilmiş ve diğer davalılar yönünden bu husus tam olarak tespit edilememiş ise de davalıların duruşmadaki beyanlarında borcun kabulüne yönelik herhangi bir ikrarlarının olmadığı, … dışındaki davalılar yönünden davanın subut bulmadığı, … yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, davacı vekili ile davalılar Gülser Bedir, … tarafından temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 24.04.2014 tarih, 2014/3775 E. ve 2014/7942 K. sayılı kararıyla mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine şeklinde hüküm kurulmuş ise de, hangi davalılar hakkında ve hangi miktarda kısmen kabul ve kısmen red kararı verildiğinin hükümde açıklanmadığı, bu şekildeki infazda tereddüt yaratıldığı gibi, gerekçeli kararın gerekçe bölümü ile hüküm kısmı arasında çelişki yaratıldığı, bozma nedenine göre temyiz eden tarafların öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına işaret edilerek bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dayandığı veresiye fişlerinden anlaşılacağı üzere dava konusu edilen akaryakıtın … Gıda İhtiyaç Maddeleri San. Pazarlama A.Ş.’nin bünyesinde faaliyet gösteren Mega Fırın adına satın alındığı, söz konusu veresiye fişlerine imza atılmasının borçtan şahsi olarak sorumluluk doğurmayacağı, sadece akaryakıt alışının Mega Fırın adına yapıldığını ve bu fırınla bağlantı kurmak amacıyla fişlerin imzalandığı, dava konusu borçlardan … Gıda İhtiyaç Maddeleri San. Pazarlama A.Ş.’nin sorumlu olabileceği, davalıların dava konusu borçtan şahsi sorumluluklarının bulunmadığı, bir an için borçtan şahsi olarak sorumlu oldukları kabul edilse dahi davalı … dışındaki davalıların davaya dayanak veresiye fişlerinde imzalarının bulunmadığı, davalı …’in de dava konusu borçtan şahsi sorumluluğunun bulunmadığı, davalı …’in borçtan şahsi olarak sorumlu olduğu kabul edilse dahi bu davalının zamanaşımı definde bulunduğu ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (818 sayılı Kanun) 126 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Adli Tıp Kurumu raporunda dava konusu 5 adet akaryakıt veresiye fişindeki imzaların davalı …’in el ürünü olduğunun saptandığını, …, … ve …’ın gerek duruşmada, gerekse talimat mahkemelerinde alınan ifadelerinde dolaylı ikrarda bulunduğunu, her üç davalının da akaryakıtı çalıştıkları fırının nam ve hesabına aldıklarını kabul ettiklerini, …’in cevap dilekçesinde akaryakıtı çalıştığı işverenin doğrudan temsilcisi sıfatıyla davacıdan aldığını belirttiğini, ancak yanında çalıştığı işverenin doğrudan temsilcisi olduğunu ispat edemediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, akaryakıt veresiye fişlerinden dolayı davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
818 sayılı Kanun’un 1 inci ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.