YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6651
KARAR NO : 2022/9494
KARAR TARİHİ : 27.12.2022
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.01.2020 tarih ve 2014/1171 E. – 2020/26 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla,
dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı …, davalıların Toskana Deri Sanayi İmalat İthalat İhracat Dahili Ticaret A.Ş.firmasına usulsüz kredi kullandırmak suretiyle bankanın zararına sebebiyet verdiklerini, teminatsız olması nedeni ile kredinin tahsil kabiliyeti bulunmadığından alacağın tasfiye olunacaklar hesabına aktarıldığını, 20/09/1996 tarih ve 33 sayılı yönetim kurulu kararı ile 1.000.000 USD döviz kredisi 26/09/1996 tarih 34 sayılı yönetim kurulu kararı ile 2.549.000 DEM işletme kredisi 27/07/1998 tarih ve 26 sayılı yönetim kurulu kararı ile de 2.000.000 DEM kobi ihracat kredisi tahsis edilip kullandırıldığını, kredi kullandırımın Bankacılık Genel Mevzuatı, banka işleri mevzuatı ve bankacılık ilke ve teammüllerine aykırı olduğunu, kullanılan kredilerle ilgili bankalar yeminli murakıplarına raporu ile zararın tespit edildiğini beyanla 1.174.062.047.168 TL alacağın 11/04/2000 tarihinden itibaren aynı tür kredilere uygulanan değişken temerrüt faiz oranlarının tahakkuku suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak kararlara iştirakleri oranında davalıların sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … , … , …, … , … , … vekili, zamanaşımı defi ile husumet itirazında bulunduklarını, müvekkillerinin ibra edildiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın birbiri ile bağlantısı olmayan olaylar birleştirilerek açıldığını, bu nedenle tefrikinin gerektiğini, davacının iddialarının doğru olmadığını, zaman aşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … ve … vekili, zamanaşımı defi ile husumet itirazında bulunduklarını, esas yönünden de reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davacının iddialarının doğru olmadığını savunarak davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, zaman aşımı definde ve dilekçesinin usulüne uygun olmadığı itirazında bulunduklarını, kredi teminatının da yeterli olduğunu savunarak davanın reddin istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin sınırlı yetkisi bulunduğunu, imza yetkisi olmadığını, davanın zaman aşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …vekili, İzmir Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu, müvekkilinin zarardan sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, kendisinin sorumluluğunun takipteki krediler ve tüketici kredilerle sınırlı olduğunu, davaya konu kredilerle ilgisinin bulunmadığını, iş yoğunluğu nedeni ile imza tamamlamak için imza atmış olabileceğeni savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, görev itirazı ile zaman aşımı definde bulunduğunu, esas yönünden de müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … , belgelerin hiç birisinde imzasının olmadığını, sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, davanın yetkisizlikten dolayı reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin dava konusu işlemleri yapmaya görevli olmadığını, görevlendirilmesinin bulunmadığını, bu işlemlerin müvekkilinin görev, yetki ve sorumluluğunda bulunmadığını, müvekkilinin kredi artış işlemlerine yönelik yaptığı faaliyetlerin onayının genel müdürlükçe yapıldığını, sorumluluğun kendisinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …’ın cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı bankanın eski yönetim kurulu üyeleri ve müdürleri olan davalıların görevli oldukları dönemlerde dava dışı Toskana Deri A.Ş.’ye 1996-1998 tarihleri arasında değişik tarihlerde USD ve DM bazlı kredi kullandırıldığı, verilen kredilerin geri ödenmediği ve bu nedenle bankanın zarara uğradığı iddiasıyla uğranılan zararın tazmini talep ettiği, bilirkişi raporlarına göre dava konusu kredilerin verildiği tarihte teminat olarak taşınmaz ipoteği ve şahsi kefalet alındığı, kredi tahsis tarihi itibariyle ekspertiz raporlarına göre ipotek tesis edilen taşınmaz değerlerinin verilen krediyi karşıladığı, davalıların kredi tahsislerini kanun ve banka teamüllerine, bankacılık kurallarına uygun surette yaptıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmştir.
Karar, davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.