Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/6599 E. 2023/6081 K. 23.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6599
KARAR NO : 2023/6081
KARAR TARİHİ : 23.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, hakkında işbu dosyadan tefrik kararı verilen davalı- Çakıroğlu Tic.Tur. İth. ve İhr. Ltd. Şti. ile temlik eden Yapı Kredi Bankası A.Ş. arasındaki genel kredi sözleşmesine davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlulara gönderilen hesap kat ihtarnamesine rağmen ödeme yapılmadığından başlatılan icra takibine davalıların itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
Mahkemece 11.06.2015 tarih, 2014/3 E., 2015/280 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, Marmaris 1.İcra Müdürlüğünün 2009/5101 sayılı takip dosyasının 53.741,85 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmasına, hüküm altına alınan alacağın %20’si olan 10.748,37 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.

B. Birinci Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 18.09.2017 tarih, 2016/13050 E. ve 2017/5944 K. sayılı kararında, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli incelemeyi içermediği gibi denetime de elverişli olmadığı, konusunda uzman bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirme yapılıp ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle hüküm davalılar yararına bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 03.04.2019 tarihli ve …. sayılı kararı ile davalıların ödenmemiş toplam ana para ve faiz borçlarının takip tarihi itibari ile 72.152,37 TL olduğu, takip tarihinden sonra 19.819,27 TL’nin daha davalılarca ödendiği, ancak eldeki itirazın iptali davasının icra takibi ile doğrudan bağlı olduğu dikkate alınarak, takip tarihi gözetilerek hüküm kurulması ve takip sonrası ödenen borcun icra müdürlüğünce kararın infazı sırasında dikkate alınması gerektiği, takip konusu alacağın belirli likit olduğu, davalıların kısmi ödemesinin takip tarihinden sonra ve eldeki davanın açılmasından önce yapıldığı, kısmi ödemenin mahsubu ile gerçek borcun 52.333,10 TL olacağı, icra inkar tazminatının 52.333,10 TL üzerinden hesaplanmasının doğru olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Marmaris 1. İcra Dairesinin 2009/5101 sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 72.152,37 TL üzerinden devamına, icra takibinden sonra davalı tarafça yapılan 19.819,27 TL ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına, hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

D. İkinci Bozma Kararı
Dairemizin 02.03.2021 tarihli ve … sayılı kararı ile davalı … Tic. Tur. Ltd. Şti. karar tarihinden önce ticaret sicilinden re’sen silindiğinden taraf sıfatı sone erdiğinden, davalı şirketin ihyası sağlanarak taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilerek karar verilmesi gerekirken bu hususun yerine getirilmemiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuş, bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

E. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça şirketin ihyası yönünde dava açılmayacağı bildirildiğinden şirkete ilişkin davanın tefrikine karar verilerek ayrı esasa kaydedildiği, dosyası tefrik edilen davalı şirketin temlik eden banka ile arasında 04.10.2002 tarihinde 800,00 TL’lik genel kredi ve teminat sözleşmesi ile 24.11.2004’de sözleşme limitinin 100.000,00 TL daha artırıldığı, bu sözleşmelere …’nun müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu, araç rehinlerinin alındığı, 21.04.2006 tarihinde Çakıroğlu Ltd. Şti. ile 300.000,00 TL limitli yeni bir genel kredi ve teminat sözleşmesi, 18.08.2003 tarihinde 50.000,00 TL limitli sözleşme imzalandığı, 08.04.2004 tarihinde sözleşme limitinin 130.000,00 TL’ye yükseltildiği, bu sözleşmelere davalıların kefaletinin alındığı, davalıların 15.08.2007 takip tarihi itibariyle taşıt kredileri, ticari kredi kartı hesabı ile borçlu cari kredisinden 58.944,94 TL asıl alacak, 757,70 TL akdi faiz,11.253,59 TL temerrüt faizi 600,55 TL gider vergisi olmak üzere toplam 71.556,78 TL sorumlu olduğu, davalı asıl borçlu şirketin tüzel kişiliği sona ermiş ise de kefillerin sorumlulukları devam ettiğinden, kredi sözleşmelerinde geçerli kefaletleri olduğu, sözleşmede açıkça kararlaştırılmamış olduğundan kefillerden çek depo bedeli talep edilmeyeceği, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Marmaris 1.İcra Müdürlüğünün 2009/5101 sayılı dosyasına ilişkin itirazın kısmen iptaline, takibin 58.944,94 TL asıl alacak, 757,00 TL akdi faiz, 11.253,59 TL temerrüt faizi, 600,55 TL BSMV toplam 71.556,58 TL üzerinden devamına, 19.819,27 TL ödemenin İcra Müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına, depo talebi ve fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; borçlular tarafından yapılan ödemeler öncelikle ana paradan düşüldüğünden yapılan faiz hesabının hatalı olduğunu, takip talebinde %126 faiz talep edilmiş olmasına rağmen %9 yasal faiz üzerinde hesaplama yapıldığını, icra inkâr tazminatına hükmedilmemesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalıların müşterek müteselsil kefil olduğu kredi sözleşmeleri nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak, Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen 18.09.2017 tarihli ilamına konu 11.06.2015 tarihli ve 2014/3 E., 2015/280 K. sayılı Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmediğinden, bahsekonu kararda davalı lehine hükmedilen 10.748,37 TL icra inkâr tazminatını geçmeyecek şekilde tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davacının icra inkâr tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi ve 5236 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 5236 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesi ile değiştirilmeden önceki 438 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Davacı vekilinin icra inkâr tazminatına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının gerekçe kısmında yer alan “…alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkâr tazminatı talebinin reddine” ibaresinin gerekçeden çıkarılmak, hüküm fıkrasının (1) numaralı maddesinden sonra gelmek üzere “10.748,37 TL icra inkâr tazminatının davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” şeklinde (2) numaralı madde eklenmek, müteakip maddelerin buna göre teselsül ettirilmesi suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.