Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/648 E. 2023/3871 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/648
KARAR NO : 2023/3871
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/254 Esas, 2021/2094 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/35 E., 2018/10 K.

Taraflar arasındaki endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin temizlik ve sağlık ürünleri alanında faaliyet gösterdiğini, bu çerçevede müvekkili şirkete ait uzun süreli kullanım ve reklam faaliyetleri sonucu yaygın olarak bilinen ve bulunduğu sektörde öne çıkan Molfix markası Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) nezdinde tanınmış bir marka olup Molfix yeni doğan ismiyle üretimi ve satışı yapılan bebek beziyle TPMK nezdinde 2007/00063 sayı ile endüstriyel tasarım olarak tescil edildiğini, aynı sektörde faaliyet gösteren davalının da müvekkilinin tescilli tasarımlarını taklit etmek suretiyle üretip piyasaya sunduğunu, bu durumun tasarıma tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu belirterek tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine durdurulmasına ve sonuçlarının giderilmesi ile kararın gazetede ilanına karar verilmesini talep etmiş, karşı davaya cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin 110’dan fazla ülkede satış ve dağıtım ağı bulunan, Dünyanın hijyen ürünleri piyasasında lider tedarikçilerinden biri olan Ontex Global’ in Türkiye iştiraki olduğunu, marka, faydalı model tescili sahibi olup, “Canbebe” markasını da 1990 yılından beri kullandığını, tasarıma konu ürünün, özelliği gereği şekli açıdan belirli bir standarta sahip olup, farkılılıkların göz ardı edilerek genel yapıya göre değerlendirme yapılması halinde, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda olduğu gibi bütün bebek bezi tasarımlarının benzer olduğu yanılgısına düşüleceğini, müvekkili şirketin Canbebe Bebek Bezi ile davacı tarafın 2007/00063 sayılı tasarımının benzer olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiş, karşı dava dilekçesinde; davacı-karşı davalının 2007/00063 sayılı tasarımının, bebek bezlerine ait jenerik bir tasarım olup, yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olmadığını ileri sürerek tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile davacının 09.01.2007 başvuru tarihli 2007/00063 sayılı çoklu tasarım belgesine konu 1 ve 2 numaralı çocuk bezi ve 3 numaralı çocuk bezi iç tasarımının, 17 Ağustos 1995 başvuru ve rüçhan tarihli 22.02.1996 tescil tarihli Alman Patent Bürosu nezdinde DE 295 13 199 U1 sayılı tescilli Patent Belgesinin teknik çizimleri ile, davacının tasarım tescilindeki alt oyuğunun dışındaki diğer öğeler bakımından ve iç emici bileşen bakımından birebir benzerlik gösterdiğinin tespit edildiği, bilirkişinin tasarımların insan yavrusunun ihtiyaçlarına, anatomik yapısına göbek ve kalça şişkinliklerine göre belirlenen geometrik yapının ayırt edicilik katmadığını beyan ettiği, davacı karşı davalı adına tescilli tasarımların, tescil başvuru tarihinden önce 17 Ağustos 1995 tarihinde Almanya da kamuya sunulduğunun tespit edildiği, yeni ve ayırt edici olmadığının tespit edildiği, davacı karşı davalının tasarım tescilinin, 6769 sayılı Sinai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 79 uncu maddesinin birinci fıkrasında “Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin karar geçmişe etkili olup,tasarıma bu Kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır “düzenlemesi gereğince tasarıma sağlanan koruma hiç doğmamış sayılacağı gerekçesiyle asıl davanın reddine karşı davanın kabulü ile davacı-karşı davalının 2007/00063 sayılı çoklu tasarım belgesi 1, 2 ve 3 nolu tasarımlarının yeni ve ayırt edici olmadığından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Alman Patent Ofisi nezdinde tescilli bulunan patentin kapsama alanında istem 1’de göbek bağının şeklinin yay formunda olduğunu, istemde göbek bağının bir şekli olarak yay formunun bahsi bu formdan başka formların da olduğuna işaret ettiğini, müvekkilinin tasarımının ise göbek oyuntusunun dairesel yay şeklinde değil, düzgün ve orta kısmı üçgen şeklinde olduğunu, böylelikle tasarımların farklılaştığını, ayrıca göbek bağı oyuntusunun tasarımda gösterilen şekilde değil, bir çok farklı şekillerde de yapılabileceğini, bu nedenle müvekkilinin tasarımındaki göbek bağı oyuntusunun şeklinin bir tekel oluşturmadığını, bu şeklin teknik bir zorunluluktan kaynaklanmadığını, çocuk bezi ürününde zorunlu olarak bulunması gereken unsurların şekillerinin birbirine benzediğini, dolayısıyla Alman Patenti’nin müvekkilinin tasarımı bakımından yenilik giderici olarak değerlendirilemeyeceğini, müvekkili tasarımının göbek bağı oyuntusu dışındaki diğer unsurlar bakımından da benzerlik gösterdiği şeklindeki gerekçenin yerinde olmadığını, bu oyuntunun diğer normal çocuk bezi tasarımlarında bulunmadığını, yine müvekkiline ait tasarım ile Alman Patentindeki göbek bağı oyuntusu şekillerinin de birbirinden farklı olduğunun açıkça görüldüğünü, ayrıca bilgilenmiş kullanıcının yeni doğan/prematüre bebek bezi alırken hedeflediği ürünün yeni doğan/prematüre bir bebek için olduğu bilinciyle değerlendirme yapacağını, bu durum da ise bu tür bezleri diğer bezlerden ayıran en önemli özellik olan göbek bağının varlığına odaklanacağını, bu noktada ise tasarımın algılanmasında bütünün oluşturduğu etkiden ziyade göbek bağı oyuntusunun varlığı ve şeklinin belirleyici olacağı kanaatinin oluştuğunu, ayrıca 23.03.2017 tarihli raporun sonuç kısmında müvekkili tasarımıyla davalıya ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı ve bu sebep ile benzer olarak algılandıkları sonucuna varıldığını, bu noktada özellikle ön oyuğun bebek bezi ürünündeki fonksiyonuna dikkat çekmek ve bu alandaki aynılığın özellikle dikkate alınması gerektiğini, buna göre bu rapor doğrultusunda esas davanın kabulü ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alınan 21.11.2017 tarihli bilirkişi raporu içeriğinden de anlaşıldığı üzere davacı karşı davalıya ait tasarımın dosyaya sunulan Alman Patent Bürosu nezdinde DE 295 13 199 U1 sayı ile tescilli Patent Belgesinin içerdiği teknik çizimlerle bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattıkları genel izlenimde belirgin bir benzerlik taşıdıkları, bu itibarla davacı karşı davalı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşımadığının anlaşıldığı, dolayısıyla karşı dava yönünden verilen hükümsüzlük kararı isabetli olduğu, 6769 sayılı Kanun’un 79 uncu maddesi uyarınca hükümsüzlük kararı geçmişe etkili olup baştan itibaren sonuç doğuracağından asıl davanın da buna bağlı olarak reddi kararı isabetli olduğu gerekçesiyle davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve re’sen gözetilecek sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6769 sayılı Kanun’un 79 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı -karşı davalı vekilince temyiz dilekçesinde/dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.