YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6415
KARAR NO : 2023/1924
KARAR TARİHİ : 29.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/408 Esas, 2018/390 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
BİRLEŞEN DAVA : Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/135 E.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, asıl davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili firmanın imâl ettiği ürünleri davalı firmaya teslim etmesine rağmen ürünlerin bedelini alamadığından Gebze 3. İcra Müdürlüğünün 2009/3554 E. nolu başlattığı takibin davalı firmanın haksız ve mesnetsiz itirazı ile durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamını, itiraz sebebiyle davalı aleyhine %40 icra inkâr tazminatı hükmedilmesini talep etmiştir.
2.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; davalı firma ile müvekkili şirket arasında yapılan şifahi anlaşmaya göre tarafların birbirleriyle kâr amacı gütmeden indirimli fiyat uygulayacaklarını, müvekkilinin bu anlaşma çerçevesinde tüm mükellefiyetlerini yerine getirdiğini ve davalıya çeşitli tarihlerde büro ve tasarım malzemeleri teslim ettiğini, davalı tarafa %50-52 gibi yüksek iskonto uygulandığını, buna karşılık davalı kendi mükellefiyetlerini yerine getirmediğini, ayrıca almış oldukları ürünlerin bedelini de müvekkiline ödemediğini, bu nedenle davalı tarafa ihtar çekildiğini, daha sonra Gebze 2. İcra Müdürlüğünün 2009/6088 E. sayılı takibinin yapıldığını ancak davalının kötü niyetli olarak yasal süresi içinde itiraz ederek takibin durmasını sağladığını ileri sürerek açmış oldukları bu davanın Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/716 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesini, Gebze 2. İcra Müdürlüğünün 2009/6088 E. sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptalini ve icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile davacı arasında şifahi anlaşma yapıldığını, davacı şirketin müvekkili şirkete büro/kırtasiye malzemesi imâl etmesi karşılığında müvekkilinin de davacı şirketin ofis dizaynını ve büro tasarımını yapacağını ve her iki tarafın bu satışlarda 3. şahıslara uygulanan fiyattan daha düşük bir bedel ödeyeceklerini, müvekkilinin davacı şirkete 6.231,46 TL’lik mal vermesine karşılık davacı tarafça müvekkiline 691,48 TL’lik mal teslim ettiğini ve müvekkilinin davacı taraftan 5.599,98 TL alacaklı olduğunu, fakat davacının 691,48 TL üzerinden fatura kesmesi gerekirken kötü niyetli olarak 16.824,44 TL’lik fatura keserek takip başlattığını savunarak davanın reddini, davacının %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
2. Birleşen davada davalı vekili davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemece 04.11.2014 tarih, 2009/716 E. ve 2014/554 K. sayılı kararı ile asıl dava davacısı birleşen dava davalısı As-Form şirketinin ticari defterlerine göre davalıdan 6.231,46 TL alacaklı gözükmesi sebebiyle asıl davanın bu miktar uyarınca kısmen kabulüne, asıl dava davalısı birleşen dava davacısı Bata Metal şirketinin ticari defterlerine göre ise davacıdan 5.538,98 TL alacaklı gözükmesi sebebiyle birleşen davasının bu miktar uyarınca kısmen kabulüne yönelik karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 10.05.2017 tarih, 2016/13565 E. ve 2017/3636 K. sayılı kararıyla tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığından lehlerine delil teşkil etmediği, alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli olmadığı, asıl ve birleşen davaya konu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, malların teslimine dair herhangi bir belge bulunup bulunmadığı konusunda taraf ticari defterleri üzerinde yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılıp, tarafların beyan ve itirazları da dikkate alınarak toplanacak tüm deliller doğrultusunda oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gereğine işaret edilerek bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada davacı tarafça Gebze 3. İcra Müdürlüğünün 2009/3554 sayılı dosyası üzerinden yürütülen takipte 4 adet fatura üzerinden takibe geçildiği, bu faturaların irsaliyeli faturalar olduğu, düzenlenen irsaliyeli faturaların hiçbirinde teslim alan kısmının imzalı olmadığı, ancak asıl davada davalı taraf ticari defterlerinde bu dört faturadan 02.03.2009 tarihli 236,00 TL’lik fatura, 20.02.2009 tarihli 141,60 TL’lik fatura, 14.03.2009 tarihli 160,48 TL’lik fatura ve takibe konu edilmeyen 22.01.2009 tarih ve 050989 sıra numaralı 153,40 TL tutarlı faturanın davalı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturaların genel toplamının 691,48 TL olduğu, 02.04.2009 tarihli 16.286,36 TL tutarlı faturanın ise davalı şirket kayıtlarında bulunmadığı, 02.04.2009 tarih ve 051263 sıra numaralı 16.286,36 TL tutarlı irsaliyeli faturanın hem davalı şirket kayıtlarında bulunmaması hem de bu irsaliyeli fatura üzerinde teslim alan kısmının boş bulunması sebebiyle bu faturaya konu mal tesliminin yapıldığının ispat edilemediği, birleşen davada davacı tarafça düzenlenen 3 faturadan sadece birine ait sevk irsaliyesinde teslim alan kısmının boş olduğu diğerlerine ait sevk irsaliyelerinin teslim alan kısımlarının imzalı olduğu, ancak düzenlenen 3 faturanın da dosya kapsamında görülen muavin hesap dökümüne göre birleşen davada davalı şirket kayıtlarında kayıtlı olması sebebiyle tesliminin de yapılmış olması gerektiği, bu faturaların genel toplamının 6.231,46 TL olduğu, bu tutarın davacı tarafça yapılan Gebze 2. İcra Dairesinin 2009/6088 sayılı dosyası üzerinden yapılan takipteki ana para ile de uyumlu olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle karşılıklı alacaklı ve borçlu olunduğu, bu nedenle alacak taleplerinin likit olmadığı, kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanı sıra, alacaklının da ayrıca kötü niyetli olması gerektiği, somut olayda tarafların kısmen alacaklı çıkması ve kötü niyetli olduklarını ispatlayan delilin dosyada olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile asıl davaya konu Gebze 3. İcra Müdürlüğünün 2009/3554 E.nolu takip dosyasına yapılan itirazın 691,48 TL’lik kısmı yönünden iptaline, fazlaya yönelik istemin reddine, birleşen davaya konu Gebze 2. İcra Müdürlüğünün 2009/6088 E.nolu takip dosyasına yapılan itirazın 6.231,46 TL’lik kısmı yönünden iptaline, fazlaya yönelik istemin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kök raporda asıl davaya konu alacağın belirlendiğini, davalı taraf defterlerine dayanılarak hüküm kurulduğunu, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini ancak davalının ödemediğini, faturalar irsaliyeli olduğundan teslim anında davalı tarafa teslim edildiğini, ıslak imzalı olanın davalı tarafta kaldığını, koçanda bulunan surete teslim imzasının geçmeyebileceğini, tüm faturalar davalı tarafça deftere işlenip 16.286,36 TL bedelli olanının işlenmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleşen davalar faturaya dayalı takibe yapılan itirazın iptali davalarıdır.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesi
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmesine, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacının ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin olmaması nedeniyle usulüne uygun tutulmadığı bu nedenle lehine delili teşkil etmeyeceğinin dosya kapsamındaki bozma ilâmı ile saptanmış olup asıl davada davacının davasını kendi ticari defterleri ile ispat edemeyecek olmasına göre asıl davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.