YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6203
KARAR NO : 2023/6010
KARAR TARİHİ : 19.10.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
HÜKÜM : Asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine
Taraflar arasındaki itirazın iptali davalarında bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 44.020,00 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 3156 sayılı Kanun ile değişik 438 inci maddesi gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin davalıya 2.688,96 USD ve 3.422,00 USD tutarında düzenlediği faturalar ödenmeyince takip başlatıldığını, davalının takibe itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.
2-Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin davalıya 7.802,80 USD tutarında düzenlediği fatura ödenmeyince takip başlatıldığını, davalının takibe itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; taraflar arasında fatura konusu borçları doğuracak yazılı bir sözleşme bulunmadığını, ibraz edilen delillerin müvekkilini bağlamayacağını, faturalara itiraz ile faturaları iade ettiklerini, teslime edilen orijinal konişmento bulunmadığını, ordino örneğinde müvekkilinin ismine yer verilmediğini, taşınan mala ilişkin davalı adına fatura düzenlenmediğini, gümrük özet beyan formununun müvekkilince imzalanmadığını, cari hesap ekstresinin tek taraflı hazırlandığını, müvekkilinin borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini, kötü niyet tazminatının tahsilini istemiştir.
2.Davalı vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; takip dosyasındaki son işlemden itibaren bir yıl geçtiğini, düşen takibe karşı itirazın iptalinin istenemeyeceğini, bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, takip dayanağı faturanın itirazla birlikte davacıya iade edildiğini, faturaya konu borcu doğuracak bir sözleşme bulunmadığını, delillerin davacının iddialarını ispatlamayacağını, müvekkilini bağlamayacağını,
ordino örneğinde müvekkilinin ismine yer verilmediğini, taşınan mala ilişkin davalı adına fatura düzenlenmediğini, gümrük özet beyan formununun müvekkilince imzalanmadığını, müvekkilinin borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini, %20 oranındaki tazminatının tahsilini istemiştir.
III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemece 13.11.2017 tarih, 2014/1255 E. ve 2017/372 K. sayılı kararı ile asıl davada davanın kısmen kabulü ile davalının takibe itirazının kısmen iptali ile takibin 2.688,96 USD üzerinden devamına, bu bedele takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un (3095 sayılı Kanun) 4/a maddesi gereğince faiz uygulanmasına, fazla talebin reddine, %40 tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, birleşen davanın reddine, davalının tazminat talebinin koşulları oluşmadığı nedenle reddine karar verilmiş, karar asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmiştir.
B. Bozma Kararı
Dairemizin 12.11.2019 tarih, 2018/1529 E. ve 2019/7095 K. sayılı kararıyla asıl ve birleşen davada davacı vekilinin sair temyiz itirazları reddedilmiş, konteyner demuraj ücreti talep şartlarının oluşup oluşmadığı, emtianın limanda beklemesine, geç teslim edilmesine ya da somut olayda olduğu gibi tasfiye edilmesine hangi tarafın eyleminin sebebiyet verdiği, kusurun hangi tarafta olduğu hususunun tespiti yönünden, iddia ve savunmalar ile sunulan deliller kapsamında inceleme yapılarak sonucuna göre karar vermek gerektiğine işaret edilerek karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eşyanın müsadere edilmesinde davalının bir kusurunun bulunmadığı, ara konişmentonun geç ibraz edilmesinin gecikmeye sebebiyet verdiği, ara konişmentonun dava dışı Smart Interfracht tarafından düzenlendiği, Smart Intcrfracht ile davacının navlun sözleşmesini kurduğu, gereği gibi özet beyan verildiği ve malın gümrüğe sunulduğu iddiasının sabit olmadığı, malın tasfiyeye girdiği, asıl beklemenin davalının sorumluluk alanından kaynaklanmadığı, demurajın oluşmasına sebebiyet veren hususun davacı sorumluluğunda meydana geldiği, taraflar arasındaki sabit olan navlun sözleşmesi gereği davalının ödemesi gereken navlun ücretini talep edebileceği, birleşen davada ise davacı tarafından yine demuraj faturasının takibe konu edildiği ve davacı tarafından demuraj talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle asıl davada davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının kısmen iptaline, takibin 2.688,96 USD asıl alacak bakımından devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, asıl alacağın %40 oranı üzerinden düzenlenen 1.920,78 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, reddedilen kısım bakımından şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine birleşen davanın ve kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; anonim şirkete dönüşen müvekkilinin unvanının gerekçeli karar başlığında yanlış yazıldığını, itirazlarına rağmen yeni bilirkişi raporu alınmadığını, kararın gerekçe içermediğini, e-mail yazışmalarında demuraj ücretinden davalının sorumlu olacağının kararlaştırıldığını, konteynerin dava dışı CMA CMG Deniz Acenteliği A.Ş.’ye (CMA CGM) ait olduğunu, müvekkilinin CMA CGM’ye 11.224,80 USD demuraj ücretini ödediğini, ana konişmentoda alıcı görünen davalıdan bu ücreti isteyebileceğini, Smart Interfracht Logistics Ltd.’nin ara konişmentoyu hazırlayıp Hangzhou May Stationery Co Ltd.’ye (Hangzhou) verdiğini, müvekkilinin de ara konişmentoyu gönderici Hangzhou’dan istediğini, göndericinin davalının kendisine ödeme yapmaması sebebiyle ara konişmentoyu göndermediğini, ara konişmentonun Smart Interfracht Logistics Ltd.’de bulunmadığını, davalının ödeme yapmaması ve ara konişmentoyu ibraz etmemesi sebebiyle müvekkilinin grupaj özet beyanı veremediğini, konişmentodaki “For realese of cargo apply to” ifadesi nedeniyle davalının yükün teslimi için müvekkiline başvurması ve navlun ödemesi karşılığında yükü teslim alması gerektiğini, müvekkilinin tüm yükümünü yerine getirdiğini, yükün teslim alınmasının, aksi halde demuraj ücretinin yansıtılacağının 24.08.2011 tarihli ihtar ile davalıya bildirildiğini, davalının faturalara itiraz etmekle yetindiğini, davalının öncelikle taşıma işini kabul etmediğini, malları alma niyetinin olmadığını, Mahkemenin bu hususları göz ardı ettiğini, müvekkilinin tasfiye isteme gibi bir yükümünün bulunmadığını, Dairenin önceki bilirkişi raporlarını yeterli görmeyip kararı bozduğunu, buna rağmen Mahkemece birebir aynı olan ek raporu esas aldığını, davalının iddia ve savunmaları genişletme yasağına aykırı davrandığını, takip talebinde istenen faiz oranının Kanuna uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleşen davalar itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesi.
2. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6762 sayılı Kanun) 1016 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, asıl ve birleşen davada davacı şirketin tür değiştirip anonim şirkete dönüştüğü halde karar başlığında türünün limited şirket olarak gösterilmesinin mahallinde her zaman düzeltilebilir maddi hataya dayalı olmasına göre asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.